2026’nın ilk bombası: Yüzde 97 zamlı fatura!

2025’e de kısa bir süre sonra veda edeceğiz.

Hem de ne veda…

Geride enflasyonu, asgari ücret tartışmalarını, emeklilerin sefaletini, işsizliği bırakmayı hayal ederken bunların yanı sıra yeni zamları da peşimizden sürükleyeceğiz.

Üstelik bu defa yüzde 10, yüzde 20 gibi oranları konuşmuyoruz.

Elektrik faturalarına yansıyacak yeni tutarı duyunca önce algılamaya çalışıyor sonra da ‘bu bizimle ilgili değildir’ diyoruz ama yanılıyoruz!
Çamaşır, bulaşık makinesi, buzdolabı gibi evin demirbaşları başka hiçbir cihazı çalıştırmadan faturayı şişirmeye yetecek.

Gözümüz aydın, 2026 bomba gibi gelecek.

Uzman isimler bunun bir başlangıç olduğunu vurguluyor; ‘doğal gazın da eli kulağında’ diyor.

Ayrıntıları birazdan paylaşacağım gelişme sendikaları harekete geçirdi ve TMMOB, DİSK, KESK ve TTB ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

***

Bursa Akademik Odalar Birliği yerleşkesinde toplantı öncesi sendika ve odaların üyelerinin sohbetine kulak misafiri oldum.

Sokakta kimi çevirsek aynı dertten muzdarip zaten.

Farklı bir şey konuşulmadı, şu sorular toplumun özetiydi:

“Aldığım maaşla çocuğumun karnını mı doyuracağım, kira mı ödeyeceğim, faturaları mı?

Biz ne yaşıyoruz böyle?”

Yeni zam haberinin ayrıntıları ise şöyle:

“Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacak yeni tarifeyle birlikte, elektrik faturalarına ortalama yüzde 97 oranında zam geliyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yapılan düzenlemeye göre, devlet desteği aylık 984 TL’nin üzerindeki elektrik tüketimlerinde tamamen kaldırıldı.

Böylece yaklaşık 15 milyon hane, yani 45 milyon kişi, doğrudan zamdan etkilenecek.

Yeni dönemde yıllık tüketim sınırı da 5 bin kilovattan, 4 bine düşürüldü.

Bu kapsamda, 333 kWh elektrik harcayan bir hanenin faturası 984 TL’den 1.935 TL’ye, 1.148 TL’lik faturası ise 2.179 TL’ye yükselecek.”

Bu bilgiden sonra ne söylesem ne yazsam boş.

Basın açıklaması esnasında salonda bulunanlar da derin bir iç çektiler.

Asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılacak ilave de böylece uçup gitti…

***

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Burak Özgen tarafından yapılan ortak basın açıklamasındaki ifadeleri yorumsuz ve kesintisiz şekilde aktaracağım:

“…

Gelişmeyle birlikte milyonlarca konut, ulusal fiyat tarifesinden çıkarak enerji borsasındaki dalgalanmalara bağlı serbest piyasa fiyatlarına tabi olacaktır.

Geçtiğimiz yıl aylık ortalama bin TL fatura ödeyen konut aboneleri, piyasa şartları geçtiğimiz yıldaki gibi şekillenirse, önümüzdeki yıl aylık değişimle yüzde 75 ile 99 arasında zamlı ödeme yapacaktır.

Belirlenen yıllık 4.000 kWh sınırını aşan konut abonelerinin faturaları artık anlık olarak dalgalanan piyasa şartlarına göre belirlenecektir.

EPDK`nın son olarak açıkladığı 2024 yılı istatistiklerine göre, meskenlerde toplam 75 milyar 91 milyon kWh enerji tüketimi gerçekleşmiştir.

TÜİK verilerine göre ise, 2024 yılında 26 milyon 599 bin 261 aile bulunmaktadır.

Limit değişikliğinin son iki yılda radikal biçimde düşürülmesi, geniş halk kesimlerinin etkilenme ihtimalini gerçek bir tehlike haline getirmiştir!”

***

Buraya kadar haber dili kullanıldığı için belki e yalnızca ‘yüzde 97 oranında zam’ kısmı aklınızda kaldı.

Daha net olabilmesi adına EMO tarafından yapılan hesaplamayı da paylaşıyorum:

“Dört kişilik bir ailenin asgari yaşam standartlarını sürdürebilmesi için aylık en az 230 kWh elektrik tüketmesi gerekmektedir.

Bu miktar, yalnızca aydınlatma, buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makineleri ile televizyon gibi temel ev aletlerinin kullanımına karşılık gelmektedir.

Bu hesaba, elektrikli araç şarjı, elektrikle ısınma veya soğutma dâhil değildir. Dolayısıyla, yazın klima ya da kışın elektrikli ısıtıcı kullanan haneler zaten mevcut 5.000 kWh sınırını aşmaktaydı.

Yeni düzenlemeyle birlikte, yalnızca “yüksek tüketimli” villa tipi konutlar değil, sıradan aileler veya elektrikli araç kullanıcıları da ‘Son Kaynak Tedarik Tarifesi’ kapsamına alınacaktır.

Bu karar, temel yaşam gereksinimlerini karşılamaya çalışan milyonlarca ailenin serbest piyasa koşullarına terk edilmesi anlamına gelmektedir.

Başka bir ifadeyle, bu değişiklik toplumsal refahı korumayı değil, enerji şirketlerinin kârını maksimize eden otomatik bir zam mekanizması kurmayı hedeflemektedir.”

***

Ne demeliyim, ne yorum yapmalıyım?

Tasarruflu elektrik kullanımı diye bir kavram bilmiyorum.

Fatura ödeyeceğiz diye yakında canımızdan olacağız.

Karanlıkta oturmak da bir çözüm tabii…