Bursa’nın trafik çilesi sürüyor.
Nüfus ve araç sayısı arttıkça da devam edecek, hatta öyle ki İstanbul’u geride bırakma ihtimalimiz bile var.
Tabii bir mucize gerçekleşmezse!
Hep şikayetçi olduğum; sorunlar için çeşitli toplantıların düzenlenmesi, sözleşmelerin imzalanması ancak icraata geçilememesi meselesi uzun süre trafik için de geçerliydi.
Ancak bazı adımların atıldığını biliyor; gelişmelerin şahidi oluyoruz.
Ne kadar işe yarıyor ne kadarını hissediyoruz tartışılır.
Kabul edersiniz ki yığılmış dertleri bir anda ortadan kaldırmak mümkün değil. Her yer yol olsa, olanlar genişlese dahi alternatif ulaşım şekillerine odaklanmamız şart.
Çünkü gelecek için sıfır atık, sıfır karbon salınımı, enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik kavramlarının işleyişte karşılığını görmemiz gerekiyor.
Aksi hâlde keşmekeş, hava kirliliği ve yıpratıcı bir kent bizi bekliyor…
Cumartesi günü Merinos AKKM’de Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Avrupa Hareketlilik Haftası etkinlikleri kapsamında ‘Bursa Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı ve Geleceğin ulaşım modelleri’ konulu değerlendirme toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli, eski dönem başkanlarından Erdem Saker, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, genel sekreter yardımcıları, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarından ve meslek odalarından temsilciler ile Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı.
Tabii gazeteciler olarak biz duyacağımız yeni, değişik bilgilere dikkat kesiliyoruz.
Nitekim bazı haberlerde ‘füniküler hat müjdesi, bisikletle ulaşım devri’ gibi başlıklar ön plana çıktı.
Ben de elbette bu konuları atlamak istemem, kısaca değineyim.
Ama sonra kendi gündemime geçeceğim!
Sadece bugünün değil geleceğin de ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için çalıştıklarını ve 2050 yılı gelişimini hedef alan ‘Çevre Düzeni Planı’ ile ‘Ulaşım Master Planı’na vurgu yapan Başkan Bozbey; “Bursa’mızı metrobüs ile tanıştırıyoruz. Raylı sistem ağı genişliyor. Geçit-Mudanya arası metrobüs hattı oluşturuluyor. Emirsultan-Teleferik, Arap Şükrü-Tophane, Altıparmak-Devlet Hastanesi, Arabayatağı-Mimar Sinan arasında füniküler hattı planlanıyor. Kentimizin güney ve kuzey hattında alternatif bulvarlar ve bisiklet yolları oluşturuluyor. Yaya öncelikli bir kent hedefimizin ilk durağı da Heykel oluyor. Ulaşım sorunu, tek başına bir yönetim politikasıyla çözülemez. Bu sorun ortak bir akılla çözülebilir” dedi.
Füniküler hattın ne olduğuna da açıklık getirsek iyi olacak.
-Bir dağ veya tepe gibi dik eğimli bir araziye döşenen, bir demiryolu hattı boyunca yer alan noktaları birbirine bağlayan bir tür kablolu demiryolu sistemidir.-
Hedeflenen güzergâhları gözünüzde canlandırın zaten ne olduğunu anlayacaksınız.
Bisiklet için de bir parantez açalım.
Bursa’nın farklı bölgelerinde elektrikli scooter ve bisiklet kiralama istasyonlarını yaygınlaştırmayı hedeflediklerini ifade eden Başkan Bozbey, kısa mesafeli yolculuklar için çevre dostu çözümler sunacaklarını da aktardı.
Ve sıra, kapıda gördüğümüz ve merak ettiğimiz ‘Toplu Ulaşım Denetleme Aracı’ ile dikkati çeken BURULAŞ’a geldi.
BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli söze; “Asıl kavram ‘Sürdürülebilirlik’tir” diyerek başladı:
“Ulaşımda iki taraf var. Bursalılar ve taşıyan taraf olarak biz. Sürdürülebilirlik olarak ulaşım ve trafik için üstümüze düşenleri yapmaya çalışıyoruz. Toplu taşımacılığı daha ekonomik daha teknolojik ve daha ekolojik kriterlerle güçlendirmek istiyoruz. Bu istikamet çevresinde hem Bursa’da hem de Türkiye’de elektrikli araç dönüşümünü biz gerçekleştireceğiz! Denetimi arttırdık. Daha az üzüleceğiniz daha az şikâyetçi olacağınız sistemleri harekete geçirmek için gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa’nın dar yollarını ise örneklendirerek aktaran Beşli; “Şehir merkezi eski. Araştırma yapanlar bilirler, Tahtakale’de, Hisariçi’nde bir atın sağ ve soluna asılan küfelerin geçebileceği kadar genişlikte yollar var. Kentsel dönüşüm konuşuluyor. Keşke yabancı filmlerdeki gibi 8-10 şeritli yollar olsa. Bu dönüşümü hemen yapamayacaksak, kültürel değişimi yapmamız lazım! Alışkanlıkları değiştireceğiz.”
Alışkanlıklarımıza bir bakalım.
İş ve okul başlangıç-bitiş saatlerindeki trafik yoğunluğu malum insana hayatı sorgulatıyor. Bu saatleri zamana yaymak etkili bir uygulama olabilir.
Bilimsel araştırmalara ihtiyaç yok bunun sebebi için; çoğu araçta bir kişi seyahat ediyor.
Lükse düşkünlük mü, rahata alışmak mı, ihtiyaç mı?
Fahrettin Beşli birkaç çözümü sundu:
Küçük araçlara dönüşümü hızlandırmak bunlardan biri.
Toplu Ulaşım Denetleme Aracı’yla dönüşüme kendisinden başlamış BURULAŞ.
Beşli; “Mini küçük mobil aracımızı özellikle getirdik. Daha küçük araçlarla ulaşım olabileceğini göstermek istiyoruz. Ekonomik, ekolojik ve teknolojik çözümler bulmalıyız!” dedi.
Diğer zorunluluk ise, aktarma!
Bundan ben de hoşlanmıyorum.
Tek bir araçla şehrin bir ucundan diğerine gitmek varken, araç değiştirmek can sıkıyor.
Ancak Bursa büyüdükçe bundan kaçmamız imkansızlaştı.
Beşli’nin dediği gibi:
“Aktarma; sevimsiz ama kaçınılmaz! Kültürel değişimi sağlayamazsak, İstanbul’dan daha zor durumda kalacağız…”
Aktarma noktaları çoğaltılacak, hatlar kısalacak.
***
Unutmadan Beşli, “Şoförlerle ilgili en ufak bir haberde hemen kamera kayıtlarını açıp bakıyoruz; gerekli müdahaleyi yapıyoruz. Tüm otorite yolcunun yanında. Şoförler ise size emanet. Sizden ricam onlara kötü bir muamele gördüğünüzde sözlü olarak müdahale edin” diyerek önemli bir konuyu da dile getirdi.
***
Sonuç olarak Bursa’da yaşıyorsak ceremesine katlanacağız.
Yeni projelerin hayata geçmesini bekleyecek ve uyarılara kulak vereceğiz.
Kısa bir molanın ardından tekrar görüşmek dileğiyle…