Yine önemli günlerden biriydi ve biz yine kutlama etkinliğindeydik.
1 Eylül Dünya Barış Günü’ydü.
Belediyeler, dernekler, STK’lar bolca ‘barış’ mesajları verdi.
Millet Bahçesi’nde yani Eski Atatürk Stadyumu’nun olduğu alanda bu defa ‘Pinhani’ konseri vardı.
Bursa Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi, Bursa Tabip Odası, DİSK, KESK, TMMOB ve Bursa Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen programa katılım saatler öncesinden başladı.
Kütüphane ve BURFAŞ Kafe’nin oluşu zaten gençlerin ilgisini cezbediyor.
Bir de eğlence olunca bölge hareketlendi, güzel de oldu. Belki şehrin evvelini bilenlerden duymuşsunuzdur:
“Bursa’nın kalbi Altıparmak’ta atardı. Burç Sineması, kafeler, kitapçılar her şey bu caddedeydi. Üniversite öğrencileri de buraya akardı. Şimdi FSM, Balat, Özlüce ne ise o zaman Altıparmak revaçtaydı.”
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Millet Bahçesi’ni, 30 Ağustos’taki gibi kutlamaların merkezi hâline getirmesiyle Altıparmak ve Kültürpark eski günlerine dönebilir mi?
Popülasyonun da yarattığı bir rahatsızlık olduğunu göz ardı edemeyiz.
Malum Çarşamba’nın bir kolu Kültürpark’a bir kolu da Osmangazi Meydanı’na çıkıyor.
Aynı şekilde Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın da meydanı hiç boş bırakmıyor, etkinliklerle, kutlamalarla, konsept çarşılarla alanı dolduruyor.
Demek ki neymiş?
Hareketlilik sağlanınca sorun kalmıyormuş!
Gelelim 1 Eylül mesajlarına…
Konser öncesi organizasyonun sahibi kurumların ortak bildirisini okuyan Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, savaşsız, sömürüsüz, kardeşçe ve barış içinde bir dünyanın dayanışmayla kurulabileceğini belirtti.
Göçlerin, çatışmaların ve savaşların artarak sürdüğünü ve kardeşliğe, barışa olan inanca rağmen insanların her geçen gün daha fazla şiddetin parçası hâline getirildiklerini vurguladı.
Demek ki söylemler yetmiyor!
Aksoy, “Barışı, kardeşliği ve özgürce bir arada yaşamı savunmak için şimdi her zamankinden daha fazla birlikte olmaya, mücadeleye ihtiyaç vardır. Savaşsız, sömürüsüz bir dünya bizlerin ellerinde, dayanışmamız ve mücadelemizle kurulacaktır. Tüm insanlığı bu umudu büyütmeye çağırıyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günümüz kutlu olsun” dedi.
Pinhani grubunun solisti de benzer cümlelerle seyirciye mesajlar iletti.
Tabii ki barış olsun, tüm dünya huzur içinde yaşamayı başarsın.
Hepimizin temennisi bu.
Ancak şiirlerle, şarkılarla, birkaç konuşma metniyle sağlanamayacak kadar da imkânsız bence!
***
Gelelim dünya barışına…
Önce şunu sorayım:
Siz bunun var olabileceğine inanıyor musunuz?
‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ cümlesini söylerken Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk; yalnızca dünyaya mesaj vermemiş, önce kendimize yönelmemiz gerektiğini vurgulamıştı.
Kendi iç barışımızı sağlamayı unutmuş olabilir miyiz?
Kastettiğim herhangi bir savaş durumu değil; şiddetin her türlüsü!
Kadına, hayvanlara, çocuklara, doğaya…
Kaybolan bir çocuk olunca aile bireylerinden soruluyor; amcası, dayısı gözaltına alınıyor.
Aklımızdan onlarca fena ihtimal geçiyor.
Neden ve nasıl bu hâle geldik?
Sosyal medyada infial yaratan bir video ile karşılaştım yine.
Biri, yavru bir köpeği öldürüyor ve bunu yaparken ‘artık yasalar bana bu hakkı veriyor’ diye haykırıyordu.
Toplumun şu anda en büyük sınavı; ekonomiyle, salgın hastalıklarla ya da başka yüzeysel bir değişkenle değil kendi vicdanıyla!
Vicdan sınavından kalanlar bedelini muhakkak acı bir şekilde ödeyecek…
Bu kadar yozlaşmışken hangi barıştan bahsediyoruz?
Göstermelik günlerle bu işi çözemeyiz.
***
Bu arada 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü aslında 21 Eylül’de kutlanmaktaydı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1981’deki 57. birleşiminde, Genel Kurulun açılış günü olan her eylülün üçüncü salı gününü ‘Uluslararası Barış Günü’ ilân etmişti.
Bunun için her 21 Eylül'de, Birleşmiş Milletler Merkezi’ndeki ‘Barış Çanı’ çalınıyor, üzerinde “Yaşasın Tam Dünya Barışı” yazısı bulunuyor.
Ta ki Birleşmiş Millet tarafından bir Dünya Barış Günü kabul edilinceye dek.
Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkeler, barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla Almanya'nın 1939 yılında Polonya'yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı'nı başlattığı tarih olan 1 Eylül'ü ‘Dünya Barış Günü’ olarak ilân edip, kutlamaları başlatmıştır.
Bugün savaşı en çok destekleyenlerle, ‘barış’ söyleminde bulunanlar aynı ülkeler.
İşte dünya böyle bir yer…