Ben de buradayım!

Haftayı dolu dolu geçirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Etkinlikler, törenler, seminerler, açılışlar…

Özellikle perşembe günü adresimiz Merinos’tu; her salonda ayrı bir kalabalık vardı.

Güne BUSİAD’ın düzenlemiş olduğu 14. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu ile başladık.

‘Gelecek için Dönüşüm’ temasıyla dikkat çeken sempozyumda konuşmacıların en çok vurguladığı:

Türkiye’de şu anda ilk onda saydığımız firmalar; dijitale ve teknolojiye adapte olmazlarsa önümüzdeki beş yıl içinde hızlı bir düşüşe geçecekler!

Zaten bunun için müneccim olmaya gerek yok; tüm dünya hızlı bir şekilde değişirken direnç göstermek manasız.

Elbette yapay zekâ da konuşuldu ama bugün gündemimi teknolojiye ayırmak istemediğim için diğer bir organizasyona geçiyorum…

Bursa Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum İlişkiler Şube Müdürlüğü ve Bursa Kent Konseyi iş birliğiyle "Sivil Toplum ve Gönüllüler Buluşması" düzenlendi.

Yıl boyunca tanıştığım, görüştüğüm pek çok dernek, kadın kooperatifi, STK temsilcisi oradaydı.

Kalabalığı görünce şaşırdım.

Hep ‘demokrasi’ ile övünüyor ama bunun gerekliliklerini yerine getirmiyoruz. Biri gelecek hakları önümüze serecek diye bekliyoruz.

Halbuki ‘Biz de varız, anlatmak, farkındalık oluşturmak, dikkat çekmek istediğimiz konular var’ diyebilme gücüne sahibiz.

Bunu kullanmanın en güzel yolu da dernek ya da benzeri kuruluşlardan geçiyor.

Elbette tepki gösterilen noktalara ben de katılıyorum:

Tabela kuruluşlarına ben de karşıyım!

Yalnızca üye ve üyelerden alınan kayıt ücretlerini toplayarak koca bir sene hiçbir varlık göstermeyenler elenmeli.

Nedir, ne iş yapıyorlar belli değil.

Ama onları referans alarak gerçekten çalışan gönüllüleri es geçmek olmaz!

Gönüllüler kıymetli çünkü karıncalar gibi çalışıyor, az-çok demeden, işe yarar-yaramaz sorgulaması yapmadan inandıkları mesele için topluma dokunarak uğraş veriyorlar.

Kadın kooperatiflerini düşünün…

El uzattıkları kadınların hem sosyal hayatlarını canlandırıyor hem de ekonomik olarak öz güvenlerini kazanabilmeleri için önemli bir görev üstleniyorlar.

Bu uğurdaki tüm emekçilere saygı duyuyorum.

Tabii herkes kendisine uygun bir toplumsal gönüllülük projesinde yer alabilir, bir sınırı, şartı yok.

Ücretsiz ders anlatılan, çocuklara vizyon kazandırabilecek çalışmalar içinde yer alabilir; bazen sokak hayvanları için bir şeyler yapabilirsiniz.

Bir kere hayata dokunmanın tadına varınca zaten bırakamazsınız!

Ben de bir gönüllüyüm ve 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında düzenlenen ‘Sivil Toplum ve Gönüllüler Buluşması’ndaki mottoyu bir kez daha paylaşmak istiyorum:

“Ben de Bursa’dayım, Ben de Buradayım!”

***

Etkinliğe; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, hemşehri dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve gönüllü kuruluşların temsilcileri ile muhtarlar katıldı.

Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy: “İyi ki bugün buradasınız, gönüllü insanlardan ve paydaşlardan bizler besleniyoruz. Kent konseyi gönüllülerinden güç alıyor. Biz onların yaptıkları çalışmaların görünür yüzüyüz. Gönüllülük karşılık beklemeden, emek harcayarak güzel bir şeyin parçası olmak demektir. Tüm gönüllülerimize yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de sivil toplum kuruluşlarının önemini vurgulayarak, “Bursa’mızda sivil toplumun gücünü ortaya koymaya çalışan bir anlayışa sahibiz. Sivil toplum bir toplumun kalbidir. Sivil toplum üyeleri Bursa’mızın gelişmesinde rolü olan en önemli paydaşlardır. Seçim öncesi her sesin sesi olacağımızı, katılımcı anlayışı kentin her noktasına taşıyacağımızı iletmiştik. Bugün de sözde kalmadığını, yaşayarak görmenin mutluluğunu duyuyoruz” dedi.

***

Sanıyorum buluşmaya katılanlar da bir arada olmanın ve değer verildiklerini görmenin mutluluğunu yaşamışlardır.

Gönül ister ki etkin, verimli işler ortaya konsun ve toplumun her kesimi bu gücün farkına vararak elini taşın altına koysun!