Hava Durumu

Bizim şampiyonumuz belli!

Yazının Giriş Tarihi: 08.07.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.07.2024 15:50

Her konuda tartışır, kavga eder, birbirimize düşeriz.

Ama birlik olunması gerektiği gün zaman kaybetmeden harekete geçer, tek yumruk oluruz.

Kutlanılacak bir şey ise konu; hep birlikte sokaklara taşar, coşarız.

O zaman küslükler, siyasetin getirdiği bölünmüşlük sona erer.

İşte ben böyle günleri çok severim…

Tanımadığın yüzlerce insanla meydanlarda ‘Türkiye’ diye bağırmak tüm dertleri geçici süre de olsa unutturuyor, mutlu ediyor.

Bu heyecanı yaşamamıza vesile olan A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale kadar yükseldi.

Hollanda’ya karşı 2-1 mağlup olarak elenmiş olsak da bizim şampiyonumuz belli!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da A Milli Futbol Takımı'nın EURO 2024 çeyrek finalinde Hollanda ile karşılaştığı mücadeleyi Berlin Olimpiyat Stadyumu'nda izledi.

Turnuvaya veda ettiğimiz maçın ardından soyunma odasına inen Cumhurbaşkanı, A Milli Takım'ı tebrik etti.

İyi mücadele ettiklerine vurgu yapan Erdoğan, “Hepinizi tebrik ediyorum. Her ne kadar bugün burada bu neticeyi aldıysak da siz bizim şampiyonumuzsunuz. Biz sizden memnunuz. Bunun geleceği de var, gelecekte de biz bu işi götüreceğiz. Ben buna inanıyorum. Buraya kadar bu işi çok başarılı getirdiniz” ifadelerini kullandı.

Aslında maç öncesi taraftarımızın başka bir gerginliği vardı.

UEFA, Avusturya maçında gol attıktan sonra Bozkurt işareti yapan futbolcumuz Merih Demiral ile ilgili soruşturma başlatmış, 2 maç men cezası vermiş ve Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser Demiral, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Türk aşırı sağcıların işaretlerinin bizim stadyumlarımızda yeri yok. Avrupa Futbol Şampiyonası'nı ırkçılık için bir platform olarak kullanmak kabul edilemez. UEFA'nın olayı araştırmasını ve yaptırımları değerlendirmesini bekliyoruz” demişti.

Uyuyan devi uyandırdılar!

Yeter ki yapamazsın deyin ve olacakları izleyin…

Hollanda maçı öncesi, Türk taraftarlar A Milli Takımımızı bayraklarla ve bozkurt selamıyla karşıladı. Berlin polisi yürüyüşte uyarılara dikkate almayanları gözaltına aldı.

Yine de heyecan devam etti.

Açılan dev Türk Bayrağı’yla birlikte meşaleler yanarken, alana gelen Mehter Takımı da çaldıkları marşlarla taraftarların coşkusuna ortak oldu.

Her ne kadar dünya üzerinde güç dengeleri değişmiş ve teknolojiyi elinde tutan ülkeler lider konumda olsa da Avrupa’da Osmanlı travması geçmiş değil.

Son haftalarda yaşanan ülke içinde ve dışındaki olaylara bakınca modern çağda ‘milliyetçiliğin’ giderek yükseldiğini de görmek mümkün.

Her ne olduysa oldu; biz mutluyuz, gururluyuz…

*****************************************************************

NİLTİMDER, güzel bir örnek!

Geçen hafta Nilüfer Ticaret Merkezi İş İnsanları Derneği (NİLTİMDER) bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Yönetim Kurulu Başkanı Olgun Şafak Karabiber ve yönetim kurulu üyeleri Orkun Estik, Gencer Küçükoğlu ve Armağan Gümüş hem kuruluşlarından bu yana neler yaptıklarına hem de bölgenin sorunlarına değindiler.

Aslında söylenilenlerin yalnızca bir bölgeyle sınırlandırılmaması, Bursa’daki tüm ticaret bölgeleri için geçerli olması gerektiğini düşünüyorum.

Öncelikle Başkan Karabiber’e kulak verelim:

“Klasik bir dernek olarak hareket etmiyoruz. Yerelde güçlü bir konuma gelerek Türkiye çapında tanınan bir bölge olmak istiyoruz. OSTİM dendiğinde nasıl insanların aklına Ankara geliyorsa, Nilüfer Ticaret Bölgesi dendiğinde Bursa’nın bilinmesini istiyoruz” vurgusu yaparak yaşadıkları güvenlik probleminden bahsetti.

Bunun için İç İşleri Bakanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü ile görüşülmüş ve çözüme kavuşturulmuş elbette.

Ancak bireysel olarak yapılan başvurulardan ziyade örgütlü olmanın verdiği güce değindi Başkan ve haklı!

Her zaman bilinçli bir şekilde, belirli bir amaç doğrultusunda, birlikte hareket etmek daha etkili. Bu nedenle STK’lardan, sendikalardan, meslek odalarından sıkça bahsediyoruz.

Tabii yalnızca şikâyet için ortak noktada buluşmaktan ziyade proje ortaya koymanın da önemi ortaya çıkıyor.

Nitekim Başkan Karabiber; “Biz kurumlara başvuru yapmadan önce projelerimizi çalışıyoruz” dedi.

“Güvenlik sıkıntısıyla uğraşırken, kök sebepte aydınlatma sorunuyla karşılaştık. Gereken başvuruları yaptık” diyen Başkan, en başında dediğim tüm bölgelerin ihtiyacı olan unsurları da sıraladı: “Karakol, sağlık ocağı, afet koordinasyon deposu, itfaiyenin de olacağı bir kompleks hazırlığındayız!”

Öyle ya neden iş kazası olunca Bursa Şehir Hastanesi ya da Çekirge Devlet Hastanesi’ne ulaşmak için zaman harcanıyor?

Yangın çıktığında müdahale için şehrin öteki yakasından itfaiye gelsin diye bekleniyor?

NİLTİMDER, doğru bir girişimin örneği!

***

Seçimlerle dolu uzun bir süreci geride bıraktık.

Benim için biraz tatil zamanı…

Kısa bir moladan sonra görüşmek dileğiyle…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.