Bursa turizminde sıçrama olur mu?

Bursa’nın kısır döngüde çözülemeyen sorunlarını hepimiz bir solukta sayabiliriz.

Trafikle başlar, deprem-hava kirliliği gibi hayati tehlikeye dönüşen etmenleri ekler son olarak da kullanılamayan turizm potansiyeline değiniriz.

Bazen bunları konuşmanın herkesi memnun ettiğini düşünüyorum!

Aksi olsaydı çözümler için çeşitli toplantılar, konferanslar, çalıştaylar düzenlenmesi son bulur ve icraata geçilirdi.

Elbette yol alınamamasında yanlış şehirleşme çok etkili.

Yapılan her hata Bursa’nın kaderini dönülemeyecek biçimde negatif şekillendirdi.

Ve bugünlere gelindi…

***

Diğer konu başlıklarının zaten gündemden düşme ihtimali yokken ben ‘turizm’ başlığını hedefime yerleştirdim ve geçtiğimiz günlerde yapılan seçimle TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu’nun (BTK) başkanlığına seçilen Engin Balta’ya projelerini sormaya karar verdim.

YeniDönem Gazetesi olarak Engin Balta’ya gerçekleştirdiğimiz ziyarette ilk sorumuz: ‘Bursa turizminde nasıl bir fark yaratacaksınız?’ oldu.

Öncelikle “Yeni göreve gelmemize rağmen uzun süredir TÜRSAB yönetimlerinde görev alan tecrübeli bir kadroyuz. Sorunların kökenlerini ve çözümlerini de biliyoruz” ifadelerini kullanan Balta planlarından bahsetti:

“Acentelerimiz birbirlerini tanımıyor.

Onların bir araya gelmesini sağlayacağız.

Acente, rehber ve otel sahiplerinin tanışmasını sağlayacağız.

Resmi kurumlarla olan iletişimi kuvvetli tutup, aldığımız kararları direkt yerinde bildireceğiz. Otopark, vize, restoran sorunlarını ilettik.

Sonuç alabilmek için görüşmeleri yapacağız.”

Yereldeki sıkıntıların yanı sıra yurt dışından da turist getirilebilmesi için çalışma gerekiyor.

Bu noktada Balta;

“Turistleri yurt dışından buraya getirebilmek için hedef pazarlar belirleyeceğiz. Bursa’da yetkilileri ağırlayacağız. Şehir ekonomisi için bu çok önemli. Aynı zamanda iyi bir analizle Bursa’nın eksik yönlerini belirleyeceğiz. Her alanda incoming, outgoing yapan ya da MICE turizmi alanında çalışanlar için ayrı ayrı başkanlıklar oluşturacağız; yönetim olarak çıkan kararları uygulama noktasında etkin olacağız…”

Tabii uzmanlık alanlarına ayrılmak isabetli bir karar olacaktır. Öbür türlü her kafadan bir ses çıkarken, uzmanlaşma ile kontrol edilebilir hâle gelebilecektir.

***

Bazı tartışmalarda turizmin fazla getirisi olmayacağı, abartıldığı iddia ediliyor.

Ancak Bursa’nın potansiyelini kullanabilmesiyle bu tezin çürüme ihtimali yüksek.

Hiçbir şey olmasa bile elimizde İznik gibi çekici bir güç var.

İnanç turizmi alanında iyi bir reklamla yıldıza dönüşebilecek bölge de gündemdeydi.

Bazı yerlerin keşfi için acentelere ciddi sorumluklar düşüyor.

Tur rotalarına eklenecek destinasyonlar hem yurt içi hem de yurt dışından gelen turistlerle canlanabilir.

Nitekim Başkan Balta da inanç turizmi için çeşitli paketler hazırlanacağını ve satış önerisiyle acentelerle görüşüleceğini ifade etti.

Çokça fikir mevcut:

Çini, ipek workshoplarının programlara eklenmesi gibi…

Zaten sorunumuz çözüm bulunamaması değil; projelerin hayata geçirilemiyor olması!

***

Başkan Yardımcısı Gülşen Erice ise yönetimde bulunanların farklı segmentlerden profesyoneller olduğuna değindi.

Bu çeşitlilik diliyoruz ki karar alma ve uygulama sürecinde dinamizm yaratır!
Burada bir parantez açayım; turizm fuarları İstanbul ve İzmir’e sıkışmış durumda. Hâlbuki Bursa, bir zamanlar fuarcılık alanında markaydı!

Erice, çok sayıda projeden birinin de fuarcılık alanında olduğunu, önümüzdeki dönemin hareketli geçeceğinin de müjdesini verdi.

Böylece konaklamada artış sağlanabilir; şehir otellerinin dolmasıyla birlikte erken saatlerde sessizleşen şehir merkezi de canlanabilir.

Uzun süredir Heykel’in karanlığa gömülmesinden şikâyetçiyiz.

Bu alanda ilk adım gece müzeciliği olarak gelse de turların rotalarında güncelleme olmadığı sürece çözüm değil.

Görüldüğü üzere her şey birbirine bağlı.

***

Son olarak gastronomi turizmi için kadın kooperatiflerine destek vereceklerini değinen Başkan Balta; “Kadın kooperatiflerinin yerel ürünlerini pazarlamasına yönelik çalışmalar yapılacak. Kadınlar köyde bir araya gelip kooperatif kuruyor. Köyün kalkınması, ticari bir kazanç olması için ya yerel ürünleri ya da yöresel yemekleri yapıp satıyorlar. Acenteler olarak bunların tanıtılması adına, turların yemek almasını sağlayıp kalkınmaya destek olacağız.

Hiç duymadığınız bir köyün enteresan bir ismi olan yemeğini yiyebileceksiniz. Lezzet tadımları düzenleyecek; farkındalığı yaratıp, yurt dışından gelen misafirlere de bu tadımları uygulatacağız” dedi.

***

Projeler çok güzel ama dönüp dolaşıp takıldığımız bir nokta mevcut:

Olur da Bursa turizm alanında sıçrama yaşarsa, onca tur otobüsü ve turisti kaldırabilecek altyapısı var mı?

Yorumlarınızı merak ediyoruz; sosyal medya hesaplarından bize ulaşabilirsiniz.

Başarıya ulaşmış projeleri de yazabilmek ümidiyle, yarın başka bir gündemle görüşmek üzere…