Hava Durumu

Develer yağmurdan bıktı…

Yazının Giriş Tarihi: 13.11.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2024 00:05

Ne büyük şans yağış görebilmek.

Eskiden olsa böyle bir cümle kuracağımız aklımıza gelmezdi.

Kıştan, şemsiye taşımaktan, botlarımızın çamur olmasından şikâyet eder; güneş açsın diye beklerdik.

Gerçi ben son yıllarda yaz geliyor diye karayı bağlayanlardanım ama bazılarının iç sesine elçilik etmiş olayım.

Ya şimdi…

Kasım ayının da ortasına hızla koşuyoruz ancak soğuk hava dışında kışa dair bir özellik göremedik.

Yağmurdan, kardan bıkılır mı?

Suudi Arabistan’da develer yağmur ve kardan bıkmış, şaşkın şaşkın bakınıyorlar.

Videosu sosyal medyada paylaşım rekoru kırıyor, benim ise yaşadığımız kuraklık yüzünden canım sıkılıyor…

***

Pazar akşamı Nilüfer Barajı’nın tamamen kuruduğu ve haliyle su verilişi kesildiği haberi paylaşıldı.

Bu kuraklık bekleniyordu ancak yine de mucize olur; ansızın yağış başlar bizi kurtarır sanmıştık, olmadı!

Bursa Kent Konseyi kuruyan Nilüfer Barajında basın açıklaması gerçekleştirdiğinde barajdaki su seviyesi yüzde 2’ydi artık o da yok.

Şu anda Bursa’daki barajların toplam su seviyesi yüzde 19,47.

Şüphesiz iklim değişikliğinin sonucu bu!

Korkarım ki her sene üstüne katarak ilerleyecek, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Buna uyum sağlamak, alternatifler üretmek, elimizdekine sahip çıkarak ilerlemek zorundayız.

‘Musluğu açık bırakmayın, duşta fazla kalmayın’ gibi uyarıların bizi ipten alacağı süreci çoktan geride bıraktık.

***

Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Özge Sivrioğlu:

“Canlı hayatında yaşamın kaynağı olan su, bilinenin aksine sınırlı bir doğal kaynaktır ve su bir insan hakkıdır. Bilindiği üzere Türkiye su kaynakları bakımından zengin bir ülke değildir. ‘Falkenmark Su Stresi Göstergesi’ bölgede var olan su kaynaklarının nüfusa oranlaması ile bölgedeki su stresini tespit etmek için kullanılır. Türkiye'de kişi başına düşen su miktarı 2023 yılı hesaplamalarına göre bin 313 metreküp olup Türkiye, ‘su stresi yaşayan’ ülkeler arasında yer almaktadır. Önlemler alınmazsa yapılan tahminlere göre 2030 yılında Türkiye, ‘su fakiri ülkeler’ arasına girecektir. Dünyada ve ülkemizde yaşanan küresel iklim krizinin muhtemel etkilerini artık bireysel olarak da hissetmeye başladık” ifadelerini kullandı.

Hayatımıza yeni kavramlar giriyor.

Depremin ardından birçok teknik bilgi edindik.

Örneğin, ‘zeminin sıvılaşması’na dikkat eder olduk.

Şimdi doğa hepimize başka bir felaketle yeni uzmanlaşacağımız alan sunuyor.

Ve ‘ben su stresi yaşamıyorum’ diyen varsa günlerce elini, yüzünü yıkayamayınca hissedecek elbette!

Sivrioğlu, durumun sebebini ise şöyle özetledi:

“Yoğun nüfus, şehirleşme ile azalan yeşil alanlar, binalarda kullanılan ısı tutucu malzemeler ve enerji kullanımından açığa çıkan ısı birleşerek kentlerde ısı adaları oluşmasını sağlar.

İklim değişikliği kentsel ısı adalarının nedeni değildir, ancak daha sık ve daha yoğun sıcak hava dalgalarına neden olur ve bu da şehirlerde kentsel ısı adası etkisini artırır.

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki ülkemizde en fazla su kullanımı sulama kaynaklıdır. Ancak akarsu havzalarında işletilen madenlerin, yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarımızı kullanan ve kirleten kontrolsüz sanayileşmenin, bilinçsizce kullanılan tarım ilaçlarının, geleneksel sulama yöntemlerinin su kaynakları üzerindeki tahribatı da azımsanmayacak boyutlardadır.

Bu kullanımlar sonucunda ve iklim krizinin büyük etkisiyle yeraltı sularının ve kentimizin önemli su arzı sağladığı barajlarda su seviyeleri düşmektedir.”

***

Kent Konseyi’nin, ‘Kentin sakini değil, sahipleriyiz’ çağrısıyla çözüm için talepleri var:

Sıfır sıvı deşarjı sistemleriyle sanayide daha az su kullanılmasının sağlanması,

Baca gazı filtrelerinin kontrol edilmesi, vahşi madenciliğe izin verilmemesi,

Yeşil orman seferberliğinin başlaması,

Akıllı ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi gibi…

Su olmazsa, hayat olmaz!

Develer yağmurdan bıktı, biz hasret kaldık…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.