Dubai, Allah’ın işine mi karıştı?

İnsanlık, başına gelen felaketlerle yetinmiyor, dahasını kendisi üretiyor.

Buna örnek, Geostorm ‘Uzaydan Gelen Fırtına’ filminin sahnelerini aratmayacak görüntüler, Dubai’den yansıdı.

Sosyal medyada dolaşan videoları önce kurgu zannetsem de günlerdir süren anormal yağış ve etkileri uzmanlar tarafından tartışılmaya başlayınca gerçekliğine ikna oldum.

Geçtiğimiz hafta; Birleşik Arap Emirlikleri’nin son 75 yılın en şiddetli yağışlarından kaynaklanan sel felaketiyle mücadelesini takip ettik.

Şiddetli sağanak pazartesi gecesi başladı ve salı akşamı çöl şehri Dubai; normalde tüm yıl boyunca toplamda aldığı ortalama yağış miktarına ulaşmış oldu.

Trafik durdu, uçuşlar iptal edildi, okullar kapandı.

Bir kedinin arabanın aynasına tutunarak hayatta kalmaya çalıştığı an pek çok Instagram kullanıcısı tarafından paylaşıldı.

Son olarak lüks araçların botlarla taşınması izledik.

BAE hükümeti vatandaşlarını evlerinde kalmaları ve yalnızca "aşırı zorunluluk halinde" dışarı çıkmaları konusunda uyardı.

Peki, ne oldu da bu hâle gelindi?

Teknolojinin nimetleri konuşulurken; ‘iklim değişikliğine karşı dünyaya yeni bir düzen getirilebilir fikri’ her zaman revaçtaydı.

Bunun için kullanılan araçlardan bir ise; Bulut Tohumlama!

Tabii ki şimdi şu tartışılıyor:

Dubai’de olanlar bulut tohumlamanın sonucu mu?

Baştan belirtmek istiyorum ki; bazı teknoloji karşıtları ve kendisini kâhin sananlar için yaşanılan olay bir nimet.

Bunun ekmeğini daha çok yiyeceğe benziyorlar.

Kıyamet için gün sayanlar, ‘ben demiştim’ diyen astrologlar, ‘her şey yeni başlıyor, bundan sonra çok daha büyük olaylar gerçekleşecek’ ifadeleriyle takipçilerini paniğe sevk eden ütopya severler işbaşında…

Ben şimdi bilimsel açıklamasını sunacağım, hangisine inanmak daha cazip ise:

Karar sizin!

Bulut tohumlama; yağış miktarını artırmak için bulutlara kimyasal maddeler serpiştirilmesini içeren bir hava modifikasyonu yöntemi olarak tanımlanıyor.

Bulutu ‘tohumlamak’ için üzerine mikroskobik partiküller püskürtülüyor.

Amerika, Çin ve Avustralya da dahil olmak üzere birçok ülke bu tekniği kullanıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde ve bazı ABD eyaletlerinde bu iş için uçakların tercih edildiği bilgisi mevcut.

Bazıları ise; yerden tohumlama roketlerini kullanıyor.

Merak edenler için daha da bilimsel hâlini sunayım:

Buluttaki su molekülleri, buz kristali formunda bir çekirdek üzerinde hızla birleşerek normal yağışı oluşturuyor.

Yapay tohumlamada ise gümüş iyodür, kalsiyum klorür veya potasyum klorür gibi materyaller çekirdek vazifesi görmek üzere yağmur bulutuna püskürtülüyor.

Maddelerin, bulut içindeki en uygun yere zamanında ve doğru miktarda ulaştırılması işlemin en zor kısmını oluşturuyor.

Ancak burada yoktan var edilen bulutlar yok ve ‘şimdilik’ söz konusu da değil. Yöntem ile gökyüzünde bulunan nemin daha hızlı yoğunlaşması sağlanıyor.

Sorunun yanıtına geliyorum:

Sürpriz olarak, uzmanlar yaşanan felaketin sebebi olarak bulut tohumlamayı görmüyor!

Bu arada ‘BAE, son yıllarda şiddetli yağışlarla harap olan tek çöl bölgesi değil’ diyen uzmanlar; ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Ölüm Vadisi'nde 2022, 2023 ve sonuncusu geçtiğimiz şubat ayında olmak üzere üst üste sel felaketleri yaşandığını da vurguluyor.

Atmosfer bilimciler durumun, önceden tahmin edilen ve nadir görülen bir hava sisteminden kaynaklandığını; herhangi bir bulut tohumlama etkisinin çok daha küçük olacağını dile getiriyor. Daha sıcak hava daha fazla nem tutuyor.

Küresel ısınma dedikleri işte tam da bu.

Hani şu ‘bizi nasılsa etkilemez, abartılıyor’ dediğimiz dünyanın en can sıkıcı gerçeklerinden biri.

Açıklamalar arasında kaybolurken, bir sayfa kullanıcısının şu yorumu dikkatimi çekti:

“Allah’ın işine karışırsanız, sonuçlarına katlanırsınız!”

Yazın Türkiye’yi bekleyen aşırı sıcaklar için de bu yorumu görecek miyiz?

Yağmacı toplumlar doğayı ve sunduğu nimetleri talan ederken de Allah’ın işine karışmış olmuyor mu?

Küresel ısınmanın sebebi sanayileşme, fosil yakıtların kullanımı vb.

Hepsi de insan icadı!