İlaçlara erişimde yaşanan sıkıntı azalmış olsa bile fiyatlandırma politikası nedeniyle riskin sürdüğünü vurgulayan Bursa Eczacı Odası Başkanı Adnan Erakın, “İlaçların bulunabilir olması için mutlaka yerli sanayi olmalı; yeni moleküller keşfedilmeli, dışarıya bağımlılık azaltılmalı” dedi.
Konu ilaç olunca hepimiz dertliyiz! Sağlık sisteminin her paydaşı ayrı ayrı şikâyetçi. İlaç yokları sorun oluştururken; antibiyotik, mide koruyucu ve ağrı kesicilere getirilen kısıtlar da hasta ve eczacıyı karşı karşıya getiriyor. Sorunların kökeni ise fiyatlandırma politikası. Her defasında yerli üretimin gerekliliği ve dışa bağımlılıktan kurtulmak için yapılması gerekenler üzerinde duruyoruz. Tabii bu ifadeleri kullanırken verilerden faydalanıyoruz.
Türkiye-2024 İlaç Sektörü Raporu sonuçlarına göre; ülkemiz ilaç sanayisi, dünya pazarında 19. sırada. İşin en acısı yerli üretim diye sevindiğimiz ilaçların çoğunun ham maddesi yine ithal. Ham madde olarak yüzde 80 dışa bağımlıyız. Bu bilgiler ışığında ilaç fiyatlarından, ilaca erişimin önündeki engellere, Türkiye’nin farmakoloji alanında dünyadaki yerine kadar sektörün röntgenini Bursa Eczacı Odası Başkanı Adnan Erakın’la çektik.
TÜRKİYE 19. SIRADA
Türkiye’de ilaç sektörünün son durumu nedir?
İlaç sanayi olarak dünya pazarında 19. sıradayız. Biz hep yerli ilaç üretiminin artması gerekliliğini vurguluyoruz. Türkiye-2024 İlaç Sektörü Raporu yayınlandı. Buna göre sektöre eskiden yüzde 60 yerli, yüzde 40 ithal ilaç hâkim iken; tablo değişti. Yerli ve yabancı ilaç oranı eşitlendi. Ama ham madde olarak bakınca yüzde 80 dışarı bağımlı olduğumuzu görüyoruz. Yerli ilaç sanayimiz olsa bile dışarı bağımlıyız.
Dünya ilaç pazarında; 727 milyar dolarla Amerika birinci sırada. 160 milyar dolarla Çin ikinci, 72 milyar dolarla Japonya üçüncü, Türkiye ise 10,3 milyar dolarla 19. sırada.
Türkiye’de 99 tane ilaç üretim tesisi mevcut. 13 tane ham madde tesisi, 3 tane de geleneksel bitkisel ürün üreten tesisimiz var.
Yerli-yabancı dengesi çok önemli. Dışa bağımlılığın azaltılmasını istiyoruz.
KALİTELER EŞİT, FİYATLAR AYNI
Eşdeğer/muadil ilaç konusunda bilgi verir misiniz? Hastalar tepki gösteriyor; özellikle reçete edilen ilaca ulaşmak istiyorlar!
Eşdeğer ilaçlar son dönemde gündemde. Yerli ya da yabancı her iki grup aynı yerden hammaddeyi alıyor. Kaliteler eşitlendi, fiyatlar da aynı. Öncelikli, ilacın ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyoruz! Halkı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Kendilerini kanıtlamış ürünlerdir, defans göstermeyelim. Tabii ki ilaçların bulunabilir olması için mutlaka yerli sanayi olmalı, yeni moleküller keşfedilmeli bunu biz yapmalıyız. Akıllı ilaçlar -kanser gibi hastalıklarda kullanılır- var; belirli branşlarda kullanılır. 167 tane akıllı ilaç molekülü var. Bunlardan yüzde 88’i Almanya’da kullanılırken; Türkiye’de bu oran yüzde 4. Bizim vatandaşlarımız sadece yüzde 4’ünden faydalanabiliyor. İlaca erişilebilirlik gerekli.
ALTERNATİF REÇETE DEVRİ
‘İlaca ulaşılabilirlik’ demişken pahalı olmasının yanı sıra stoklarda bulunmamasından ötürü de bazı ilaçlara hastalar erişmekte zorluk çekiyor. Bununla ilgili bilgi verir misiniz?
İlaç fiyat kararnamesinden sonra 2025’in ilk çeyreğinde ilaç yoklukları ile ilgili bir sıkıntı yaşanmayacak gibi duruyor. Fakat Eylül 2024’te ilaç yokluk oranımız yüzde 16’ydı Ekim’de ilaç fiyat kararnamesi çıkmadan önce yüzde 28’leri gördük. Kasım ayında ilaç kararnamesi yayınlandıktan sonra kutu bazında ilaç yoklarımız yüzde 7’ye kadar düştü ama böyle sürekli aranan klasik yoklar vardır.
Sorun devam eden bazı gruplar; antibiyotikler, şeker, kalp ilaçları, eşdeğeri olmayan göz damlaları… İnsülin grubunda biraz sıkıntı yaşıyoruz. Kanser tedavisinde kullanılan bazı ağrı kesicilerde, epilepsi, karaciğer, tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlarda da sorun sürüyor. Hatta doktorlar alternatif reçeteler hazırlıyor. ‘Bu yoksa şu olsun’ şeklinde çalışıyorlar.
DİNAMİKLER DEĞİŞİYOR
İlaç yokluk durumlarıyla ilgili hekimlerle diyalog içerisinde oluyor musunuz?
İlaç konusunda dinamikler çabuk değişebiliyor. Yani piyasada hangi ilaç var, hangi ilaç geldi, hekimlerimiz takip edemiyorlar. Onlar, ‘bu hastaya bu ilacı yazdığımda, nasıl fayda sağlayacak?’ kısmına odaklılar. O yüzden inandığı ilacı reçete ediyor hastaya. Sonrası bizde. Depoda var mı, yok mu? Bakıp, bilgilendiriyoruz. Muadil tavsiyesinde bulunabiliyoruz.
EYLEM HAZIRLIĞI VAR
Eczacıların kârlılık oranlarının yüksekliği konusunda kamuoyunda bir algı var. İlaçlarda çıkan fark ödemelerindeki artış da hasta ve eczacıyı karşı karşıya getiriyor. Ne söylemek istersiniz?
Konu ile ilgili; Türk Eczacıları Birliği ve 56 eczacı odası, bölge eczacı odası tarafından alınan bir kararla bir eylem hazırlığımız var.
2004 yılından bu yana avroya endekslenmiş ve artık güncelliğini yitirmiş bir fiyatlandırma modeli mevcut. Bu fiyatlandırma modeli artık ilaç yokluklarına çözüm olmadığı gibi bizim kârlılıklarımızı da direkt olarak etkiliyor!
Bu konuyu defalarca dile getirdik ve sesimizi duyurmak istiyoruz. Hizmet vermeye devam edebilmek için belirli bir kârlılıkta olmamız gerekiyor.
Geride kalan yıllarda sadece bu ilaç fiyatlandırma modelinden ötürü yüzde 10 bandında bir kârlılık düşüşü yaşandı. Belirlenen 21,67’lik avro kurundan ötürü de ilaç ithalatçıları da ilaç getirmekte sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntı da vatandaşa ilaç yokluğu olarak yansıyor. Oda olarak görevlerimiz arasında nasıl ki nöbetleri düzenlemek, etik hizmet verilmesini sağlamak varsa halkımızın ilaca ulaşımını sağlamak da var.
ETKİLİ FİYATLANDIRMA ŞART!
Eczacılar olarak sizin öneriniz nedir?
Öncelikle ilaç, enflasyon karşısında değer kaybetmesin. İlaçlara yılda bir kere zam yapılıyor; yayınlanan karara göre yüzde 23,5 oranında zam geldi ve 1 yıl boyunca geçerli olacak. Zamanla piyasa şartları gereği firmalar, fiyat güncellemesine gidemediği için yurt dışından ilaç getirememeye başlıyor ve ilaç yoklukları baş gösteriyor. Yılda bir kere fiyatlandırıldığı için yılın ikinci yarısından itibaren arzında sıkıntı yaşanıyor. Beklentimiz etkili bir fiyatlandırma standardı getirilmesi ve ilaç yokluklarının yaşanmaması. Eylem planımız dahilinde Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ile görüşmeler yapılacak isteklerimiz taleplerimiz aktarılacak.
ANTİBİYOTİK SORUNU
Son dönemde reçetesiz alınamayan ilaçlara antibiyotikler de eklendi. Hatta mide koruyucuların, ağrı kesicilerin reçete edilmesine de sınır getirildi. Bu doğrultuda halkımızın ilaç kullanım alışkanlıkları hakkında bilgi verir misiniz?
‘Halkımız keyfi olarak ilaç kullanıyor’ diyemesek de ‘antibiyotiğe karşı bir ilgisi var’ diyebiliriz. Antibiyotik konusunda toplumsal olarak vücut direnci gelişmiş durumda. Çünkü leblebi gibi antibiyotik kullanıldığı için artık ülke çapında antibiyotik direnci gelişti. Haliyle basit ilaçlar işe yaramamaya başladı. Türkiye’deki antibiyotik kullanım oranı Avrupa’nın hemen hemen 4 katı. Avrupa’da 17 rakamı varken ülkemizde bu rakam 60. Yapılan son düzenleme ile aile hekimlerine getirilen kotaya göre; yazılan antibiyotik miktarı şehir ortalamasının üzerinde olursa teşviklerinden kesintiye gidilecek.
YÖNTEM YANLIŞ
Bir parantez açmak istiyorum. Bu teşvik uygulaması nedeniyle gerçekten ihtiyacı olan hastalar ilaca erişmemeye başladı.
Antibiyotik kullanımının azaltılması gerektiğine katılıyorum ancak yöntem böyle olmamalıydı. Bu yaklaşım doğru değil. Hekimlerin iş bırakma eylemi gerçekleşti. Bizim üst yönetimimiz şimdilik böyle bir karara sıcak bakmadı. Bizler reçete dışında ücretli olarak antibiyotik vermiyoruz, aile hekimleri de şehir kotası sebebiyle antibiyotik yazmadığında gerçekten antibiyotiğe ihtiyacı olan hastalarımız mağdur oluyorlar.
SAĞLIKTA ŞİDDETE HAYIR!
Hastalarla karşı karşıya geldiğiniz durumlar oluyor mu?
Sağlık çalışanlarına karşı şiddet vakaları maalesef oluyor. Bu kanayan bir yara. Hastalar ilacı bulamadığında, katkı payı çok çıktığında bizler de bu tip olaylarla karşılaşıyoruz. Ülkenin farklı yerlerinden buna benzer haberleri alıyoruz. Bir hekim ve eczacının en mutlu olduğu an hastaya ilacını verip sağlığına kavuşturduğu andır. En mutsuz olduğu an da ilacını veremediği andır.
DOĞRU ADRES: ECZANE!
Eklemek istediğiniz var mı?
Öncelikle eczanelerin birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olduğunu her fırsatta dile getiriyorum. İlaç ve ilaç dışı vitamin gruplarında da doğru adresin eczane olduğu unutulmasın! İnternet ya da market raflarında bu tip ürünlerin satılmasını doğru bulmuyoruz.