Hava Durumu

İletişim kanalları açık kalmalı!

Yazının Giriş Tarihi: 20.12.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.12.2024 00:05

2024’ü noktalamaya az bir süre kala en sevdiğimiz şeyi yapıyor; siyaset konuşuyoruz.

Toplum olarak bundan hoşlanıyoruz.

Belki bir türlü çözülemeyen sorunların varlığı bizi buna itiyor.

Yine gündemimiz bu iken ‘siyasette iletişim’ şekli hakkında sohbet edildi.

Tabii tecrübeli insanların yanında yalnızca bir dinleyiciyim ve çıkardığım ilk ders:

‘Vatandaşla iletişim kurmayı başaran, her zaman kazanır!’

Şahıslar üzerinden yapılan değerlendirmeleri doğru bulmasam da mevcuttaki yerel yönetimlerdeki partiler mecburen kişilerle özdeşleşiyor.

Ülke genelinde de durum böyle.

Ahmet, Mehmet ya da Ayşe…

Yaptıkları hatalar partilerin hanesine yazılıyor.

Aynı şekilde markalaşabilenler de mensubu oldukları kuruluşu yukarı taşıyor.

Bunun en güzel örneği Eskişehir’de yaşandı.

Eskişehirliler Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e oy verdi; DSP ya da CHP’ye değil.

Peki, bunun için gerekli olan ne?

***

Türkiye kuruluşundan bu yana çok sayıda kriz gördü.

Ekonomik çalkantılar sanki geleneklerimizden biri gibi.

Sosyal medyada eski programların kesitlerine denk geliyorum:

Sebze-meyve fiyatları eleştiriliyor, et ve sütün pahalılığına dem vuruluyor; yıkılmaya başlayan orta direğin hâli tasvir ediliyor.

Aradan 20-30 hatta 40 yıl da geçse betimlemeler değişmiyor!

Eski gazetelerin manşetlerine de bakınca aynı manzarayla karşılaşıyoruz.

Enflasyon, devalüasyon, zamlar, faturalar hep peşimizden geliyor.

Şimdi de farklı bir süreçte değiliz.

Herkesin dilinde geçim derdi var.

Asgari ücret kaç olacak, buna oranla kiralar nasıl zamlanacak, 2025’te bizi daha kötü günler mi bekliyor? gibi sorularla boğuşuyoruz.

Ama dikkat edin, Bursa’da sokakta vatandaşla iç içe olan siyasiler tüm sıkıntılara rağmen kazanıyorlar.

Çünkü halk, bir ismin, bir partinin tek başına sihirli değnek etkisi yaratamayacağını biliyor.

Anlaşılmak derdinde milyonlarca insan sadece yalnız olmadığını hissetmek istiyor.

Yerel seçimlerde durumun şahidi olduk.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren için duyduğum hep buydu:

“Düğünde, cenazede, mutlu ya da üzüntülü günümüzde hiç yalnız bırakmadılar!”

Gidişatı değiştirecek, geleceği belirleyecek olan bu iletişim kanalının açık olmasında saklı.

İşler çok yoğun olabilir, projeler peş peşe yığılıyor da olabilir ama vatandaşla hep ilgilenilmeli.

Bu da yerelden genele uzanan bir süreç.

Hatta araştırma sonuçlarıyla bu iddiayı destekleyebilirim.

Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen ‘Stratejik Yerel Yönetişim-Vatandaş Karnesi’ raporundaki tespit şöyle:

“Vatandaş algısında merkezi yönetim kuruluşları ve belediyeler arasında büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Anketlerin istatistiki sonuçları da bunu desteklemektedir.

Vatandaş belediyeyi nasıl değerlendiriyorsa merkezi yönetimi de aynı şekilde değerlendirmektedir.

Bu durum, ister belediye tarafından ister merkezi yönetim kuruluşları tarafından sunulsun kamu hizmetinin vatandaş nezdinde bir bütün olarak algılandığı, memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini aşağı yukarı aynı ağırlıkta değerlendirmelerine yansıttığı şeklinde yorumlanmaktadır.”

***

Gazetemizi ziyarete gelen Geçmiş Dönem CHP Bursa İl Başkanlarından Şahin Gençal’dan da aynı değerlendirmeleri dinledik.

Siyasetteki tecrübesi ve mesleğinin vermiş olduğu yetkinlikle matematiği iyi bilmesi sayesinde her siyasiye örnek olabilecek öğütleri var Gençal’ın:

“Kaleyi fethetmek önemli değil, onu müdafaa ve muhafaza etmektir! Bunun için iletişim şarttır!”

Aslında sınır koymak da doğru değil; hepimiz için geçerli, güçlü bir silah olan tek şey; iletişim!

Geçmiş ve gelecek ile köprü kurabilmek için bu kanalın hep açık kalması gerektiğini ifade eden Gençal, basit fakat çoktan unutulan kurallara değindi.

Bir ortama misafir geldiği zaman ayağı kalkılır, tokalaşırken karşı tarafın yüzüne bakılır, saygı ve seviye hep korunur.

Aksi takdirde kullanılan sözlerin de bir manası yoktur.

Bir de ‘utanabilmek’ en erdemli harekettir diye de ekledi Gençal…

Buna kesinlikle katılıyorum; siyasette ve günlük yaşantımızda utanma duygusu hata yapmayı engelliyor!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.