Hava Durumu

‘Kafeler pahalı değil, siz fakirsiniz’

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.04.2024 17:21

Yeni haftaya, birkaç gün öncesinden alınmış bir kararla başladık.

Hafta sonu, bunun uygulayıcısı olacak, tabiri caiz ise bizi ‘kazıklamak’ isteyenlere meydan okuyacaktık.

Sosyal medyada başlatılan ve 20-21 Nisan tarihlerinde 'fahiş' fiyat üzerinden satış yapan kafe ve restoranlara boykotu öngören çağrı bazıları tarafından kabul görse de çoğunluk yine sandalye kapma peşindeydi.

Önce nasıl bu yola girildiğini sonra gelişmeleri konuşalım.

***

Enflasyon diye söze başlarken, peşinden bin bir yakınma duyuyoruz.

Zaten benzer cümlelerin hepsini biz de kuruyoruz.

Her şeye zam gelirken, bununla mücadele için hiçbir kalıcı çözüm bulamadık.

Belki ‘lokanta, kafe gibi yerlere gitmek elzem değil’ diyebilirsiniz.

Ama uygulanan fiyat politikası sosyalleşmenin önündeki engele dönüştü.

Haberlerde de dokuz günlük Ramazan Bayramı tatili sonrası yurt dışına çıkan vatandaşların kafe ve restoran fiyatlarını karşılaştırdığı yorumu yer aldı.

Abartıldı:

Hem de müşteriler tarafından değil, hizmet sunucular tarafından!

Maliyetler ne kadar artarsa artsın, bir tost nasıl 200 lira, su 50 lira olabilir?

Hatta meşrubatlar, yemekleri geçmiş durumda.

En büyük kazanç içecekten sağlanıyor olsa gerek.

Yoksa ayran 70 lira olamazdı.

Bazen zorunluluktan bu tip harcamalar yapabiliyoruz, o anlarda sizin de içiniz benim gibi acıyor mu?

Dükkân kirasını, çalışanın maaşını, elektrik ve su faturasını bahane ederek yiyecek ve içecek fiyatlarını bu denli yükseltmek ne kadar doğru?

Tabii ki sorumlusunu da ayrıca tartışmak gerek.

Zincir markalar çeşitli sebeplerle daha önce de boykot edilmişti ancak olanlar hemen unutuldu.

Tıpkı bu seferki gibi.

Gözlemlediğim kadarıyla öncesine göre mekanlar tenhaydı.

Ancak etkili olmadığına eminim.

Belki yetkililerin fark edebilmesi adına önemli bir adım olmuştur!

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkanı Aydın Ağaoğlu konu hakkında; “Pandemi sürecinde tüm dünyada artış trendine giren gıda fiyatları Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım örgütü FAO'nun verilerine göre son üç yılda küresel piyasalarda yüzde 24, ülkemizde ise yüzde 336 arttı. 36 ayın 19 aylık sürecinde gıda fiyatları küresel piyasalarda gerilemesine rağmen, bizde her ay yükselişini sürdürdü. TÜKONFED sosyal medyada çığ gibi büyüyen bu boykot eylemini destekliyor ve tüm bileşenleriyle boykota iştirak edecektir” dedi.

Şimdi sorun sürdürülebilirlikte.

Bunun için açıklama, söylemiyle dikkat çeken Gazeteci Fatih Altaylı’dan geldi.

Boykotun önemli bir silah olduğunu belirten ve sürekliliği olması gerektiğini vurgulayan Altaylı, “Boykot bir gün kullanılıp atılacak bir şey değildir. Herkese karşı kullanılacak bir şey değildir. Hak edene, her gün kullanılması gerekir. 364 gün kazıklanmaya razı gelip, bir gün beni kazıklayamazsın demek sizce makul müdür?” ifadeleriyle mevcut çağrıya eleştiride bulundu.

Unutmadan, burada amaç iş yerlerini zora sokmak, iflaslarına sebep olmak değil.

***

Peki ya şu görüşe ne dersiniz:

ENAG ‘Enflasyon Araştırma Grubu’ Başkanı Prof. Dr. Veysel Ulusoy, “Kafeler pahalı değil, siz fakirsiniz!”

Bu cümleyi okuduktan sonra aydınlanma yaşamamak mümkün değil.

Gerçek suçlu artan fiyatlar değil, ne yaparsak yapalım yükselemeyen gelirimiz belki de.

Sonuçta ters giden bir şeyler var ve ne zaman bu girdaptan çıkacağız belli değil.

Ne diyorsunuz:

Boykota devam mı yoksa fakirlikle baş başa bu gidişata razı mısınız?

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu ve daim olsun!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.