Hava Durumu

Küflü çikolata koltuktan etti!

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2024 17:51

Sosyal medyanın yıllardır vermiş olduğu rehavetle herkes her şeyi yapabileceğini, yazabileceğini sanıyor.

Paylaşımların uzay boşluğunda kaybolduğunu zannedenlerin, yüz yüzeyken söyleyemeyeceklerini korkusuzca kaleme alanların mesken edindiği yer orası.

Ancak kurumsal hayatta buna yer olmadığını, bu hafta yaşanan olayla bir kez daha öğrenmiş olduk!

Ayrıca varlıkları önemsenmeyen ama yoklukları ciddi sorunlara yol açabilecek kurumsal iletişim, müşteri ilişkileri, halkla ilişkiler gibi ülkemizde gereksiz gözüyle bakılan departman çalışanları bu hafta bir çikolata markasının yaşadığı olayla kendilerini hatırlattı.

Malum; mühendis, doktor, öğretmen gibi doğrudan meslek edinerek mezun olamayan ancak deneyimle, eğitimle, özel sektörde geçirdikleri zamana bağlı olarak gördükleri örnek vakalarla işinin ehli olmayı başaranlar; toplumumuzda pek de değerli görülmemekteler.

Küflü çikolata nasıl olur CEO’yu istifaya sürükleyecek bir krize dönüşür bunu inceleyeceğiz bugün.

Yazının sonunda yapacağım çıkarımı en başta dile getirmek istiyorum:

İletişimin şekli; yalnızca insanları değil, kurumları da vezir de eder, rezil de…

***

Marka ve isim versem mi, vermesem mi? diye düşünüyordum ama zaten siz kimden bahsettiğimi hemen anlayacaksınız.

Bir çikolata markasının CEO'su, bir ürününün küflü çıktığına dair paylaşım yapan tüketiciye verdiği cevapla gündem oldu.

Markanın müşterisi paketten küflü çıktığını iddia ettiği çikolatayı Linkedln’de, “Bir heves aldığım kahve eşlikçilerime bakın. Küflenmiş, çikolataya ilk defa şahit oluyorum. Üstelik son tüketim tarihine de daha var. Muhtemelen tedarik zinciri sürecinde muhafaza koşullarında bir problem var” ifadeleriyle paylaştı.

Burada art niyet olduğunu düşünen CEO ise;

“Bu ürünler hayatta küflenmez biliyor musun? Hadi doğru diyelim. Sen bence acil şekilde evindeki nem oranına falan baya bir bakmalısın. Bir de Linkedln’de paylaşacak hiç başka içeriğinin olmaması ne acı. Haklısın pirim yapmak için bize baya ihtiyacı var herkesin. Baksana aşağıya ‘çöp’ falan yazanlara. Bizim avukatların marka karalama, marka değeri düşürme vb. sebeplerden neler isteyeceğinden herkes habersiz. Ayrıca! Bize böyle bir durum olsa söyler telafisini istersin! Karşında senin dev alışveriş zinciri ve biz varız. Herkes ürünün öyle arkasındaki! Haydi size kolay gelsin. Avukatlarımız iletişime geçecektir sizinle ama ben kendi işimi kendim çözmeyi severim” cevabını verdi.

Ve böylece krizi CEO, sadece kendi kurumunu değil başka kurumsal isimleri de sürece dahil ederek gafın sınırlarını zorlayarak başlatmış oldu.

Kurumsal evrenin her türlü riski hesaplayarak, kriz yönetim planları yaptığını, bunların uygulayıcısı olarak da profesyonelleri seçtiğini biliyoruz.

Ama ya ortada çok da konu edilmeyecek operasyonel bir süreç varken, bunu skandala çevirebilmek nasıl bir yetenek gerektirir?

Üstelik bitmedi…

Tepkiler çığ gibi büyüyünce uzunca bir yanıt daha geldi;

“Ah ülkemin güzel insanları... Ah güzel rakiplerim ki bizi rakip görenlere göre baya küçüğüz. Neyse.

Sadece imla kurallarıma takıldınız…” ve “Onca insanın ekmek yediği emek verdiği bir üretici için bu postun altına yapılan yorumlarda, ‘çöp üretiyorsunuz’ deyince sakin kalmak çok zordu. Sahiplenmek ve korumak, haksızlığa karşı gelmek yaradılışım da var…” şeklinde devam etti.

Yanıt vermese, konuya hiç karışmasa bunlar olmayacaktı.

Beklenen oldu, CEO görevi bıraktığını duyurdu.

Son olarak market zincirleri de ürünleri raflardan ve online satış platformlarından kaldırdı.

Kişisel bir hırs mı, o anki ruh halimi konuyu çıkmaza sürükleyen, işin uzmanları yorumlamaya başladı zaten.

Bunlardan biri Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çisil Sohodol:

“Olay kriz bile değildi. Stratejik sessizlik bile daha iyi sonuç verebilirdi. Ama ne oldu! Markanın bir çalışanı değil en tepe yöneticisi, şikâyette bulunan tüketici ile atarlı, ünlemli ve posta koyan mesajlaşmayı tercih etti. Ve sevgili Murat Göllü ile "krizi CEO çıkarırsa kim yönetecek" diye eğitimlerde tartışmaya açtığımız başlık gerçek oldu!”

***

İyi yanından bakalım:

Akademik camianın örnek olay olarak öğrencilerine sunabileceği bir argüman daha var artık.

Ana fikir ise: Küflü çikolata koltuktan etti.

İletişim, her şey demekti!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.