Rotanız İznik olsun

Gezmeyi seviyor musunuz?

Yoksa sizin yerinize dolaşanlar var gerek yok mu diyorsunuz?

Bazen siz de kendinizi turist gibi hissetmek istemez misiniz?

Bir yeri ilk kez görüyor gibi incelemek iyi gelecek, denemelisiniz.

Değişiklik yapın ve tatil diye Ege ya da Akdeniz odaklı tatil zihniyetinizi değiştirin ve İznik’e uğrayın!

Bugün gündemimde İznik var. Nedenini bilmediğim bir şekilde oraya gitme fikri beni çok mutlu ediyor. Sanki başka bir şehre, ülkeye, gezegene gitmek gibi…

Tarih isteyene tarih var.

Su kenarında oturup çay içmekse o da var.

Çarşı zaten çok keyifli!

Çoğunlukla oturduğumuz sokağın dışına çıkmaya bile üşenir olduk. Yaşama kaygısı bizleri kısıtladı. Biz beklerken bir kenarda çoğu yer değişiyor, gelişiyor. Zihnimizde kalan; yol uzun, kötü ve boğucu anısını temizleme vakti.

İznik Bursa’nın ilçesi, gölün doğu kıyısında yer alıyor. 2020 TÜİK verilerine göre nüfus 45 bin civarında. Yani yaşamak için ideal; halkı, esnafı iyice tanıyıp uyum sağlamak kolay olur. İznik adı, şehrin eski adı olan Nikea’dan gelmekte.

Peki, neden önemli?

Çünkü 4 büyük uygarlığa ev sahipliği yapmış anıtsal bir yerleşim yeri.

Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu bu topraklarda yaşamış ve uygarlıklarını geliştirmişler, bu sırada da kendilerine başkent olarak seçmişler.

Ayrıca Hristiyanlığın ilk konsilinin toplandığı yer. Yani başka bir deyişle, M.S 325 yılında, tüm dünyadan 228 piskoposun katıldığı ve Hristiyanlık dininin temel ilkelerinin tartışılıp, karara bağlandığı yer.

Kutalmışoğlu Süleyman Şah, 1075 tarihinde Nicaea'yı almış ve 1080 yılında Selçuklu Devleti'nin başkenti yapmış. Adını da Nicaea'nın izi anlamında "İznik" olarak değiştirmiş. Böylece İznik, Anadolu'da ilk Türk başkenti olmuş. Boşuna medeniyetlerin başkenti demiyoruz.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinden itibaren de ilgi çekici bir merkez olmuş.  1331 yılında Orhan Gazi’yle birlikte; sanat, ticaret ve kültürün göz bebeği olmuş. Osmanlının ilk cami, medrese ve imareti İznik’te inşa edilmiş.

Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün hazırladığı İznik rehberini edinirseniz eğer gezmek için doğru bir rota oluşturup eksiksiz olarak müzeleri, tarihi eserleri ve kazı bölgelerini de görebilirsiniz. Bu liste UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi aynı zamanda. Kitapçık oldukça kalabalık olmasına rağmen kendim gittiğimde her gördüğüme bir işaret koyarak ilerledim ve listeyi bitirdim. Ayasofya Cami, İznik Müzesi, Lefke Kapı, Çini Fırınları, Arkeoloji Müzesi, Senato Sarayı, Kırgızlar Türbesi, Böcek Ayazması ve dahası...

Bir parantez açıp ayazmadan bahsetmek istiyorum: “Ayazma; kutsal su anlamına gelen şifalı olduğuna inanılan tatlı su kaynaklarına deniyor.  Henüz bilimsel arkeolojik kazısı yapılmamış olsa da bir nevi hastane olduğu, su ile tedavinin yapıldığı tahmin ediliyor. Tarih keşfedilmeyi bekliyor.”

İznik Gölü’nün çekilmesiyle açığa çıkan kıyıdan 20 metre açıkta ve 1 metre derinlikte bulunan bazilika da yakında su altı müzesi olmaya hazırlanıyor. Bir rehber olsa ve her nokta için bilgiyi anlık aktarabilse. TÜRSAB’ın basın için düzenlediği İznik gezisine katılamadığım için üzgünüm. En kısa sürede yeniden gitmeyi iple çekiyorum.

Sanayiye boğulmamış, tarım odaklı geçimini sağlayan ilçede zeytinlikler kesilip yerine binalar yapılsa da hala yeşil, güzel ve doğal.

Çinicilikte de marka ilçe. İznik çinisi, ilk olarak 15. yüzyılda Çin’den gelen mavi ve beyaz seramiklerden etkilenerek ortaya çıkmış. O dönemde yapılan Bursa Yeşil Camii ve türbesinde, Bursa Muradiye Camii'nde ilk örnekleri mevcut. Kısacası İznik bizi çağırıyor.

Rotanız İznik olsun!

Giderseniz eğer benim için de gezin!

Not: Özel aracı olmayanlar için keşke Bursa içinden İznik’e ulaşım sadece terminalden olmasa.