Hayata dâhil olabilmek benim için sosyalleşmekten geçiyor.
Ancak bunun yolu kişiden kişiye değişiyor.
Kafede oturmak, gezmek, eğlenmek dışında başka alternatifler de var:
Sanat alanlarıyla ilgilenmek gibi.
Fotoğraf bunlardan biri; sözler yok ama derin bir anlatım mevzubahis.
Daha önce bu konuda yazılar kaleme aldım, küratörlerle, fotoğrafçılarla ve bu sanata gönül verenlerle görüşmeler yaptım.
“Hayat biraz olsun ‘yırtık’ değil mi?” başlıklı röportajımda Akademisyen, Fotoğrafçı, Küratör Laleper Aytek ile konuşmuş ve bu sohbetten, öğrendiklerimden çok keyif almıştım.
O dönemde Bursa’da ‘Yırtık’ isimli bir sergi vardı ve bu kreatif isim tabii ki Laleper Hoca ve ekibinden çıkmıştı.
Şu ifadelerini hâlâ unutmadım:
“Çekilen her karenin güzel olması bekleniyor. Büyük bir hata yapılıyor aslında. Sanki dünyada her şey harikaymış gibi fotoğrafta güzelleme yaratmaya çalışıyoruz. Güzel fotoğraf çekmek ülkenin alametifarikası sanki. Gün batımları, kuşlar, kediler, manzaralar vb. Ama hayat güzelden daha fazlası. Şu anda hepimizin ruh halinde sinir bozukluğu, kızgınlık, sıkışmışlık, becerememek, âşık olmak, terk edilmiş olmak, tedirginlik gibi bir sürü şey var. En etkileyici şiir, ruhun derinliklerine dokunan herkesin yaşadığı ama dile getiremediği sıkışmışlıklar değil midir?”
Ve yılın en sevdiğim zamanı yaklaşıyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Bursa Kent Konseyi ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) iş birliğiyle geleneksel hâle gelen ‘Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali (Fotofest), bu yıl 14’üncü kez izleyicisiyle 20 Aralık’ta buluşacak.
Fotofest’in Gökdere Parkı’nda düzenlenen tanıtım toplantısında Laleper Aytek’i görmek beni çok sevindirdi.
Bu sene festivalin küratörü kendisi ve sürece imzasını “#şehrinitirazı - #urbandefiance” olarak atmış bile…
Fotoğraf tutkunlarının merakla beklediği Fotofest’in toplantısına; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Festival Küratörü Laleper Aytek’in yanı sıra Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı ve Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUFSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Akkurt ve fotoğraf severler katılım sağladı.
Söze Başkan Bozbey başladı ve 20 Aralık-20 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilecek festival için şunları söyledi:
“Sanat dalgası, sadece gözlerimizi değil, ruhumuzu da besleyecek. Bursa’mızın derinlerde saklı kalan sesini, ‘Şehrin itirazı’ temasıyla tüm dünyaya duyuracak. Bu tema, sıradan bir başlık değil. Her sokak, her bina, her tarihi bina, her bakış, derelerimiz, dağımız, denizimiz bize bir şey anlatıyor. İtiraz ediyor, direniyor, kabul ediyor ya da reddediyor. Biz de bu festivalde, Bursa’nın fotoğraflarla konuşmasına, kendi öyküsünü anlatmasına vesile oluyoruz. Bu yılki Fotofest ile bu sesin en güçlü yankısını fotoğraf sanatı aracılığıyla duyacağız.”
En büyük farklılık ise Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’yle sınırlı kalınmayacak oluşu.
Tek mekânlı yapının dışına çıkılacak, festival şehre yayılacak.
Başkan bunu açıklarken şu ifadeleri kullandı, çok da beğenildi:
“Kültür ve sanat, bir kenti yalnızca güzel kılmaz. Onu yaşatır, anlamlı kılar. Kenti canlı tutan, ona nefes aldıran şey, duvarlarında yankılanan sanatın sesi, meydanlarında atılan adımların ritmi, sokaklarında çınlayan gülüşlerin yankısıdır. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bu sesi daha da yükseltmeye, kentimizi sanatıyla yaşatmaya kararlıyız!”
Tabii senenin mottosunu belirleyen ve ismiyle dikkat çeken süreç için ayrıntılı bilgiler Laleper Aytek’ten geldi:
‘Benim için 3 ana eksen var’ dedi.
Bunlar; sürdürülebilirlik, görünürlük ve Bursa dışından da izleyici çekmek.
Tabii ki kendi cümlelerimle aktarabilirim ama aynı etkiyi yaratacağını düşünmediğim için sözü işin uzmanına bırakacağım.
Aytek; “Fotofest Bursa’nın alametifarikası hâline gelmiş durumda. Türkiye’de bu anlamda başka bir festival yok. Bu nedenle sürdürülebilirlik çok önemli. İkinci madde olan görünürlük ise şöyle; sergilerde ‘ustaya saygı’ bölümlerini görürsünüz. Ama gençlere saygı bölümünü sergilere eklememiz lazım. Artık gençleri de görünür yapmamız gerekiyor. Ayrıca festival Bursa’da olduğuna göre şehrin kendi sanatçıları daha bilinir olmalı. Solo sergilerle bunu sağlayacağız. 28 solo, 2 grup ve bir de sürpriz sergi olacak. Üçüncü olarak Bursa dışından da izleyici çekmek. Yan etkinliklerle yani seminerler, atölyelerle süreç daha da etkinleşecek.”
En çarpıcı bilgiye geldi sıra.
Bunu duyduğuma ben de çok sevindim.
Her meslekte olduğu gibi fotoğrafçılık alanında da kadınların isimleri geri planda kalıyor.
Ancak bu sefer şeytanın bacağı kırılıyor ve katılımcı profilinin yüzde 66’sı kadın fotoğrafçılardan oluşuyor!
***
Peki, neden ‘şehrin itirazı’ mottosu seçildi? sorusunun cevabı da yine Laleper Hoca’dan ve derinliği olan, festival için heyecanı daha da artıran türden:
“Dünyayı dolduran cehennemleri es geçmemeliyiz. Kişisel veya toplumsal meselelerden yola çıkarak, yeni bir isyan eşiği bulabiliriz. Şeyleri olduğu gibi değil, olduğumuz gibi buluruz. Fotoğrafçıların kişisel gösterdikleri bize başka kapılar açacak. Dolayısıyla hayatı daha geniş anlamlara taşıyarak bir festival dokusu oluşturacağız…”