Herkesin bir gün tanışmak istediği biri vardır.
Şarkıcı, oyuncu, futbolcu belki bir komedyen…
Benim ise hayalim ünlü Sümerolog, bilim insanı ve tarihçi Muazzez İlmiye Çığ idi.
Ne yazık ki pazar günü 110 yaşında hayata veda etti.
Bazı insanların yaşadıkları süre rakamlara aldanırsak çok gibi duruyor.
Ama aklı başında yaş alıyor olmanın en güzel örneğiydi Muazzez İlmiye Çığ.
Araştırmaları, öğrettikleriyle hayranlık uyandırmıştı bende.
Çalışmaları kadar, sempatik tavırlarıyla da dikkat çeken Çığ, 20 Haziran 1914 Bursa doğumluydu.
Osmanlı döneminden bu zamana kadar Türkiye tarihinde olup biten her şeyin tanığıydı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük eğitim ve aydınlanma seferberliğinin ilk neferlerindendi.
Türkiye’nin kuruluşunun her aşamasını gören bir isimdi!
Kimsenin anlayamadığını, okuyamadığını çözmek bunu nesillere aktarmak muhteşem bir duygu olsa gerek.
Geçmişle gelecek arasında köprü olma vazifesini en iyi şekilde yerine getirdiğine inanıyorum!
***
Yazımın devamında yine 2023’te kaleme aldığım bir yazımdan kopya çekerek devam edeceğim.
Çığ’ın hayat hikâyesinde neler yok ki…
Kırım göçmeni olan ailesi, 1919’da İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesiyle Çorum’a yerleşti.
Burada ilkokul öğrenimine başlayan Çığ, Bursa'da ‘Bizim Mektep’ adı verilen özel okulda öğrenim görmeye devam etti. Daha sonra Bursa Kız Muallim Mektebi sınavını kazandı.
Babası gibi öğretmenlik mesleğini seçen ünlü Sümerolog Eskişehir'e atanarak, burada 4,5 yıl hizmet verdi.
Daha sonraları Atatürk'ün emri ile kurulan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hititoloji bölümüne kayıt yaptırdı.
Nazi yönetiminden kaçarak Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Hans Gustav Guterbock'tan ve Prof. Dr. Benno Landsberger'den Sümer ve Akad dilleri derslerini de aldı.
Ankara Üniversitesi’ni ise 1940’da bitirdi.
Üniversite mezuniyeti sonrasında İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesine Belgeler Arşivi uzmanı olarak atanarak 31 yıl boyunca burada görev yaptı. Tüm bu süre zarfında da Sümer, Hitit ve Akad dillerinde birçok tableti temizlemiş, sınıflamış ve numaralara ayırmıştır.
Arkeoloji alanında da 1972 senesinde emekliye ayrılarak yurt dışında yaşadı.
Sümer, Hitit ve Akad dillerinde yazılan birçok tablet üzerinde araştırmalar yapan Çığ, “Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni, Sümerli Ludingirra- Zaman Tüneliyle Yolculuk, İbrahim Peygamber- Sümer Yazılarına ve Arkeolojik Buluntulara Göre, İnanna'nın Aşkı/ Sümer'de İnanç ve Kutsal Evlenme, Vatandaşlık Tepkilerim, Atatürk Düşünüyor, Sümerlilerde Tufan/Tufan'da Türkler” gibi tarihe ışık tutan pek çok eseri bize bıraktı.
Son olarak Çığ ile söyleşi gerçekleştiren Büşra Sanay da “Yaşadım demek için ne yapmalı?” kitabında bilim insanının tecrübeleriyle bizleri buluşturmuştu.
Gönlümü fethetmesini sağlayan ise gençleri eleştirenler için cevabıydı.
“Sümer tabletlerinde 'Bu gençlik nereye gidiyor' yazısını gördüğümden beri, gençleri sorgulamıyorum” demişti ünlü Sümerolog.
Ve hayat felsefesini şöyle ifade etmişti:
“İnsan yaşamının temel gayesi, dünyadaki yerimizin izini sürmek ve yaşama sebebimizi bulmaktır ve ölüm hariç bütün acılar lükstür!”
Dolu dolu yaşanmış bir hayat; insan daha ne ister ki!
Allah’tan rahmet diliyoruz…
*****************************************************************
‘Genç işsizlik’ tırmanışta!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı 3’üncü çeyrek ‘Temmuz-Eylül’ İş gücü İstatistikleri’ni paylaştı.
Buna göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 20 bin kişi azalarak 3 milyon 106 bin kişi oldu.
Bazı internet siteleri bunu ‘işsizlik düştü’ diye paylaştı.
Verileri okumakla ilgili sorunlarımız olduğu aşikâr; iniş-çıkışlar olması doğal. Bu ekonominin düzeldiğini ya da istihdam da çığır açıldığını göstermez.
Nitekim ciddi bir sonuç var elimizde.
Genç işsizliğinin arttığı gerçeği!
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 0,5 puanlık artış ile yüzde 16,8 oldu.
Çeşitli programlarla gençlerin mezuniyet sonrası meslek sahibi olabilmeleri için çalışılıyor.
Ancak kabul edelim ki üniversitelerde teorik bilgilerin dışına çıkılamıyor; haliyle öğretmen, mühendis, doktor gibi unvanlar alabilecekleri bölümlerde okumayanlar özel sektörde kendilerini konumlandıramıyor.
Yıllarca ne iş yapacaklarını arıyor ve kendilerini memur olabilmek için KPSS’ye hazırlanırken buluyorlar.
Her sene işsizler ordusuna binlerce mezun ekleniyor; çözüm bulunamıyor.
Önümüzdeki günlerde uzmanlar çeşitli analizler sunarlar muhakkak.
O zaman bu konuya yeniden döneceğim.
Şu soruyu aklımızda tutalım:
İşsizlik düştü, istihdam arttı ama gençler ne olacak?