Hava Durumu

Öğrenmenin yaşı yok

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2024 00:05

Hayat dediğimiz şey, aslında öğrenmenin ta kendisi değil midir? Bebeklikte attığımız ilk adım, öğrendiğimiz ilk kelime, okuduğumuz ilk kitap… Hepsi bize öğrenmenin yaş sınırı olmadığını hatırlatır. İnsan, var olduğu sürece öğrenmeye devam eder; kimi zaman bir kitaptan, kimi zaman bir insandan, kimi zaman da hayatın ta kendisinden.

Peki, öğrenmenin yaşı var mıdır? Toplumun geneline baktığımızda, genellikle öğrenme sürecini bir yaş dilimine sıkıştırma eğilimindeyiz. Çocuklar okulda öğrenir, gençler üniversitede; yetişkinlerse işi öğrenmekle yükümlüdür. Ancak asıl mesele, bu sınırların ötesine geçmektir. Hayat boyu öğrenmeyi benimseyen bireyler, hem kendi potansiyellerini daha iyi keşfeder hem de yaşadıkları dünyayı daha iyi anlar.

Öğrenmenin yaşının olmadığına dair en güzel örneklerden biri, Nobel Edebiyat Ödülü kazanan Japon yazar Kenzaburō Ōe'nin şu sözleridir: "Bilgi bir nehirdir ve nehirde yüzmek için asla geç değildir." 80 yaşında yeni bir dil öğrenen ya da 70’inde bir enstrüman çalmayı keşfeden insanlar bu sözün yaşayan kanıtıdır.

Elbette, öğrenmek cesaret ister. Yeni bir bilgiye açık olmak, alışkanlıkların dışına çıkmak ve belki de "bilmiyorum" demeyi öğrenmek… Yaş ilerledikçe insanlar, geçmişteki bilgi birikimlerine tutunma eğilimindedir. Ancak bu, öğrenme kapısını kapatmaktan başka bir şey değildir. Oysa her yeni bilgi, hayatımıza yeni bir pencere açar.

Hayat boyu öğrenme, yalnızca akademik bilgiyle sınırlı değildir. Bir hobiyi keşfetmek, bir beceriyi geliştirmek, yeni insanlarla tanışmak ve onların dünyasına dahil olmak da öğrenmenin bir parçasıdır. Bu öğrenme biçimi, insanı sadece bilgi açısından zenginleştirmez; aynı zamanda hayata olan bağlılığını, üretkenliğini ve mutluluğunu artırır.

Unutmamalıyız ki dünya hızla değişiyor. Teknoloji, ekonomi, sanat ve bilim her geçen gün yeni bir şekil alıyor. Bu değişimlere ayak uydurmanın yolu ise öğrenmeye açık olmaktan geçiyor. Öğrenmenin yaşı yoktur, çünkü insanın potansiyeli sonsuzdur.

Öyleyse bugün kendinize bir söz verin. Yeni bir kitap alın, bir dil öğrenmeye başlayın, belki de bir atölyeye katılın. Yaşınız kaç olursa olsun, unutmayın ki bilgi peşinde koşmak, insanı hep genç ve diri tutar. Çünkü öğrenmenin yaşı yoktur, öğrenmek hayatın kendisidir. Yine bu yazımı küçük bir hikâye ile bitirmek istiyorum. Sağlıcakla kalın.

Sonsuz Öğrenme İsteği

Bir köyde yaşayan yaşlı bir kadın vardı. Çevresindekiler ona "Bilge Nine" derdi. Ancak o, bilge olduğunu asla kabul etmezdi. Bir gün genç bir adam sordu:

"Nine, herkes seni bilgeliğinle över. Ama neden hâlâ her gün yeni bir şey öğrenmeye çalışıyorsun?"

Bilge Nine gülümsedi ve cevap verdi:

"Çünkü dünya bir kitap gibidir. Ben yalnızca birkaç sayfasını okuyabildim. Ne kadar öğrenirsem öğreneyim, geride öğrenilecek daha çok şey olduğunu biliyorum."

Bilge Nine’nin bu sözleri, öğrenmenin bitmeyen bir süreç olduğunu ve merakın insanı hayatta genç tuttuğunu öğretti.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.