Hava Durumu

Ölümünün 38. yılında büyük bir spor adamı Burhan Felek-2

Yazının Giriş Tarihi: 14.11.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.11.2020 06:00

Yazarlığı döneminde birçok heyecan yaşayan Burhan Felek 1931'deki tenis maçını unutamadı. 1951'deki Akdeniz oyunlarında Türkiye ile İtalya arasındaki karşılaşmadan sonra da bir daha basketbol maçı izlemedi...

Güreş müsabakaları 1932 yılından itibaren Balkan Oyunları programına dâhil edilmiş ve Türkiye Güreş Federasyonu 1932'den 1940'a kadar bütün Balkan Oyunları güreş müsabakalarını organize etmiştir. Sporda en büyük heyecanı 1930 yılında Atina'da yapılan Balkan Tenis Şampiyonası'ndaki final maçında duyduğunu ifade eden Burhan Felek, bu maçı 3 Haziran 1931 tarihli Türkspor dergisinde şöyle yazıya dökmüştü, "Biz teniste, Balkan tenisinde büyük ümit beslemiyorduk, Sedat Erkoğlu-Vahram Şirinyan'dan oluşan çift erkekler takımımız, Yunanlıların Zahos-Nikolaidis çiftini yenince hem şaşırdık hem memnun olduk. Finalde karşımızda Romenlerin Poulief-Cantacuzene ikilisi vardı. Bu güçlü çift karşısında açıkçası sonuçtan pek de ümitli değildik. Maçın ilk setini Romenler 6-1 ile aldılar. İkinci set de 6-3 bitince umudumuz kalmadı ama üçüncü sette bizimkilerde bir canlanma başladı. Alkışlar arasında seti 6-1 aldık. Dördüncü seti de 6-4 kazanınca maç 5. sete gitti. Beşinci setin birinci oyununu biz aldık ikinciyi Romenler, üçüncüyü biz, dördüncüyü Romenler aldı. Maç 6-6'ya geldi. Biz heyecandan yerinde duramaz hale geldik. Tüm tribünler bizim çocukları alkışlıyordu. Taktik olarak Sedat filede Şirinyan arkada duruyordu. Şirin topu arkadan havaya kaldırıp vurunca Romen de topu havaya dikmek zorunda kalıyor, file önüne dik gelen topu da Sedat smaçla karşı sahaya gönderiyordu. Son 10 dakika içinde maçı Sedat'ın son bir smaçı ile 8-6 kazandık.

Spor hayatında çok milli müsabaka seyrettim heyecan ve hissiyatın hemen hemen her türlüsünü tattım, belki de bu nedenle hislerim biraz da nasırlanmıştı. Yalnız bu tenis müsabakasında duyduğum derin heyecanı hiçbir yerde hissetmemiştim."

Not: Ancak rahmetli Cem Atabeyoğlu 'Hocamız Burhan Felek' kitabında, Burhan Hoca'nın bu heyecanı, 1951 yılında İskenderiye'deki ilk Akdeniz Oyunları'nda misli ile yaşadığını şu satırlarla ifade etmiştir, "10 Ekim 1951 günü İtalya maçında Burhan Hoca'nın heyecanının hiç unutamam. Hoca maç boyunca yerinde duramadı. Sık sık yerinden fırlıyor, yediğimiz basketlerde  dövünüyor, attığımız basketlerde havalara sıçrıyordu. Maçı 36-38 kaybettik. İki gün sonra ev sahibi Mısır'la oynadığımız maçta da basketçilerle beraber öldü öldü dirildi! Bu maçı da bir basket farkla 20-23 kaybettik.

Maçtan sonra nefes nefese "Kuzum Allah aşkına bu heyecana nasıl dayanıyorsunuz sizler? Kalbim duracaktı be" demişti ve ilave etmişti "Şu iki maçın heyecanı 21 yıl önceki tenis maçındaki heyecanımı çok gerilerde bıraktı!"

Burhan Hoca basketbolu çok sevmesine rağmen bir daha basketbol maçlarını seyre gitmedi."

***

Burhan Felek, sporun devletin elinde olmasına karşı idi. Bunu sohbetlerine şu sözlerle ifade etmiştir "Sporun devletin elinde olmasının yalnız Türk sporuna değil bana da zararı olmuştur."

Doğruları savunduğu için politikacıların kıyımına maruz kaldığı olaylar olmuştur.

Not 1: 1935 yılında Fenerbahçe stadında düzenlenen Balkan Atletizm Şampiyonası'nda 35 kişilik küçücük şeref tribününde 25 bilet isteyen politikacılara bilet bulamayınca Atletizm Federasyonu Başkanlığı'ndan alınır. 1936 Berlin Olimpiyatları'na  gönderilecek kafileden çıkarılır. Burhan Hoca 1936 Olimpiyatları'na yine gider ama gazeteci olarak!

Not 2: 1948 Londra Olimpiyatları'ndan sonra yurda dönen 4 başarılı güreşçi (Yaşar Doğu, Celal Atik, Nasuh Akar ve Gazanfer Bilge'ye Kızılay aracılığı ile 20 bin TL ve olimpiyat 3 adım atlama üçüncüsü Ruhi Sarıalp'e 10 bin TL verilmişti. Bu olay sonra büyük problem oldu, amatörlüğe aykırı olup olmadığı tartışılmaya başlandı ve bu 5 sporcumuz 1952 Helsinki Olimpiyatları'na gittiler. Açılış törenine katıldılar ancak yarışlara sokulmadılar.

Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı'nın, basına demeç vererek adı geçen sporcuların profesyonel olmadıkları tezi üzerinde devlet olarak ısrar etmeyecekleri haberi üzerine Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Avery Brundage, olayın incelenmesi sonucuna kadar bu sporcuların yarışlara iştirakini durdurdu.

Kafile başkanı Fürüzan Tekil'in tüm olumlu girişimleri sonuçsuz kaldı. Türkiye'de bir suçlu arandı. TMOK Genel Sekreteri Burhan Felek, Milli Eğitim Müdürü Tevfik İleri tarafından Olimpiyat Komitesi Genel Sekreterliği'nden ve Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü Merkez Danışma Kurulu üyeliğinden affedildi. Olimpiyat kafilesi başkanlığından alınıp yerine İstanbul Milletvekili Fürüzan Tekil getirildi.

Bu yanlış 1954'te devrin başbakanı Adnan Menderes tarafından düzeltilmiş ve Burhan Felek tekrar Ulvi Yenal'ın Futbol Federasyonu başkanlığına atanıp ondan boşalan yere Beden Terbiyesi Merkez Danışma Kurulu üyeliğine getirilerek iadeiitibar yapılmıştır.

Not 3: Zamanın Spor Bakanı Malik Yolaç, 1964 Tokyo Olimpiyatları'na kafile başkanı olarak gitmek isteyince Burhan Felek bu isteğe; kafile başkanının atama ile gelen değil seçimle gelen bir kişinin olimpiyat komitesi başkanı olarak ulusal kafilenin başında olması gerektiği konusunda Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin bağlayıcı kararı olduğu için karşı çıkmıştı. Bunun üzerine Bakan, Burhan Felek'i Beden Terbiyesi Merkez Danışma Kurulu görevinden affetmişti. Hatta Burhan Felek Hoca'nın TMOK başkanlığına seçilmemesi için kulis faaliyetinde bile bulunmuştu. Ancak bürokrasi dışındaki üyelerin bunu fark etmesi üzerine Burhan Felek az bir farkla seçimleri kazanmıştı. Ancak Bakan Yolaç'ın TMOK ile olan ilişkilerinde kontrolünde bulunan Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü aracılığı ile etkili olacağını düşünen Burhan Felek, TMOK'un kendisi yüzünden zarar görmemesi için yönetim kurulundaki görev taksiminde başkanlık görevini Dr. Raşit Serdengeçti'ye bırakarak kendisi 2. başkanlığı üstlendi. Kısa bir zaman sonra bakan Malik Yolaç görevden ayrıldı ama Burhan Felek 1966'da tekrar seçimle TMOK başkanlığına seçildi ve ölüm tarihi olan 1982'ye kadar TMOK başkanlığı görevinde kaldı.

***

Görev aldığı kurumların dökümü:

TMOK Başkanlıkları: 1962-1965 (seçimle) 1966-1982 (seçimle) toplam 21 yıl,

Atletizm Federasyonu Başkanlığı: 1922-1936, 14 yıl süre ile,

TMOK Genel Sekreterliği (1938-1952),

Balkan Oyunları (1930) ve Akdeniz Oyunları kurucu üyesi,

1924 Atina ve 1928 Amsterdam Olimpiyatları Kafile Başkanlığı,

1935 İstanbul'da Fenerbahçe stadında yapılan Balkan Atletizm Şampiyonası düzenleyicisi,

7 Aralık 1965'te Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından "Olimpiyat Liyakat Madalyası" ile ödüllendirildi. Bu diploma ödülünü İstanbul Taksim Belediye Gazinosu'nda yapılan bir törenle Uluslararası Olimpiyat Komitesi Türkiye Temsilcisi Suat Erler takdim etti. Burhan Felek Hoca bu ödülü Dünyada alan 42. kişi ve tek Türktür.

***

HAYATTA EN ÇOK SEVDİĞİ VE KULLANDIĞI SÖZLER

-Kızdığı zamanlarda "Açtırmayın bana bayramlık ağzımı",

-Keyiflendiği zamanlarda "ulan, pek kıyak be",

-"Cenab-ı Hakk'ın bana bahşettiği uzun yaşamı, hiçbir zaman kötüye kullanmadım"

-"Dünyanın en bahtiyar adamları zenginler değil, halinden memnun olmayı bilenler, neşesini kaybetmeyen ve daima güler yüzlü olanlardır"

-"Uyumuyorum arkadaş, şekerleme yapıyorum"

-"Yaşlanmanın bir iyi tarafı vardır, ağzına geleni söylersin, yaşlılığına verip sana ses çıkarmazlar"

-Ömrünün son günlerinde "Artık yoruldum"

YORUMLAR VE NASİHATLER

"Tarihimiz garip bir hezeyan içindedir. Patrona Halil'i, Kabakçı Mustafa'yı yazar da, isimleri, cisimleri meçhul binlerce, memleket hizmeti yapmış, kimsenin kanına girmemiş, canına kıymamış nicelerini yazmaz. Biz de onları araştırmazsak bilemeyiz. KORKARIM, HEPİMİZ BÖYLE OLACAĞIZ"

Burhan Felek 27 Ekim 1975, Milliyet gazetesi 'İki dostu yitirdik' başlıklı yazısından.

"HAYIR, BURHAN FELEK HOCAM, bu görüşünüze karşı çıkıyorum. HAYIR! Unutulmayacak hizmetler yapmış, unutulmayacak kimseler asla unutulmazlar. Bu naçiz çalışmam da bunun küçük bir kanıtıdır."

Cem Atabeyoğlu, "Hocamız ve Başkanımız Burhan Felek" TMOK yayınları no:8, yayın tarihi: Mart 2003, sayfa:111.

"Burhan Felek'le unutulmayacak anılarım arasında Burhan Hoca tarafından verilen muhtelif konferanslarda daima Nasrettin Hoca'dan bir hikâye anlatması, 1952 yılında İstanbul İktisat Fakültesi'ne bağlı olarak açılan Gazetecilik Enstitüsü'nde O'nun hoca benim de öğrenci olarak karşısındaki sıralarda oturmam ve gazetecilik konusunda pek çok bilgiyi kendisinden almış olmamdır. Nur içinde yatsın.

Neriman Tekil Atletizm, Almanak 83, sayfa:207

"Bin yıl önce göçebe düzenden yerleşik hayata geçmiş olan Türk toplumunun en büyük eksikliklerinden biri de konuşmayı daha çok tercih edip gelecek nesillere yazılı belge, bilgi ve yaşam hikâyesi bırakmayışıdır, umarım bugünkü gençler ve gelecek nesiller bu yazıları okuyup bu açığımızı ve eksiğimizi giderirler."

4 Kasım 1982'de doğduğu ve ömür boyu hayranlığını dile getirdiği Üsküdar'a ebedi dönüşünü yaptı. Mekanı cennet olsun!

Kaynaklar:

1-Spor Alemi dergisi, 22 Ekim1923, sayı:19,

2-Türkspor dergisi, 27 Ocak 1934, yıl: 5, sayı: 18,sayfa8-13,

3-Milliyet gazetesi 29 Mayıs 1974 tarihli gazetede "Yorgun ümit" başlıklı Burhan Felek imzalı köşe yazış,

4-Atletizm, Almanak 83, Neriman Tekil, İstanbul 1983 sayfa: 190-209,

5-Kürsüdekiler, Orhan Ayhan, anılar, 1957-1984 sayfa:293,

6-"Hocamız ve Başkanımız Burhan Felek hazırlayan: Cem Atabeyoğlu, TMOK yayınları: no:8, birinci baskı Mart 2003,

7-Olimpiyat Oyunları'nın 100. yılında Türkiye, TMOK yayını, no:1, Cem Atabeyoğlu başkanlığında TMOK bilgi birikim merkezi, birinci basım, 1997,

8-Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin 100 yılı (1908-2008) derleyen: Altuğ İstanbulluoğlu, birinci basım, Ekim2008,

9-Atlas tarih özel sayı, spor tarihimizde ilkler sayı:38, 2016.s.20

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.