Hava Durumu

ÖMER BESİM KOŞALAY VE 'KIRMIZI EŞOFMAN'IN HİKÂYESİ

Yazının Giriş Tarihi: 22.11.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.11.2020 06:00

(Doğum: 1898-Vefat: 11 Kasım 1956, 59 yaşında)

Ömer Besim'in en kıymetli hazinesi, şan ve şeref dolu parlak mazisi idi. "Ben Aksaraylı Nuri ile değil, Finlandiyalı Nurmi ile koştum" lafını büyük bir gururla söylerdi.

Türk Ttletizmine sistemli çalışma, tempolu koşu ile eşofman kavramını ilk sokan o oldu. Kendisi ile özdeşleşen 'Kırmızı Eşofman'ın hikâyesini ömrünün son aylarında tamamlamaya çalıştığı ancak bugüne kadar basılamamış olan 'Kırmızı Eşofman Ve Derbeder Notlar' adlı kitabının ön sözünde şöyle anlatır:

"1924'dte Paris'te yapılan Olimpiyat Oyunları'na gittik. İki gün sonra antrenörümüz Mr. Tobin bizi Olimpiyat köyünde çalışan Amerikalı atletlerin yanına götürdü.

Sabah saat 10.00'da birdenbire hava karardı, derken hafif bir yağmur başladı. Amerikalılar ortadan kayboldular. Biraz sonra üzerlerinde koyu kırmızı renkte, tulum şeklinde bir şeyler giyerek tekrar piste çıktılar. O sırada antrenman yapan diğer milletlerin atletleri yağmurdan bir yerlere sığınmışlardı. Amerikalılar giydikleri tulum sayesinde hiç ıslanmadan çalışmalarına devam ettiler.

Mr. Tobin'e, Amerikalılar'ın giydikleri bu acayip kılık hakkında birkaç sual sordum. Bu tuluma "eşofman" derlermiş, atletleri soğuktan, yağmurdan, kardan korurmuş, müsabakadan sonra üşümelerine mani olurmuş. Hülasa, faydalı ve bir atlet için lüzumlu olan bir malzeme.

Paris'in irili ufaklı bütün mağazalarını dolaştım, böyle bir şey bulamadım. Nihayet Mr. Tobin'e 10 dolar verdim, arkadaşları vasıtası ile Amerika'ya bir eşofman sipariş ettim. Paris'ten döndükten 1 ay sonra kulübe gümrükten bir ihbarname geldi. Doğrusu aklımdan hiçbir şey geçmiyordu. Gümrük muayenesi için, 28 TL verdim ve elime tutuşturulan paketi aldım. O zaman dolar iki küsur lira idi. Paket bana 50 liraya mal olmuştu. Kulüpte paketi açtım, içinden çıka çıka benim meşhur tarihi KIRMIZI EŞOFMAN çıktı.

Eşofmanın paçasında birbirine kilitlenmiş demirler vardı, şimdi bunun adına fermuar diyorlar.

Yukarı çekince paçalar açılıyor, aşağı indirilince kitleniyor. Acayip bir şey...

O demirlerin birbirine geçerken çıkardığı patırtısı da müsabakalardan evvel beni üzen ahbap eğlencesi oldu. O zamanlar atletizm meraklıları benden ziyade eşofmanımla meşgul olurlardı. Bu müsabakalardan evvel sinir bozan bir haldi. Ne yapalım ki, bizim KIRMIZI EŞOFMAN benim koşulardan daha sevimli görünürdü. Ben de ister istemez bu modanın kurbanı oldum.

Bugün atletler sahada eşofman giymiş koşuşurken gördükçe, 30 küsur sene gözümün önünden geçiyor ve 1924 Olimpiyatları'nın hatırası KIRMIZI EŞOFMANIM hayalimde canlanıyor. İşte bunun için 'derbeder notlarım'a o güzelim hatıraya izafeten KIRMIZI EŞOFMAN adını verdim."

Not: İlk Ömer Besim Kır Koşusu-Kırmızı eşofman mükafatı ölümünden bir yıl sonra o zamanın İstanbul Atletizm Ajanı olan rahmetli Neriman Tekil'in gayreti ile düzenlenmiştir. 1. Ömer Besim-Kırmızı Eşofman Kır Koşusu Besim'in Galatasaraylı olması nedeniyle Bebek'teki eski GS Denizcilik Lokali önünden başlayıp İnönü Stadı'nda oynanan Fenerbahçe-Vefa maçının devre arasında binlerce seyircinin önünde son bulmuştur. Bu koşuda yarışan İsviçre şampiyonu Ogüst Sütter ancak altıncı olmuş, yarışı Beşiktaşlı atletlerden İlhami Koç birinci olarak bitirmiştir.

Yarışı kazananlara kupa ile beraber verilen kırmızı eşofman nedeniyle koşu bir süre sonra "Kırmızı Eşofman Koşusu" adıyla anılır olmuştur.

1994 yılından sonra popülaritesini kaybeden yarış, İstanbul Atletizm Ajanlığı ile Cumhuriyet gazetesinin ortaklaşa düzenlediği bir yarışa dönüştü. Son dört yılda 3 amatör atletin katılıp ikisinin bitirdiği yarışın 2016 yılında düzenlenenin de ise erkeklerde 4 atlet vardı. Bayanlarda bir yarışmacı koşup birinci oldu.

İyice sönükleşen yarışmayı tekrar canlandırma gayreti içine giren Fatih Çintimar Federasyonu bu yıl 65.si yapılacak olan koşuyu koşuya el attı. Ancak yaşanan pandemi nedeniyle bu yıl İstanbul İl Müdürlüğü ile ortaklaşa düzenlenmesi planlanan 65. Ömer Besim Koşusu iptal edildi.

***

1957 yılından itibaren düzenlenen Ömer Besim - Kırmızı Eşofman Koşusu birincileri:

1957-İlhami Koç,

1958-Ivan Peev (Bulgaristan)

1959-Hüseyin Danief (Bulgaristan)

1960-Ivan Peev (Bulgaristan)

1961-Şükrü Saban,

1962-63-64-65 Muharrem Dalkılıç,

1966-Ahmet Yılman,

1967-68 Muharrem Dalkılıç,

1969-Şükrü Saban,

1970-Mehmet Tümkan,

1971-Murat Taşçıoğlu,

1972-Hikmet Şen,

1973-Hamza Canavar,

1974-Hikmet Şen,

1975-Hamza canavar,

1976-Musa Kalemoğlu,

1977-Veli Ballı,

1978-Mehmet Yurdadön,

1979-Zeki Atlı,

1980- Necdet Ayaz,

1981-Ahmet Altun,

1982-Mehmet Yurdadön,

1983-Hanefi Atmaca,

1984-Mehmet Sirek,

1985-Mehmet Yurdadön,

1986-Haydar Doğan,

1987-Nihat Yaylalı,

1988 ve 89-Zekeriya Akdoğan,

1990-Haydar Doğan,

1991-Zeki Öztürk,

1993-Zeki Öztürk,

1994-Cihangir Demirel,

1995-Remzi Atlı,

1996- Zeki Öztürk,

1997-Remzi Atlı,

1998-Metin Sazak,

2001-Zeki Öztürk,

2002-İbrahim Söğüt,

2003-Volkan Koca

2004-Halil Akkaş,

2005-Halil Akkaş,

2006-Selahattin Selçuk,

2007-Halil Akkaş,

2008-Kemal Koyuncu,

2009-Bekir Karayol,

2010-Bekir Karayol,

2011-Yasin Ceylan,

2012-Hasan Pak,

2013-Yogannis Bekele (Etopya)

2014-ve 2015-Ramazan Özdemir,

2016-Necmettin Bay,

2017-Benard Lang Cheruiyot (Kenya),

2018-Doğan Türk,

2019-Burhan Bedir...

***

Kondisyon hocası olarak çalıştırdığı atletlere sporda zamanın önemini bir dakikada, bir saniyede neler olabileceğini örneklerle anlatırdı. Londra'da gittiği Kral Kupası maçında, seyirci yavaş yavaş stadyumu terk ederken o son saniyeye kadar yerinden kıpırdamamış ve Arsenal lehine verilen penaltıyı seyreden bir avuç insandan biri olduğunu, sporda da son saniyeye kadar mücadele etmek gerektiğini bıkmadan tekrarlardı.

Bir dakikanın önemini belirtmek için İngiltere Başbakanı Baldwin'in Kral 5. Edward'a "Ya İngiltere tahtı ya da madam Simpson" dediği vakit, Kral Edward'ın "one minute" dedikten sonra tarihi kararını verip aşkını tahta tercih ettiğini büyük bir saygı ile anlatırken kendi özel hayatındaki duygularını da dile getirmiş olurdu. 1940'larda bu duygu dolu insan platonik bir aşkla Galatasaraylı bir arkadaşının eşine aşık olmuş, bu karmaşık duygular onu içkiye sürüklemişti.

Koca şampiyon ömrünün sonuna dek içki ile bu aşkı unutmaya çalıştı. Kaptan Yeni Mahalle'de içki masası arkadaşı kendi halinde bir balıkçı olan İbrahim onun yalnızlığına üzülerek kızını ona verdi. Bu ilk evliğinde istediğini bulamayan koca kaptan içki içmeye devam edince, karısı boşanmak için Ömer Besim'i mahkemeye verdi. Dava günü hâkim Celal Fuat Türkgeldi "Besim Bey çok içiyor, evinle ilgilenmiyormuşsun" dediğinde kaptan "Evet hÂkim bey, sabahtan akşama içiyorum" deyince hâkim bir celsede boşanma kararını verdi.

Mahkeme çıkışında Ömer Besim mahkeme girişinde elinde tutup bastığı kronometresine bir daha basıp yanındaki arkadaşına" hâkim benden hızlı çıktı, 2/10 ile benim rekorumu kırdı" deyip gülmüştü (o tarihte bin 500 metre rekoru 4.17.2 ile Ömer Besim'e aitti. Hâkimse davayı 4.17'de bitirmişti)

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.