Hava Durumu

Örnek bir insan ve spor adamı: Rıza Maksut İşman

Yazının Giriş Tarihi: 18.01.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.01.2021 06:00

(Doğum: İstanbul 1915, vefat: 30 Aralık 2004 İzmir, 91 yaşında)

Rıza Hoca, sporculuk hayatında (fiilen spor yaptığı elit sporculuk ve 60 yaş sonrası master sporculuk yaptığı dönemler) büyük başarılara imza atan, sadece atletizm değil bisiklet ve tenis sporlarında da üst düzey sporculuk yaşamı olan bir adamdı. Hem antrenör hem ağabey hem dost olarak bizlerin yetişmesine büyük katkı sağladı. Yaşamı ve davranışları ile tam bir İstanbul efendisi olan, yaşamının son gününe kadar sağlığının elverdiği son zaman dilimine kadar spor yapan ve yaptıran, yaşam biçimi ile her yaşta insana rol model olan, yetiştirdiği öğrencilerine, sporun faziletlerini, iyi insan olmanın özelliklerini, içinde bulunduğu yaşı, yaşam kalitesini düşürmeden yaşamayı anlatan ve sevdiren bir hayat rehberi idi.

SANKİ DÜNMÜŞ GİBİ...

Bölge antrenörü olarak sahaya ilk geldiğimde uzun bacaklarıma bakıp, "Evladım senden çok iyi 800'cü olur. Hadi bakalım. Antrenmanlara başlayalım" dediği ilk cümleleri sanki dünmüş gibi kulağımda yankılanıyor. Rıza Maksut Hoca'mla 800 m antrenmanlarına başladık, haftada 3-4 gün her gün dozu artan şekilde 6-8-10 tane 400, 600, 800 metreler koşmaya çalışıyorum; ama benim kas ve fizyolojik yapım anaerobik, kısa mesafe, oksijen borçlanması, kırmızı kas fibrilleri fazla olan, patlayıcı gücü ön planda, dayanıklılık özelliği az yani özetle aerobik özelliği zayıf olan bir yapı olduğundan bu mesafeler ağır geliyor.

"BEN BU İŞİ YAPAMAYACAĞIM!"

3, 4. tekrarlardan sonra midem bulanıyor, başım dönüyor, pistin kenarına yığılacak gibi olmaya başladım. 15. günden sonra da beni sahaya getiren Vefa Liseli Mehmet Geşaş'a, "Mehmet ben bu işi yapamayacağım" deyip sahaya gelmedim. Bundan sonrasını Rahmetli Neriman Tekil'in kaleminden dinleyelim: (1)

"Murat Kaçar, 1946 yılında İstanbul'da doğmuştur. Babası İstanbul Belediyesi'nde murakıptır. Vefa Lisesi son sınıf öğrencisidir. Boy: 1.85 m, henüz 6 aylık atlettir. Atletizm müsabakalarını seyrederken atletizme heves etmiş, ilk önce sahaya geldiği ilk gün, kendisinde iyi bir istikbal gören antrenör Rıza Maksut İşman, bu küçük yıldızın çalıştırıcılığını üzerine almıştır. Mektepteki derslerinin hızlanması üzerine, ortadan kaybolan Murat'ın uzun müddet stadyuma gelmediğini gören Rıza Hoca, böyle bir kabiliyetten tesadüfen GS kulübü idarecileri Cemal Anadol ve Tevfik Tiryakioğlu'na bahsedince, Vefa Lisesi'nin 30 küsur sınıfındaki bütün Murat isimli talebeler araştırılarak, bugün yıldızlar rekortmeni olan Murat Kaçar bulunup pistlerimize kazandırılmıştır.

Mazbut bir aile hayatı, disipline olan bağlılığı ve idarecilerine olan itimadı ile küçücük Murat, elde ettiği dereceleri ile daha şimdiden istikbalin büyük yıldızları arasına namzetliğini koymuştur. Bir müsabaka esnasında stilini çok beğenip hayranlıkla seyrettiği Halil Fıratlı'yı taklit etmek için sahaya inip çalıştığı sırada idarecilerinin dikkatini çekerek, antrenörü Rıza Maksut Hoca'nın da onayı alınmak suretiyle bir müddetten beri 110 engelli koşturulan Murat Kaçar, kulüp arkadaşı ağabeyi büyük istidat Halil Fıratlı'nın 16.8'lik yıldızlar rekorunu böylece 16.3 ile yenilemiş olmaktadır."

HAYAT HİKÂYESİ

Rıza Maksut 1915 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Alman Bankası'nda veznedar idi. Oldukça fakir bir ailenin çocuğudur. Küçük yaşta babasını kaybedince anası ile 3 kardeşinin geçim yükü sırtına binen Rıza, bu nedenle düzenli bir öğrenimden uzak kaldı. 1930'da 20 liraya aldığı bisikletle dolaşmaya başladığında Rum arkadaşı Koço, "Sen iyi bisikletçi olursun bre" diyerek 1932'de NSU bisikletlerinin sponsorluğundaki yarışmaya katılmasını teşvik etmiş, bu yarışmada birinci olunca, Almanlar ona bisiklet hediye etmiş. Bisiklet sporu için koşu antrenmanları gerektiğini Kurtuluş Kulübü'nde koşmaya başlamış. 1934 yılında katıldığı 5000 m'lik bir kır koşusunda, tüm atletleri peşine takınca Kurtuluş'un Rum kaptanı Yorgo, kulübün yöneticilerini, "Aklınız varsa bu adamı bir yere bırakmayın" diye uyarmış. Kulübün "Gel seni atlet yapalım" teklifine Rıza Maksut, bisiklette flaş olduğu zamanlar kızlar onun sinemalardaki bisiklet reklamlarındaki finiş görüntülerini izleyip sokaklarda onu parmakla gösterdiği bir ortamda kabul etmemiş.

"BU YARIŞA GİRECEĞİM"

Bir gün bisikletle, Silivri-İstanbul arasında 70 km'lik mesafede pedal basarken, Taksim kışlasına geldiğinde, 5 km'lik atletizm yarışı yapıldığını görmüş. Arkadaşı Koço'ya "Ben bu yorgunlukla da olsa yarışa gireceğim" demiş. Göğüs numarası bile almadan 70 km pedal çevirip hiç dinlenmeden girdiği yarışı, en yakın rakibinin 600 m önünde bitirmiş.

Rıza Hoca bu yarışı anlatırken, "Koşarken herkesle dalga geçiyordum, bazen yavaşlayıp, arkadan gelenleri bekliyordum. Tempomu yükseltince, hepsinin dili bir karış dışarı çıkıyordu. Finiş çizgisinde hakemler, "Oğlum senin göğüs numaran kaç?" diye sordular. Ben "Yarış dışı koştum" deyip ipin altından geçtim, o gün benle ilgilenen büyüğüm Adil Giray'ın aracı olması ile Güneş Kulübü'ne geçtim, böylece bisiklete veda edip atletizme başladım."

"GEÇİLMEZ ADAM"

Rıza Hoca aynı yıl Apoyevmatini gazetesinin düzenlediği atletizm bayramında 1500 ve 3000 metreleri birincilikle tamamladı. 1934'te yabancılara karşı ilk yarışı olan 1500 m yarışında, 1933 Balkan oyunları şampiyonu Yunanlı Tsukalas ve Pera Kulübü'nden Teoharidis'in arkasından 3. oldu. 1935'ten itibaren bir güneş gibi parlayan Rıza Maksut, Türkiye'nin mukavemet koşularında geçilmez adamı olmuş ülkemizde ve yurt dışında Balkan oyunlarında yaptığı mücadeleler ve aldığı madalyalarla halkın sevgilisi olmayı başarmış nadir atletlerimizdendir.

BALKAN OYUNLARINDA ELDE ETTİĞİ DERECELER:

6. Balkan Oyunları İstanbul, 1935: Katıldığı ilk Balkan şampiyonasında 5000 m yarışından sonra 10.000 m yarışında, Brucan (36.03.4), Vlahas (36.18.0) ve Cristea'nın arkasından 36.53.2'lik derecesi ile dördüncü olmuştur.

7. Balkan Oyunları, Atina, 1936: 1500m'de (4.15.3) ve 10.000 m'lerde 4.cü olurken 5000 m'de ise meşhur Romen Cristea'nın (15.51.8) arkasından muhteşem bir finişle ikinci olup gümüş madalyayı almıştı. (16.00.2)

19. Balkan Oyunları, Atina, 1939: 1937 ve 38 yıllarında askerlik görevini ifa eden Rıza Maksut, 19. Balkan oyunlarında 800 metrede 2.05.6 ile dördüncü, 1500 metrede 4.07.6 ile üçüncü ve 3000 m engellide 4.10.39 ile beşinci olurken, Balkan bayrakta, 3.31.8 ile üçüncü olan milli takımda birinci adam olarak yer almıştır. (Rıza Maksut İşman, Ali Ferit Gören, Melih Kotanca, Muzaffer Baloğlu)

11. Balkan Oyunları, İstanbul, 1940: İstanbul'da kendi seyircisi önünde 800 metrede çıkışta fırlayıp öne geçen Rıza Maksut, ilk 400'ü 63 saniye ile önde götüren Yugoslav'ın arkasında 700 metreye kadar bekleyip son 50 metrede gösterdiği büyük eforla öne geçip tribünlerde ayağa kalkmış binlerce seyircinin çılgınca tezahüratı ve alkışları arasında cehennemi bir finişle 2.01.2 koşup altın madalyaya ulaşırken, bu yarışta çıkışla birlikte başa geçti. İlk 400'ü 63 sn'de geçen Yugoslav, 600 metreye kadar yarışı önde götürse de büyük taktik yarışçısı Rıza Maksut, son 50 metredeki dayanılmaz atağı ile yarışı kazanıp altına uzanmıştı. 1500'de yaptığı taktik bir hata ile 4.04.8 ile gümüş ve Balkan bayrak yarışında, 3.29.5 ile gümüş madalyanın sahibi olmuştur. (Rıza Maksut İşman, Osman Kaymak, Turan Çetinbaş, Muzaffer Baloğlu)

1500 m yarışının teknik ve taktik analizini Füruzan Tekil şöyle özetliyor (3):

"1500 metrede Rıza, büyük şampiyonların, 1200 metreden sonra yaptıkları atağı, ilk 400 metreden sonra yaptı. Eforda tasarruf esas, turlarda saklanan kuvveti, yarışın son 300 metresinde vermek hünerdir. Yarışı erken atakla sürüklemek daima pahalıya mal olur. İlk metrelerde grubun önüne geçip yarışı sürüklemek için rakiplerin çok zayıf olması gerekir. Birinci turu ani atakla 62 saniyede geçen Rıza'yı, Velcoupulos 700. metrede yakaladı. Kısa bir süre iki atlet de birbirini yakın takip ederken, üçüncü durumda olan Yugoslav Koşir, ikiliye yaklaşmaya başladı. Rıza, 800 metreyi 2.10'da geçti. 1200 metrede atak yapmaya çabaladı ama Koşir, son 200 metrede virajı dönüp düzlüğe çıktığı zaman yaptığı atakla hem Rıza'yı hem Velcopoulos'u geçerek 4.04.4 ile birinci olurken, Rıza da 4.04.8 ile ikinci oluyordu."

12 SENELİK REKORU KIRDI

Şampiyonumuz 1940 senesinde mart ayında Heybeliada'da düzenlenen Balkan Kır Koşusu Şampiyonası'nda 7500 metrelik yarışı, Yugoslav Kotnik'in(24.40.6) ve Yunanlı Mavrapostolos'un(24.56.3) arkasından üçüncü olarak bitirdi.(25.20.1)

Aynı yıl Kahire'de yapılan Milletlerarası yarışmalarda formunun zirvesinde olan Rıza Maksut, 800 metreyi 1.58.4 ile birinci bitirirken, 12 senelik Türkiye rekorunu da kırmayı başarmıştı. 2. gün 1500m yarışında da 4.02.4'lük derecesi ile birinci olurken, Balkan ve Türkiye rekorlarının da sahibi olmayı başardı.

SAVAŞ PATLAK VERDİ

2. Dünya Savaşı'nın dünyayı kana buladığı yıllarda tüm spor branşlarında olduğu gibi uluslararası yarışmalar Dünya, Avrupa Şampiyonaları, Balkan Oyunları da yapılamayınca Rıza Maksut Hoca, motivasyonunu kaybetmiş, form grafiğinde düşmeler olmuştu.

Bu sıkıntılı yılları Rıza Maksut Hoca şöyle anlatıyordu:

"Barajı geçmeme rağmen 1936 Berlin Olimpiyatları'na gönderilmedim. 2. Dünya Savaşı patlayınca askere gittim. Türkiye savaşa İnönü sayesinde girmedi ama savaşın getirdiği sıkıntıları iliğimize kemiğimize kadar yaşadık. Bu arada babam vefat etti, ailemin sorumluluğunu sırtıma almak zorunda kaldım. Alman Bankası'nda çalışırken, Cemil Taner Paşa, beni Beden Terbiyesi'ne aldı. (Savaş nedeniyle ara verilen Balkan Oyunları ancak 1953 yılında tekrar başlarken, 1940 ve 44 tarihlerinde yapılması planlanan Olimpiyat Oyunları da ancak 1948 yılında Londra'da tekrar yapılmaya başlanmıştı)

KALDIĞI YERDEN DEVAM ETTİ

2. Dünya Savaşı dünyayı kana bulayan Hitler ve Nazi Almanya'sının yenilgisi ile sonuçlandıktan sonra ulusal ve uluslararası yarışmaların başlaması ile eski günlerine geri dönen Rıza Maksut, atletizm kariyerine kaldığı yerden devam edecekti. 26-27 Haziran 1946'da Mısır ve İskenderiye'de düzenlenen enternasyonal yarışmalarda, 800 metrede 1.59.1 ile birinci olurken, 1500 metrede de Eşref Aydın'ın arkasından (4.11) ikinci olmuştu. (4.15)

1947'de 1. Doğu Akdeniz Şampiyonası'nda 800 metrede Adnan Ölçen'in (1.57.9) arkasından 1.59.1 ile 1500 metrede de Cahit Önel'in (4.04.0) arkasından 4.08.4 ile ikinci oldu. 1948'de 2. Doğu Akdeniz Şampiyonası'nda, 1500 metrede yine öğrencisi Cahit Önel'in (4.11.4) arkasından 4.11.4 ile ikinci geldi.

Rıza Maksut, büyük rüyası Olimpiyatlar'a katılma hayalini de 1948 Londra Olimpiyatları'nda gerçeğe çevirdi. 800 m seçmelerinde serisinde 2.01.1 ile 6., 1500m seçmelerinde de 6. olup elenirken Türkiye rekoru kıran 4x400 m bayrak takımında 2. adam olarak koştu.

(Devamı yarın...)

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.