Hava Durumu

Spora da damga vurmuş bir siyasetçi: Mehmet Ali Aybar

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.04.2021 06:00

Atletizm tarihimizde 200 metreyi 23 saniyenin altında koşan ilk Türk atleti, siyasetin güler yüzlü, insancıl ve ilkeli sosyalisti...

Doğum: 5 Ekim 1908, İstanbul, vefat: 10 Temmuz 1995, İstanbul, 87 yaşında, burcu: Terazi.

Türk Sol siyasetinin önde gelen isimlerinden olan M.Ali Aybar'ın "atlet M. Ali" olarak tanındığı gençlik yılları çok kişi tarafından pek bilinmez. Türkiye'nin en iyi sprinterlerinden olan M. Ali Aybar, 5 Ekim 1908 de İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Yarbay Tahsin Bey, Hareket Ordusu kumandanlarından Hüseyin Hüsnü Paşa'nın büyük oğludur.

Ünlü matematikçi Gelenbevi İsmail Efendi'nin ve Nazım Hikmet'in büyük teyzesinin torunu olan Aybar'ın çocukluğu, Cihangir, Yeşilköy ve Kuzguncuk'ta yaşayan geniş aile çevresinde geçti. Yeşilköy'deki Fransız Okulu'nu bitirdikten sonra girdiği Galatasaray Lisesi'nde atletizmle tanıştı.

Galatasaray Atletizm Takımı'nın formasını giyen Aybar, kulübün 608 numaralı divan kurulu üyesi idi. 1936 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitiren Aybar'ın hayatını spor yaşamı ve siyasi yaşamı olarak iki bölümde incelemek gerekir.

***

SPORCULUK YAŞAMI:

M. Ali Aybar, 1928 yılında, 20 yaşındayken 25 Mayıs 1928'de, Kadıköy Fenerbahçe Stadı'nda yapılan müsabakalarda, Ruf Hasağası'na ait olan 24.2'lik Türkiye rekorunu egale ettikten sonra, 8 Haziran 1928 günü yine aynı sahada, bu rekoru 24.0 saniyeye indirdi. 23 Ağustos günü de 23.4 koşarak, Türkiye'de 200 metreyi 24 saniyenin altında koşan ilk Türk atleti oldu.

23 Eylül 1928 de de 4x100 metre bayrak yarışında 44.6 ile Yeni Türkiye Rekoru kıran Galatasaray takımında Semih Türkdoğan, Şinasi Şahingiray, Enis Dinç'le birlikte yer aldı.

1.Kasım 1929 da 200 metreyi 22.8 de koşan Aybar, böylece Türkiye'de 200 metreyi, 23 saniyenin altında koşan ilk Türk atleti olma unvanını da kazandı ve bu derecesini 10 Ekim 1931 de 22.6 ya düşürerek Yeni Türkiye rekorunun sahibi oldu.

Not: Bu rekor 21 Temmuz 1933'de, Moskova'da 22.6 ile egale edildi, 2 Eylül 1935'te İstanbul'da Raif Egemen tarafından 22.5 ile kırıldı.

1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda Kanadalı 19 yaşındaki öğrenci Percy Williams'ın 200 metreyi 21.8 koşarak olimpiyat şampiyonu olduğu yıllarda koşulan 22.6'lık derecenin kıymeti daha iyi anlaşılır.

***

Sahibi olduğu Türkiye rekorları:

100 metre:

11.0, İstanbul, 1930,

200 metre:

24.2, İstanbul, 25.5.1928,

23.4, İstanbul, 23.8.1928,

22.8, İstanbul, 1.11.1929,

22.6, İstanbul, 10.10.1931.

4x100 metre bayrak:

46.0 (Semih Türkdoğan, M. Ali Aybar, Şinasi Şahingiray, Enis Dinç) 1928,

44.6 (Semih Türkdoğan, Şinasi Şahingiray, Enis Dinç, M. Ali Aybar) İstanbul, 23.9.1928

44.4 (Semih Türkdoğan, Enver Göknil, Enis Dinç, M. Ali Aybar) Atina, 12.10.1930

43.4 (Hakkı, Enver Göknil, Semih Türkdoğan, M.Ali Aybar) Atina,11.10.1931

4x400 metre bayrak:

3.42.4 (M. Ali Aybar, Vasıf, Sami Münci, Ömer Besim Koşalay) egale, 1932

3.40.2 (Vahap Özatalay, M.Ali Erbay, Ragıp, Ömer Besim Koşalay) İstanbul, 9.10.1932

3.39.6 (Sami Münci, Haydar Aşar, Ömer Besim Koşalay, M.Ali Aybar) İstanbul, 23.9.1933

3.38.6 (Cemal Venç, Muhaffam Yazıcı, Ömer Besim Koşalay, M.Ali Aybar) İstanbul, 12.9.1935

Balkan Bayrak:

3.37.2 (Ömer Besim Koşalay, Ziya Atlet, M. Ali Aybar, Semih Türkdoğan) 1930

3.35.0 (Ömer Besim Koşalay, Ragıp, M.AliAybar, Semih Türkdoğan) 1932

***

100 metre: Bir,

200 metre: Dört,

4x100 metre: Dört,

4x400 metre: Dört,

Balkan bayrak: İki

Toplam:15 Türkiye rekoru

***

Katıldığı Balkan Oyunları

Not: Balkan Oyunları, ilk olarak, 1930 yılında Balkan ülkeleri arasında dostluk ve kardeşliği takviye etmek, Balkan ülkelerini birbirine yaklaştırmak amacıyla düzenlenmeye başlandı ve Türkiye'de atletizmin daha geniş bir satha yayılmasına, yarışmaların artmasına ve Türk atletlerinin yurtdışında daha çok yarışıp yeni Türkiye rekorları kırmalarına yararı oldu.

1. Balkan Oyunları: Atina, 5-12 Eylül 1930

Türkiye, bu oyunlara, kafile başkanı Burhan Felek, idareciler: Ahmet Fetgeni Aşeni, Servet Tek, antrenör: Alexy Abraham(Alman), sporcular: Semih Türkdoğan (GS), M. Ali Aybar (GS), Enis Dinç (GS), Nejat Erge (GS), Naili Moran (GS), Öner Besim Koşalay (GS), Enver Aziz Göknil (GS), Haydar Olcaynoyan (FB), Ziya Atlet (FB), Mehmet Kober (BJK), Veysi Emre (İstanbulspor) kadrosu ile katıldı.

M. Ali Aybar, 100 metrede 4., 200 metrede 23.2 ile 4., 4x100 metre bayrakta (Semih Türkdoğan, Enver Aziz Göknil, Enis Dinç, M. Ali Aybar) 44.4,ikinci, Balkan bayrakta, (Ömer Besim Koşalay, Haydar Olcaynoyan, M.Ali Aybar, Semih Türkdoğan) 3.35.0 ile üçüncü oldu.

Not: 1. Balkan Oyunları'nda 100 metre yarışında 11.1 ile  ikinci olup gümüş madalya alan Semih Türkdoğan, Türk atletizm tarihinde uluslararası yarışmalarda ilk madalya alan Türk atletidir.

Bu oyunlarda Türk atletleri 2 gümüş (SemihTürkdoğan 100 metre ve 4x100 metre bayrak takımı) 2 bronz (Semih Türkdoğan: 200 metre ve Balkan Bayrak takımı) madalya kazandılar.

2. Balkan Oyunları: Atina, 4-11 Eylül 1931

200 metre: 22.6, ikinci, 4x100 metre bayrak takımı (Hakkı Süslüay, M.Ali Aybar, Enver Aziz Göknil, Semih Türkdoğan) 43.4,birinci.

Bu oyunlarda yaşanan ilginç bir olayın iki kahramanından birisidir. 1930 yılında düzenlenen Balkan Oyunları'nda 100 metre yarışında 10 defa fodepar düdüğü çalarak oyunları çığırından çıkaran Yunanlı starterin, Yunanlı idarecilerin bir daha görev verilmeyeceği sözüne rağmen 2. Balkan Oyunlarında yine aynı Yunanlı starterin görevlendirildiğini gören Semih Türkdoğan ve M. Ali Aybar protesto için yarışmayacaklarını bildirdiler. Bu yarışları seyretmek için Atina'ya gelen devrin Başbakanı İsmet İnönü Yunan Başbakanı Venizelos ile şeref tribününde otururken olay kafile başkanı Burhan Felek tarafından Başbakan İnönü'ye iletildi. İnönü koşmalarını istemesine rağmen 100 metre yarışına katılmamışlardı. Bu olaydan sonra hakemler konusunda uzlaşma sağlanınca M. Ali Aybar 200 metreyi koşmuş ve 22.6 ile Balkan ikincisi olmuştu.

4.x100 metre bayrak yarışına katılan Semih ve M. Ali'nin duydukları öfke ve hıncı piste aksettirmeleri ve üstün gayretleri ile Türk takımı 43.4 ile Balkan Şampiyonu olurken Türkiye rekorunu kırma başarısını göstermişlerdi.

Ancak olay burada bitmemiş, kafile yurda döndükten sonra Semih Türkdoğan'a ömür boyu, M.Ali Aybar'a da bir yıl müsabakalardan men cezası verilmişse de bu cezalar bir yıl sonra kaldırılmış ve iki atletimiz de pistlere geri dönmüşlerdi.

Olaylara şahit olan Atletizm Federasyonu ve kafile Başkanı olan Burhan Felek yıllar sonra her iki genç atletin haklı olduklarını duyguları ile işgal ettiği makamın gerektirdiği disiplin cezaları konusunda vicdan azabı çektiğini itiraf ederek "İki haşarı çocuğu da evlatları gibi sevdiğini  söylemiştir.

3.Balkan Oyunları: 8-15 Eylül 1932

200 metre: 6., 400 metre: 6., 4x100 metre bayrak (Fuat, Muhaffam Yazıcı, M. Ali Aybar, Semih Türkdoğan) 3., 4x400 metre bayrak: 3.40.2, 4., Balkan bayrak: 3.35, 4.,

4. Balkan Oyunları: 1-8 Eylül 1933, Atina

100 metre: 11.6, 5., 200 metre: 23.1, 3., 400 metre: 53.4, 4., Balkan bayrak, 4. (3. adam olarak 200 metrede koştu)

5. Balkan Oyunları: 26 Ağustos-3 Eylül 1934, Atina:

Sadece 200 metre koştu

6. Balkan Oyunları: 21-29 Eylül 1935, İstanbul

Not: 1935 Balkan Oyunları ilk olarak Türkiye'de düzenlenen Uluslararası şampiyonadır. Türkiye bu yarışmalarda 1 altın (cirit atmada Yani Karakaş), 6 gümüş, 3 bronz madalya kazanmış ve genel sıralamada 75 puanla 1., Yunanistan 158 puanla 2., Yugoslaya ise 130 puanlı Romanya'nın 86 puan arkasında 75 puanla dördüncü olmuştur.

M. Ali Aybar bu şampiyonada 4. olup 3.34.5 ile YTR kıran takımda yer almıştır (Cemal Venç, Muhaffam Yazıcı, Ömer Besim Koşalay, M.Ali Aybar)

***

Katıldığı Olimpiyatlar:

1928 Amsterdam Olimpiyatları:

M.Ali Aybar bu olimpiyatta 100 metrede 5. seride beşinci, 4x100 m bayrak yarışında 4. olup 44.4 ile elenen takımda yarışmıştır (M.Ali Aybar, Semih Türkdoğan, Şinasi Şahingiray, Ömer Besim Koşalay)

Not: Türk kafilesi bu olimpiyatlara 40 sporcu,7 idareci 3 antrenör toplam 50 kişilik bir kadro ile katılmıştı. Kafike Başkanı: Burhan Felek, Uluslararsı Olimpiyat Komitesi temsilcisi: Selim Sırrı Tarcan, Atletizm antrenörü: Alexy Abraham (Alman), atletler: Ömer Besim Koşalay (GS), Şinasi Şahingiray (GS), M.Ali Aybar (GS), Semih Türkdoğan (GS), Haydar Aşan (GS),

***

M. Ali Aybar 1936 yılında pistlerden uzaklaştı.

100 ve özellikle 200 metre koşularında Türkiye'nin gelmiş geçmiş  en iyi sprinterlerinden olan Aybar enteresan bir rastlantı olarak bu iki branşta da Türkiye Şampiyonu olamamış sadece 1935 yılında 53.8'lik derecesi ile 400 metrede Türkiye Şampiyonu olmuştur.

Fizik yapısı atletizm için çok mükemmel olan Aybar aynı zamanda Fransızcası ile hem okuyan hem günlük yaşamı siyasi akımları takip eden bir entelektüeldi. Nitelim sporu bıraktıktan sonra Türk siyasi hayatında da etkin rol oynadı.

SİYASİ YAŞAMI:

M. Ali Aybar, 1935 yılında Balkan Oyunları'ndan sonra pistlere veda etti.

1936 yılında İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi, 1939'da, eğitimini tamamlamak için gittiği Paris'ten, İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması ve Paris'in Nazi Almanyası tarafından işgal edilmesi üzerine yurda geri döndü. Hukuk fakültesinde Anayasa Hukuku asistanı olup 1939'da Hukuk doktoru, 1942 de Devletler Hukuku doçenti oldu.

O dönemde Vatan ve Gün gazetelerinde yazdığı siyasi yazılar nedeniyle doçentlik unvanı geri alınarak üniversitedeki görevine son verildi.

Aynı yıl yedek subay olarak Kayseri'ye gitti, yerel gazete olan Doğru Yol gazetesinde gerçek bir demokrasi için mücadele etmek gerektiği' yönünde yazılar yazdı.

Askerlik sonrası, 1 Şubat 1947'de İstanbul'da haftalık Hür gazetesini yayınlamaya başladı. 6 sayı çıkabilen bu gazete sıkıyönetimce kapatıldı.

Ardından 5 Nisan 1947'de, İzmir'de ancak 3 sayı çıkarabildiği haftalık "Zincirli Hürriyet" gazetesini yayınladı.

Bu gazetelerde CHP iktidarı ile ABD'nin yakınlaşma siyasetini eleştirerek, Amerikan yardımına karşı çıkmanın kutsal bir görev olduğunu savundu. Başyazarlığını yaptığı bu gazetelerde hükümete ve Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesi ile 1949 da 3 yıl 8 ay hüküm giydi.

Üsküdar Paşakapısı ve Nevşehir Cezaevlerinde yattı. Kaderin garip bir cilvesi Paşakapısı ceza evinde koğuş arkadaşı, uzaktan akrabası olan ünlü şair Nazım Hikmet'ti.

1950'de çıkarılan genel afla serbest bırakıldı.

***

İki yıl sonra avukatlığa başladı. Bu dönemde Yeditepe ve Beraber dergilerinde, Tahsin Hüsnü takma adıyla sanatsal ve toplumbilimsel yazılar yazdı. Aybar, 13 Şubat 1961 yılında kurulan Türkiye İşçi Partisi (TİP) kurucularının oybirliği ile 9 Şubat 1962 de TİP Genel Başkanlığı'na getirildi.

Aybar'ın "Ne Amerika ne Rusya, tam bağımsız demokrat Türkiye, güleryüzlü, insancıl sosyalizm" sloganları ile geldiği parti başkanlığı döneminde geniş kitlelere sesini duyuran TİP, 1965 seçimlerinde, İsmet İnönü ve CHP'nin çabasıyla getirilen ve verilen oyların çöpe gitmemesi esasına dayanan "milli bakiye" seçim sistemi ile 54 ilde seçime girip, ülke çapında genel oyun yüzde 3'üne eşdeğerli, 276 bin oyla mecliste 15 milletvekilliği kazandı ve 10 kişilik barajı aşarak mecliste grup oluşturdu.

Not: Bu 15 milletvekili ve bölgeleri şöyle idi: M.Ali Aybar, Sadun Aren, Çetin Altan (İstanbul), Rıza Kuas (Ankara), Muzaffer Karan (Denizli) Tarık Ziya Ekinci (Diyarbakır) Yahya Kanbolat (Hatay), Cemal Hakkı Selek (İzmir), Adil Kurtel (Kars), Behice Boran (Urfa), Yunus Koçak (Konya), Kemal Nebioğlu (Tekirdağ), Ali Karcı (Adana), Yusuf Ziya Bahadınlı (Yozgat), Şaban Erik (Malatya).

Milli Birlik grubu 14'ler kanadından olan Muzaffer Karan daha sonra partiden ayrıldı, TİP'in meclis grubu sayısı 14 e düştü.

***

Aybar, 1966 yılında, ABD'nin, Vietnam'daki savaş suçlarını yargılamak üzere oluşturulan Uluslararası Bertrand Russel Mahkemesi'ne yargıç olarak seçildi. Mahkeme, 1967 de Stokholm'de toplandı ve ABD'yi savaş suçlusu olarak ilan etti. 1968 de Malatya'da yapılan 2. olağan kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.

1968 de Rusya'nın Çekoslavakya'yı işgaline karşı çıkan açıklamaları nedeniyle parti içinde Behice Boran ve Sadun Aren'in oluşturduğu "emek" grubu ile ters düştü. 1969 genel seçimlerinde partinin oy oranı yüzde 2.7'ye oy miktarı da 243 bin 631'e düştü ve TİP sadece 2 milletvekili çıkarabildi. (M. Ali Aybar ve Rıza Kuas (istanbul).

Parti içinde epey yıprandığını düşünen Aybar, 21 Aralık 1969 da genel başkanlıktan, 14 Şubat 1971 de de partiden istifa etti. 12 Mart döneminde bağımsız milletvekili olarak mecliste kaldı.

Not: TİP, 12 Mart ara rejimi döneminde 1971'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.

24 Nisan 1972 de Deniz Geçmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam kararları için TBMM'de yapılan oylamada mevcut milletvekili sayısı 450, oy verenler, 323, kabul oyu verenler, 273 (AP milletvekilleri), red oyu verenler: 48, çekimser, 2, oylamaya katılmayan 118, açık üyelik 9 milletvekili.

AP'li 251 milletvekilinden 218 i kabul oyu vermiş, 33'ü oylamaya katılmamıştı. CHP'li 140 milletvekilinden 66'sı oylamaya katılmamış, 28'i idamlara kabul oyu vermiş, 2'si çekimser kalmıştı. Red oyu veren 48 milletvekilinden 47'si CHP'li, birisi TİP den istifa edip bağımsız milletvekili olarak mecliste bulunan Mehmet Ali Aybar'dı.

3 Devrimci genç 6 Mayıs 1972 de Ulucanlar Cezaevinde idam edildi.

***

M. Ali Aybar, 1973 seçimlerinde Türkiye Birlik partisinden bağımsız aday olduysa da seçilemedi. Aybar, 30 Mayıs 1975'te bazı eski TİP'lilerle Sosyalist Parti'yi kurdu. Aybar'ın genel başkanlığını yaptığı bu parti daha sonra Sosyalist Devrim Partisi adını aldı. Partinin 1979'da yapılan kongresinde tüzük gereğince, genel başkanlıktan çekildi, Cenan Bıçakçı genel başkan oldu. Ekim 1979 seçimlerinde İstanbul'dan aday olduysa da kazanamadı. Bu parti 12 Eylül 1980'de diğer partilerle birlikte kapatıldı.

1983'te çıkan Siyasi Partiler Yasası üzerine, bu yasa ile Sosyalist bir parti kurulamayacağını belirterek, kısa dönemde politikadan çekildiğini açıkladı.

Aybar, DİSK davasında savunma avukatlığı yaptı.

Siyasi kariyeri:

-Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı: 1962-1969,

-TBMM 13. (1965) ve 14.cü (1969) dönem TİP İstanbul milletvekili

-Sosyalist Devrim Partisi kurucu Genel Başkanı (1975-80)

***

Yayınlanan kitapları:

-Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm 1968,

-12 Marttan Meclis konuşmaları (1973),

-Örgüt sorunu (1979)

-TİP tarihi (BSD Yayınları (1988).

***

Aybar, 1947 yılında Siret Uncu Hanım ile evlendi.

Güllü (doğumu:1956) adlı bir kız çocuk sahibi oldu. 10 Temmuz 1978'de, tedavi edilmekte olduğu İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nde kalp yetmezliği sonucu ebediyete intikal etti.

Ünlü yazar Yaşar Kemal, vefatından sonra "Aybar, emekçilerin kavgasında, çağımızın başta gelen savaşçılarından birisidir" demiştir.

Aramızdan ayrılışının 26. yılında, "Sosyalizm insanlar içindir, insanlar sosyalizm için değil" sözü ile düşüncelerini özetleyen, hayatını Türkiye'ye özgü sosyalizm arayışına adayan, atletizm pistlerinin 'haşarı çocuğu', Türk siyaset tarihinin 'aykırı solcusu' Mehmet Ali Aybar'ı rahmetle anıyorum.

Kaynaklar:

1-Atletizmi yaşatanlar, Yücel Seçkiner, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara, 1972, sayfa 99- 105.

2- Atletizm, Almanak 1983, Neriman Tekil, İstanbul, 1983, sayfa: 215-216.

3-Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, cilt: 8,sayfa:2120-2131,İstanbul, 1985.

4-Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, cilt:1, sayfa: 533. Anadolu Yayıncılık, 1986,

5-İstanbul'un 100 sporcusu, İstanbul'un 100'leri serisi no: 43, Hacı Hasdemir, İstanbul Büyük şehir Belediyesi Kültür Yayınları 2011, sayfa:54-55,

6- Olimpiyat Oyunlarının 100, yılında Türkiye, TMOK Belgesel Yayınları, no:1,Cem Atabeyoğlu,1997,İstanbul, sayfa:47-50.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.