Hava Durumu

Türk kadınının üzerinden kirli ve karanlık ellerinizi çekin!

Yazının Giriş Tarihi: 12.10.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.10.2023 10:11

Son zamanlarda kirli ve karanlık eller, ağız birliği yaparak Türk kadınının kazanılmış haklarını ortadan kaldırıp, kadınlarımızı kafes arkasına sokmaya, kazanılmış haklarını kaldırıp sosyal hayattan uzaklaştırmaya, yaşam biçimlerine müdahale etmeye çalışıyor.

Ancak şu bilinmeli ki;

Türkiye’yi kadınlara Afganistan’daki gibi açık hava hapishanesine dönüştürmeye hiç kimsenin gücü yetmez.

Ülkemiz “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni” 1985’te imzaladı ve bu sözleşme parlamentomuzda 19 Ocak 1986’da onaylandı.

Eğitimde;

İlk kız lisesi 1913, kadınlar için ilk üniversite 1915’te açıldı.

İş hayatında;

1930’da doğum izni, 1945’te analık sigortası (doğum yardımı) düzenlendi. 1971’de eşit işe eşit ücret ilkesi yasalaştı. 1990’da kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan yasa maddesi, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Hukukta;

Cumhuriyetin ilanından 3 yıl sonra 1926’ta; Türk Medeni Kanunu’nun kabulü ile tek eşlilik zorunlu hale getirildi, kadınlar, boşanma hakkı, çocuklar üzerinde velayet hakkı ve mallar üzerinde tasarruf yetkisine sahip oldu. 1997’de kadınlar, kocalarının soyadları ile birlikte kendi soyadlarını da kullanma hakkını elde etti. 1998’de Ailenin Korunmasına Dair Kanun ile aile içi şiddete uğrayan bireylerin korunması için gerekli önlemlerin alınması sağlandı.

Siyasette;

1930’da kadınlar ülkemizde belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını elde etti. 1934’te kadınlar, milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme haklarına kavuştu. 1971’de ilk kadın bakan parlamento dışından atandı (Prof. Dr. Türkan Akyol: Sağlık Bakanı). 1994’de, ilk kadın başbakan göreve geldi (Prof. Tansu Çiller). 1995’te, Dünya Kadınlar Konferansı’na katılınarak taahhütler çekincesiz olarak imzalandı ve bu çerçevede çalışmalar başlatıldı.

Bugünün Türkiye’sinde kadın, erkeği ile birlikte sosyal hayatta, iş hayatında akademik kariyerde, sporda, sanatta, kültür ve edebiyatta, devletin bütün kamu kurumlarında eşit işe eşit ücret prensibi ile yer almakta.

Bu verilmiş hakları kadınların elinden alıp onları kafes arkasına sokmaya, çalışma ve eğitim haklarını elinden almaya, spor yapmasına, tiyatroda, sinemada sosyal hayatta yer almasına hiçbir güç engel olamaz.

Çekin kirli ellerinizi, karanlık düşüncelerinizin batağında yok olun.

İşte Türk kadınının sporda son zamanlarda elde ettiği başarılar, hepinize, her seferinde indirilmiş birer yumruk oldu. Şortları ile baldır, bacakları ile giyimleri ile uğraşmayı bırakın, elde ettikleri başarılar için hepsine teşekkür edin.

Atatürk’ün kızları A Milli Voleybol takımımız, milletler liginde, Çin’i 3-1 yenerek dünya şampiyonu oldu. Bu sonuçla bayan voleybolu dünya sıralamasında 1. sıraya yükselen kızlarımız, aynı zamanda Türk spor tarihine “Takım sporlarında ilk dünya şampiyonu olan takım” olarak adlarını yazdırdı.

Şampiyonanın en iyi oyuncuları olarak; Zehra GÜNEŞ en iyi orta oyuncu, Gizem ÖRGE en iyi libero, Melissa VARGAS en iyi pasör çaprazı seçildi. VARGAS, aynı zamanda turnuvanın VİP sporcusu ödülünün de sahibi oldu.

NAZ ARICI, 5. defa dünya artistik buz pateni şampiyonasında şampiyon olduktan sonra, Atatürk’ün adını haykırarak, İstiklal Marşı’nı söyleyip göndere bayrağımızı çektirdi. Elektrik ve elektronik mühendisi olan Arıcı, 29 yaşından sonra başladığı buz pateninde 32 yaşında ilk dünya şampiyonluğunu kazandıktan sonra, 5. kez dünya şampiyonluğuna 2023’te 41 yaşında ulaştı. Bu nedenle spor dünyasında “altın kuğu” olarak anılıyor.

Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı Avrupa Süper Kupası’nı kazanarak bunu başaran ilk Türk takımı oldu.

Eylül 2023’te Belgrat’ta yapılan Dünya Güreş Şampiyonası’nda, Çiftlikköy Belediyespor güreşçisi Buse TOSUN ÇAVUŞOĞLU bayanlar 68 kilo finalinde Moğolistan’dan Delgermaa Enkhsgıkhan’ı tuşla yenerek dünya şampiyonu oldu.

Hayvan otlatırken keşfedilen Dilek KOÇAK, İsrail’de düzenlenen U20 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda bin 500 metrede, 4:16:86’lık derecesi ile altın madalya kazandı.

Filenin genç kızları; 19 yaş altı bayan voleybol milli takımımız ablalarının arkasından Fıvb Dünya Voleybol Şampiyonası’nda, finalde ABD’ne 3-2 yenilerek dünya ikincisi oldu.

İtalya’nın Pescara kentinde yapılan Avrupa Masterler Atletizm Şampiyonası’nda, Türkiye’nin Femke Boll’ü Figen KARADAĞ, 55-59 yaş grubunda 300 metre engellide, 52,14 ile 80 metre engellide 13,73 ile Avrupa Şampiyonu olurken, 3 adım atlamada da 10,16 metre atlayarak gümüş madalya kazanıp, Avrupa Şampiyonası’nda iki altın bir gümüş olmak üzere toplam 3 madalya kazanan ilk bayan master sporcu unvanını da elde etti.

Yelken sporcusu Başak Mireli, Atlantik Okyanusu’nu tek başına yelkenli teknesi ile geçen ilk Türk bayan sporcu oldu. Başak, 2 bin 384 mil yapıp Atlantik Okyanusu’nu 24 günde, motorsuz yelkenli teknesi ile geçti. ‘İstanbul’ adlı teknesi ile Yeşil Burun Adaları’ndan yola çıkıp, 24 günlük yolculuğu sonunda, Karayipler’deki Martinik Adası’na ulaşmayı başardı.

İşitme Engelliler Bayan Milli Futbol Takımı’mız, ilk defa katıldığı İşitme Engelliler Dünya Futbol Şampiyonası’nda, yarı finalde Polonya’yı 2-1 yenip, finalde ABD’ye 3–0 kaybedince dünya ikinciliğini elde etme başarısı gösterdi.

Down Sendromlu milli yüzücü Ada Zehra ANLATICI, 5 Eylül 2023’te İtalya’nın Padova kentinde düzenlenen Down Sendromlular Avrupa Şampiyonası’nda uzun kulvar, mozaik sınıfı 200 metre kurbağalamada, 4,04,47’lik derecesi ile dünya rekoru kırarken (eski rekor, 4,07,22-2016), 100 metre serbestte ikinci, 50 metre sırt üstünde üçüncü olarak ülkemize 3 madalya birden kazandırdı. 11 yaşında yüzmeye başlayan Ada, halen normal öğrenimine devam ediyor. Down sendromlular yüzme milli takımı antrenörü Çetin Koçak’ı ve yüzücülerimizi, yaşadıkları şehirlerde Avrupa Şampiyonası’na haftada 5 gün havuz, 2 gün de kara antrenmanı yaptırarak hazırlayan yerel yüzme antrenörlerimizi, bu çocukları spora kazandırdıkları için kutluyor ve tebrik ediyorum.

29 Temmuz 2022’de, 16 saat 28 dakika yüzerek Manş denizini geçen 21 yaşındaki Aysu TÜRKOĞLU, bu mesafeyi geçen en genç Türk sporcusu olma başarısını göstermişti. Aysu bu sene de 9 Ağustos 2023’te, İskoçya-Kuzey İrlanda arasındaki Kuzey kanalını, İrlanda’nın Donagkadee kıyısından başlayıp 11 saat 48 dakika 19 saniyelik sürede, İrlanda’ya ayak bastığında, Türk bayrağı açarak bu zaferini tüm Avrupa televizyonlarında paylaştı (Türkoğlu’nun yaklaşık 12 saat içinde kaldığı suyun sıcaklığı 13.7, karadaki sıcaklık ise 14 derece idi).

Çiğdem GÜLGEÇ TÜTÜNCÜ, 6 Ekim’de, 5 bin kişinin katıldığı Barselona İronman, 70.3 km.’lik koşuda, kadınlar genel klasmanda 2., kendi yaş grubunda 1. oldu.

Duydunuz ve okudunuz değil mi?

Örümcek kafalı, çağ dışı düşünceliler, siz baldır, bacakla, şortla uğraşıp, “bunlar kafirdir” diye vaaz verip dururken, Türk kadını, kızları ne işlerle uğraşıyorlar. Türk kadınını kafese sokmaya, okumaktan menetmeye, işlerinden ayırmaya, spor, sanat yapmalarını engellemeye, topunuz bir araya gelseniz, 21. yüzyılda gücünüz yetmez.

Kadınlarımız, Atatürk’ün izindeki kızlarımız, kafanıza vura vura sporunu da yapacak, sanatla da ilgilenecek, ev ekonomisine katkı için işte de çalışacak. Mini etek de giyecek, pantolonla da dolaşacak, mayo da giyip denize girecek, şortunu giyip sporunu da yapacak…

Beğenmeyenler, yollar açık Afganistan’a, Pakistan’a gidebilirsiniz.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.