YERLİ ÇALIŞTIRICILARIN ÖNLERİNİ AÇALIM!

Türkiye atletizmde uzun yıllar, uzun mesafe (5.000, 10.000, maraton gibi) branşlarında başarılı sporcular yetiştirdi. Ancak atma, atlama ve teknik branşlar (engelli koşular gibi) hep uzun mesafecilerin gölgesinde kaldı. Bunda en büyük etken teknik branşlardaki yetenekli sporcularımızı elit sporcu seviyesine çıkaracak spesifik branş antrenörlerinin olmayışı idi. Örneğin, 100 metreyi 11 saniyenin altında koşan, yüksek atlamada 2.10 metreyi aşan, uzunda 7 metre, 3 adımda 16 metreyi geçen, 1.10 metre engellide 14.9'un altına inen sporcu "elit sporcu" adayıdır. Ancak ona bu sıçramayı yaptıracak olan etken, spesifik branş antrenörü ile çalışmaya başlaması gerçeğidir.

1960-80 yılları arasında, benim de içinde bulunduğum elit sporcu olmaya yatkın Türk atletlerinin gerekli sıçramayı yapamayışlarının en büyük nedeni, branş antrenörleri ile çalışma fırsatı bulamayışlarıdır! Son yıllarda Türkiye'de teknik branşlarda sporcu yetiştirecek bilgiye sahip antrenörlerin ortaya çıkışı, ülkemizde de birçok genç yeteneğin gün ışığına çıkmasını sağlamıştır.

Bunun en iyi örneğini, hafta sonu Eskişehir'de yapılan olimpik deneme yarışlarında yaşadık. Genç yetenek Mikdat Sever, 110 metre engellide seçme ve finalde Türkiye büyükler U23 rekorlarını ikişer kez yeniledi.

Geçen hafta Ankara'da yapılan sezonun ilk pist yarışlarında kendisine ait 13.81'lik rekoru egale ederek sezon açılışını yapan 22 yaşındaki Mikdat, seçmelerde 13.74 metre koşarak kırdığı Türkiye büyükler ve U23 rekorlarını, finalde 13.73 ile bir kere daha kırmayı başardı.

Mikdat gelecek hafta Minsk'te yapılacak olan Belarus açık ulusal şampiyonasında yeni rekorlar peşinde olabilir.

Eskişehir'de diğer göze çarpan dereceler, erkekler 100 metrede Kayhan Öze'nin 10.43'ü, 3 adım atlama bayanlarda Tuğba Danışmaz'ın 13.79 metresi oldu. Türkiye'de 110 metre engelliyi 14 saniyenin altında ilk koşan Batuhan Eruygun (13.99) ve bu rekoru; 2018'de 13.95, 2019'da 13.91 ve bu yıl 18 Temmuz'da 13.81, bir hafta sonra da 13.73 ile kıran Mikdat Sever, engel gibi teknik branşlarda da Türkiye'nin uluslararası yarışmalarda söz sahibi olabileceğini gösteren isimler oldular. Demek ki çağdaş çalışma tekniklerini bilen antrenör ve çalıştırıcılarla Türk çocukları da uluslararası arenaya çıkacak derecelere erişebiliyorlar!

Özetle; devşirme, toplama atlet peşinde koşacağımıza yetenekli, çağdaş antrenman tekniklerini bilen çalıştırıcılarımıza güvenelim, destekleyelim, federasyon olanaklarını bu çalıştırıcıların kullanmasını sağlayalım ve yetenekli Türk çocuklarının önünü açıp federasyon olarak kamplarla, maddi desteklerle, eğitimlerinde burslarla yardımcı olarak önlerini açalım!..