Andrej Babis ve lideri olduğu ANO hareketi Çekya’da seçimleri oyların yüzde 34,6’sını alarak kazandı. Bu özellikle Avrupa’da bir kırılganlığını daha göstermesi açısından oldukça önemli bir seçim oldu diyebilirim.
Özellikle Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya işgal hamlesi sonrasında Çekya Rusya’ya karşı direkt olarak pozisyon alarak Ukrayna’yı desteklemiş ve Avrupa’da Ukrayna’ya önemli silah yardımı yapan ülkelerden biri olmuştu. Çekya savaşın başlarında uluslararası savaş suçları mahkemesine Rusya’nın taşınması için ilk öncü olan ülkelerden biri konumunda da yer almıştı. Savaşın başlarında Çekya Ukrayna’ya hava gücü, tank ve obüs gönderimlerinde bulundu bunun yanında Avrupa Birliği aracılığı ile milyonlarca euro yardımda bulundu.
Fakat Çekya’nın savaşın başlarında aynı Slovakya gibi önemli bir sorunu vardı. Rusya’ya enerji bağımlılığı Çekya savaşın başlarında doğalgazının yaklaşık %90’ını petrolünün ise %60’a yakınını Rusya’dan tedarik ediyordu. Gaz akışı Nord Stream 1 hattına bağlıydı (Avrupa Birliği 18. Yaptırım Paketinde mal veya hizmet sağlanması da dahil olmak üzere tam bir işlem yasağı getirerek, Nord Stream 1 hattının tamamlanmasını, bakımını, işletilmesini ve gelecekteki kullanımını engelledi) Çekya’nın petrol ithalatı ise Druzba boru hattı üzerinden tedarik ediliyordu bu noktada savaşın başında Çekya enerji güvenliği noktasında oldukça kırılgan olmasına rağmen 2024 Nisan ayında Rus petrolüne bağımlılığın tamamen azaltıldığını ve petrolün batı hattından geldiğini açıkladı yani yukarıda bahsettiğim Druzba boru hattı üzerinden petrol bağımlılığını savaşın başından bu yana tamamen sıfıra indirmeye çalıştı. Bu süreçten sonra Norveç ham petrolü Çekya için devreye girmeye başladı ayrıca enerji noktasında çeşitlendirmelerde artmış durumda diyebiliriz. Bu bağımsızlık doğalgaz içinde geçerli hale geldi 2023 ortalarında Çekya’da Rus gazı payı %3 seviyelerine inmeyi başardı bu noktayı dikkatle incelediğimizde Çekya Rus petrolünden tamamen bağımsız hale gelen ilk Orta Avrupa ülkelerinden biri konumuna da geldi fakat asıl mesele enerji noktasındaki maliyet.
Enerjide Rusya’dan bir bağımsızlık yaşansa da maliyetler en çok tartışılan konulardan arasında yer aldı zira Rusya’dan hızlı enerji bağımsızlığı jeopolitik kazanç gibi görünse de ekonomik anlamda ciddi bir maliyeti beraberinde getirdi. Savaşın başlarında gaz fiyatlarının 10 katına kadar çıkması elektrik ve ısınma faturalarında yüksek artışları beraberinde getirdi ayrıca Çekya ekonomisi otomotiv ve ağır sanayiye dayandığı için enerjide üretim maliyetlerini oldukça yukarı çekti. Bu devlet kasasından çıkan sübvansiyonları beraberinde getirince sonuç ekonomik sorunların oluşması manasına geldi. Çekya bu süreçte elektrikte tavan fiyatları, enerji çeşitlendirmesi ve yenilenebilir enerji fonlarını almış olsa da fiyatlar savaş öncesi döneme hiçbir zaman dönmedi.
Çekya’da enerji fiyatlarında artış halk tepkilerine de sebep oldu ayrıca Rus enerjisine dönüş isteyen gruplarda ortaya çıktı “Barış ve Ucuz Gaz” mitingleri düzenlendi. Bu Çekya’da seçimlerin ana hattını oluşturan konular haline geldi.
2025 seçimleri de bunun üzerinde oldukça durdu zira seçimi kazanan Andrej Babis Ukrayna’ya daha az destek ve Rus petrolü ithalatının devam etmesini seyreden bir dış politika takip edecektir ayrıca Babis NATO’nun savunma harcamalarını arttırma taleplerini de istemeyen bir grupta yer alıyor. Babis seçim öncesinde ucuz enerji ve Ukrayna’ya desteğin azaltılması üzerine propaganda yürüttü ve başarılı da oldu.
Fakat Babis seçimleri kazanmış olsa da koalisyon ortakları aramak zorunda burada Motoriste Sobe ve Svoboda a Prima (SPD) partileriyle görüşmesi muhtemel ki bu partilerde ana hattıyla Babis’in görüşüne oldukça yakın partiler burada diğer bir önemli konu Ukraynalı göçmenler üzerinde zira Babis Ukraynalı göçmenler noktasında siyasi propaganda da yürütmüştü.
Avrupa Birliği için bu bir sınanma noktası diyebilirim zira Avrupa Birliği bilindiği üzere yaptırım paketleriyle Rusya’nın ekonomik olarak gücünü azaltmaya çalışıyor ve tabii ki savaşı bu şekilde bitirmesini amaçlıyor fakat özellikle Macaristan, Slovakya ve şimdi Çekya’nın siyasi tutumları bu noktada farklılaşıyor bu durum hem Avrupa Birliği içerisinde yeni yaptırım paketlerini doğrudan etkileyecekken diğer yandan Rusya’nın engellenmesini yavaşlatacak bir konu bu noktada Avrupa Birliği bu saydığım ülkeleri daha fazla ikna etmek zorunda kalacak ve ikna edemediği noktada sorunlar baş gösterecek diyebilirim.
Babis’in Türkiye politikalarını incelediğimizde ise 2019’da Çekya Başbakanı olarak Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunmuştu bu görüşmelerde Türkiye’deki şirketleri Çekya’ya yatırım yapmaları noktasında daveti olmuştu özellikle yatırım alanları inşaat, altyapı ve enerji projeleri için istemişti. Babis NATO içerisinde Türkiye’yi oldukça önemli bir ortak olarak gördüğünü de söylemişti. Özellikle göçmenler noktasında Türkiye’yi önemli bir ortak olarak gördüğünü belirtmemiz gerekli zira Avrupa Birliği içerisinde göç konusu oldukça hassas ve bu direkt olarak Çekya’ya yansımıştı. Türkiye ile bu süreçten sonra yine pragmatik ve ekonomik açı noktasından iş birlikleri açık olacaktır.