Hava Durumu

Suriye’de yeni dönemin başlangıcı

Yazının Giriş Tarihi: 13.12.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.12.2024 00:05

Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaş belki sonlanmadı fakat yeni bir döneme girildi. Bu yeni dönem, 61 yıldır devam eden Baas rejiminin sonu oldu. Baas rejiminin tarihsel geçmişi oldukça önemlidir, zira Soğuk Savaş’ın başlangıç evresiyle birlikte dönemin iki kutba ayrılan konjonktürü doğal olarak Ortadoğu ülkelerini de oldukça etkilemiş halk tabanından askerî ve bürokratik elite kadarda değişimin şekillenmesinde dönemin yapısı oldukça etkili olmuştur. Bu dönemde iki kutuplu dünya ve İsrail’in varlığının tezahürü olarak Baasçılık ve Pan-Arapçılık düşünceleri ortaya çıkmıştır.

Peki, Baas ideolojisi nedir? Baas “Rönesans,” “yeniden doğuş” ve “diriliş” manasına gelen bir ideolojiyi simgeler. Birlik, özgürlük ve Sosyalizm adı altında kurulan Baas Partisi, kurucuları tarafından Milliyetçilik ve birlik vurgusunu öne çıkararak Arap halklarının dinsel çekişmeler, ekonomik geri kalmışlık ve emperyalist güçlerin baskısı altındaki zor durumdan kurtulmanın anahtar yolu olarak görülmüştür. Amaçlanan, Arap halklarının özgürlüğü ve kardeşliği çerçevesinde ortak bir akıl ve ruhu ortaya koymaktı. Fakat sonuç, Baas hareketini diktatör rejimlerinin odağı haline getirmiş ve Baas hareketinin son halkası ise Beşşar Esad olmuştur.

Suriye’de yeni dönemin kapıları da Baas hareketinin ortadan kalkması ve Esad rejiminin diktatör kurumunun yıkılması ile sonuçlanmıştır. Fakat Suriye’de hâlâ büyük tehlikeler söz konusu. Bunlardan biri İsrail’in yayılmacılığı, diğeri ise PKK/YPG terör örgütünün Suriye’deki varlığı.

Suriye’de İsrail’in yayılmacılığı tarihsel gelişmelere dayanmaktadır ve Golan Tepeleri, İsrail adına stratejik açıdan oldukça önemlidir; zira Golan Tepeleri yüksek rakım avantajı ile İsrail’in kuzeyine ve özellikle Hula Vadisine hâkim bir konumda yer almaktadır. Bu durum, askerî savunma ve izleme açısından bir avantaj sağlamaktadır. İlaveten Suriye ve İsrail arasındaki tampon bölge olan Golan Tepeleri, Suriye’den gelebilecek tehditleri kontrol altında tutmak adına da İsrail için oldukça önemlidir. İsrail bu bölgede kalarak tatlı su ihtiyacının yüzde 15’ini karşılamaktadır. Bölgede bulunan Taberiye Gölü önemli bir su kaynağıdır. Ayrıca bu bölge yeraltı suları hem de nehirler açısından oldukça zengin bir bölgedir. İsrail’e ekonomik açıdan bölgenin katkıları ise tarım ve turizm açısından önemli olmasıdır zira İsrail’in meyve bahçeleri turizm açısından da doğal güzelliklerin bulunduğu önemli bir cazibe bölgesidir.

Golan Tepeleri, 1967 Altı Gün Savaşı sırasında İsrail tarafından işgal edilmiş ihtilaflı bir bölgedir. 1981 tarihinde ise İsrail Golan Tepelerini ilhak etmiştir. İsrail, Golan Tepelerini güvenlik açısından kritik bir bölge olarak görmektedir ve stratejik öncelikleri arasında bu bölgenin elde tutulması yer almaktadır.

7 Ekim sonrasında İsrail, özellikle yayılmacı hedeflerini daha fazla arttırmış durumda. Esad rejiminin devrilmesi sonrasında İran ve Lübnan bağlantısının kesilmesi ve Hizbullah’ın güç kaybetmesi, İran’ın etkisinin zayıflaması İsrail’in yayılmacılık amaçlarını daha fazla yukarı çekmiştir. Türkiye bu noktada Suriye’de etkin bir durumda yer alarak İsrail’in yayılmacılık hedeflerinin önüne geçecektir.

Diğer bir taraftan ise PKK/YPG terör örgütünün artan varlığı büyük sorunların oluşmasını getirmektedir. Özellikle Amerika koruması altında olan terör örgütü bölgede varlığını silahlı güçlerini arttırarak sürdürmektedir. Suriye Milli Ordusu ile çatışma hâlinde olan terör örgütü belirli yerleri elinden çıkarsa da hâlâ büyük bir alanı kontrol etmektedir. Özellikle Türkiye’nin sınır noktalarındaki varlığı direkt olarak tehdit algılamasını arttırmaktadır.

Bu süreçte özellikle Millî İstihbarat Teşkilâtı, terör örgütü üzerinde yoğun operasyonlar uygulamaktadır ve kilit noktaları imha etmektedir. Özellikle terör örgütünün Esad’ın devrilmesi sonrasında oluşan boşluğu değerlendirmeye çalışması ve elindeki rejimden kalan füze, ağır silah ve mühimmatları bölgeden kaçırmaya başlaması Türkiye açısından dikkatle izlenmiş ve operasyonlar artmıştır. Milli İstihbarat Teşkilâtımızın nokta operasyonları ile terör örgütüne bölgede göz açtırılmamaktadır. Türkiye, sınır ötesi operasyonları açısından da her zaman tetikte kalmaya devam etmektedir; zira Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Tehdit hissedersek her an sınır ötesi operasyonlarımıza başlayacak hazırlığımız mevcut" söylemleri önemlidir.

Sonuç olarak; Esad rejiminin devrilmesi, muhaliflerin kontrolü ve Suriyelilerin geri dönüşü açısından oldukça önemli bir yeni dönemin kapılarını aralamıştır. Fakat Suriye’de tehdit hâlâ devam etmektedir. Bu noktada Türkiye, yayılmacı hedeflerini sürdüren İsrail’in durdurulması hem de terör örgütünün sınır bölgelerinden ve kalıcı olarak Suriye’den atılması için tüm noktalarda çalışma göstermektedir.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.