Hava Durumu

2025’e kısa bakış

Yazının Giriş Tarihi: 02.01.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.01.2025 00:05

Lokman Hekim’in bilinen meselindeki gibi insanoğlunun elinden ölümsüzlük kuşu kaçmıştır, elinde sıkı sıkıya tuttuğu kuşsa umuttur. Öleceğini bilerek yaşayan, bu ağır yükle başa çıkabilen tek canlı da biz insanlarız. Elimizdeki umut kuşuna olan muhabbetimiz, hürmetimiz, vefamız sayesinde ölümle bile aşina olabilir başımıza gelen her türlü olayla başa çıkabilir, başa çıkmasak bile o duruma adapte olarak yaşamanın yollarını keşfedebiliriz. Hepi topu 80-90 kiloluk, ancak 70-80 yıl hayatta kalabilen bir canlı için hiçte fena sayılmayan bir performans ha…

EY KÂRİ (OKUR) YEİSE (UMUTSUZLUĞA) KAPILMA

Tarihin en karanlık devirlerinde bile insanlık çıkış yolu aramaktan vazgeçmemiş ve bu yolu bulmaktan da geri durmamıştır. Sosyal medyada birbirini bulan, birbirine, çaresizlik, mızmızlık en önemlisi çaresizlik aşılayan boş kafalılara kulak asmayalım. İçinde bulunduğumuz şartlar, Dünyanın ve Türkiye’nin ve en önemlisi sizin ahvaliniz, sizin açınızdan içinden çıkılmaz bir durumda olmayabilir. Endişeye mahal yok insan olmanın bize bahşettiği tüm yetenek, azim ve inançla her şeyin üstesinden gelip, her şeyi yoluna koyacağız. Bir süper kahraman gelmeyecek evet bunların hepsini bizler başaracağız. Çünkü umudumuz bu et ve kemik yığını olan 80-90 yıl yaşayabilen bu canlıyı her zaman ayakta tutmuştur.

2025 yılıyla ilgili değerlendirmelere ilk önce senden başlamak istedim ey kâri (okuyucu). Sen okuyacaksın ki ben yazabileyim diyemem zira kendime notlar tadında yazıyorum. Tezer ablanın (Özlü) dediği gibi: “Neden Yazılır? Dünya acılı olduğu için yazılır. Duygular taştığı için yazılır. İnsanın kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir. Ama insan bir kez zavallılıktan sıyrılmaya görsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altına alabilir. İşte böylesi bir egemenliği bir iki kişiye daha anlatmak için yazı yazılır. (Ya da kendi kendine kanıtlamak için) Çünkü insanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen olmasıyla başlar” dediği gibi yazıyorum.

Siz okuyucuların 2025 yılında her şeyden fazlaca umutlarınızı korumanızı, umutsuzluk aşlayan çapsızlardan ve etkilerinden uzak kalmaya çalışmanızı isterim. Kabul ediyoruz, biz gazeteciler, sizlere 2024 yılı boyunca iyi haberler vermedik, haberin iyisi kötü olanıdır meslek ilkesi gereği kötü haberleri de baya bir abarttık. Kabul dünya 3’üncü dünya savaşı ile 2’inci soğuk savaş arasında salınıyor. Yine kabul ülkemiz derin bir ekonomik krizle mücadele etti ve 2025 yılı daha zorlu geçmeye namzet. Ancak geride kalan nesillerin yaşadıkları zor zamanlar ve iptidai hayat göz önüne alındığında çok daha iyi bir yaşama sahip olduğumuzu hepimiz biliyoruz.

Umutların yeşermesi için aradığımız sebeplerden bir tanesi de takvim yılının sona erip yeni bir yıla başlanması. Yapılan araştırmalara göre yeni yılda karar alanların yüzde 27’si bu kararlarından ilk haftada cayarken, yüzde 19’u da aldığı kararları iki yıl boyunca uygulamaya devam ediyormuş. Sizler eğer karar almadıysanız bugünden itibaren karar alın ve sonuca ulaştırmadan da kararınızdan geri dönmeyin.

DÜNYANIN DURUMU

2025 yılında dünyada ve ülkemiz Türkiye’de yaşanacakların kısa bir falına bakmak gerekirse, ocak ayından itibaren dünya Trump’ın koltuğa oturmasına ve yapacaklarına ve yapmayacaklarına kilitlenmiş durumda. Gerginlikler yer yer sıcak çatışmalar yaşanacak gibi görünüyor. Şimdiden adlandırmak gerekir mi? Gerekliyse de benim bu isimlendirmeyi yapmaya cüretim erişir mi bilemem ama teknoloji devrimi 1700’lerdeki Buhar Devrimi kadar hayatımızı köklü bir şekilde etkileyecek. Dünya sahnesinde soğuk savaş, bölgesel itişmeler sahnelenirken, arka tarafta, karbon sıfır üretim teknolojileri, uzay araştırmaları, yapay zeka sıçramaları devam ediyor. Acaba bizler yapay zekaya, Bursa bir kız olsa nasıl görünürdü, araba markaları hayvan olsa nasıl olurdu gibi boş sorular sormayı bırakıp, dişe dokunur şekilde kullanabilir hatta yapay zeka uygulamaları üretebilir yeterliliğe gelebilecek miyiz?

Yoksa 1700’lerde 2’inci Mustafa devrindeki gibi dünya buhar makineleri ile üretimi geometrik olarak arttırırken, cephe cephe savaşlara koşturup ticarette açık pazar haline mi geleceğiz. Bu soruların sorulacağı, cevaplarının da kısa sürede verileceği bir devreye giriyoruz. Mesele hiçbir zaman şan şöhret, ülkelerin gururu olmadı. Mesele her zaman ve her zaman insanlık koşusunda ulusu önde koşturmak ve diğer uluslara çelme takmak oldu. Tarih yeni bir sayfayı açtı, kalem mi, kalemin keskin ucuyla yüzü çizilen sayfa mı olacağız bunun meselesini gütmeliyiz. 2025 bu tip duyarlılıkları ve bakış açılarını her birimizin taşıdığı bir dönemin başlangıcı olur umarım.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.