Küreselciler nükleer savaş istiyor

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) sürpriz sayılabilecek şekilde ikinci kez başkanlığa seçilen Donald Trump zafer konuşmasında; savaşlar çıkartan değil, savaşları bitiren kişi olacağını ilan etmişti ve 'Savaşları bitirir mi?' başlığıyla olasılıkları değerlendirmiştik.

Trump'ın koltuğa oturmasına 2 ay var ve mevcut başkan Rusya'yı provoke edecek bir kararla; Ukrayna'nın Amerikan füzelerini Rusya'ya karşı kullanmasına izin verdiğini açıkladı.

Putin böyle bir durumda nükleer güç kullanacağını ilan etmişti ve önceki gece Ukrayna füzeleri ateşledi.

Dünya tekrar global bir nükleer savaş kabusuyla yüzleşiyor.

'SICAK PATATES' TRUMP'IN ELİNDE

Bakıldığında birkaç gün evvel Biden ve Trump iki saati aşkın bir zaman Beyaz Saray'da baş başa görüştüler.

Bu görüşme esnasında bu karar gündeme geldi mi yoksa bu Trump'a bir sürpriz mi oldu?

Şu an bilinmiyor.

Ancak hemen hemen her konuda sosyal medya da fikrini beyan eden Trump'ın sessizliği oldukça ilginç.

Bu noktada akıllara bir kaç ihtimal geliyor.

İlki Biden ve küreselciler diyerek adlandırdığımız grup Türk tabiriyle; bombayı Trump'ın kucağına bıraktı.

Amerikan tabiriyle de 'Sıcak patatesi eline verdi' durumu daha kaotik bir hale sokarak Trump'ın savaşı bitirmesini imkânsız bir ihtimale sürükleme çabası.

Diğeri ise Rusya'yı barış masasına oturtmak için bir zorlama senaryosu.

Bu senaryoda konudan Trump'ın bilgisi var ve sessizliğini bu sebeple koruyor.

YA İŞ ÇIĞRINDAN ÇIKARSA!

Yetmişli yıllardaki Küba füze krizi yaşanırken dünya nükleer savaş tehdidiyle yüz yüze gelmişti.

O zaman ABD Dış İşleri Bakanı Henry Kissinger gibi çok üst düzey bir diplomattı ve dünya büyük bir yıkımdan kurtulmuştu.

Amerikan dış işlerinde bu çapta bir insan şu an mevcut olmasa da Rusya'da Sergei Labrov, Naşçokin, Molotov gibi çok önemli diplomatlar yetiştiren Rus ekolünün son temsilcisi olarak ve deneyimli liderleri Putin küreselcilerin nükleer savaş kışkırtmalarına gelmeyecek bir tecrübeye sahip.

İngilizlerin Rusya'ya karşı duruşları ve söylemleri ikinci dünya savaşı öncesi Almanya durdurulmalı söylemine atıfta bulunularak 'Rusya Durdurulmalı' sloganıyla özetleniyor.

Rusya'nın cevabı ise '3 füze ile tüm İngiliz medeniyetini yok edebiliriz' şeklinde oldu.

Trump masada hâlihazırda Ukrayna'dan büyük bir toprak parçasını almış olan Rusya ile nasıl bir uzlaşı sağlar Rusya'nın kazançlı çıktığı bir anlaşma Trump'ı nasıl tatmin eder o kısımlar da muğlakta kalan noktalar.

Risk haritasında hararet 20 Ocak tarihine kadar düşmeyecek gibi Trump döneminde de ne olacağı sanıldığı kadar bariz değil!

**********************************************************************************

SİYASAL İLETİŞİM YAZILARI: 2

Siyasal iletişim açısından politikacıların yapmış olduğu bariz hatalardan söz etmiştim.

Konuşmalarda yerel gündemin yerine sadece ulusal gündeme dair konuşmak, Bursalı siyasetçilerin hemen hemen hepsinin yaptığı bir hata olarak göze çarpıyor.

Siyasetçilerin birçoğunun konuşma esnasında yaptığı diğer bir hata ise içerik olarak dinleyicilere umut aşılayacak, geleceğe dair mesajlar verememeleri.

İktidar saflarındaki siyasetçiler bilemiyorum ama yorgunluktan ya da gündemle sürüklenmekten ötürü gelecek projeksiyonu sunan, dinleyende umut yeşerten bir mesaj veremiyorlar.

Muhalefette olan siyasetçiler de eleştiri yapmaktan kara tablolar çizmekten öteye geçip gelecekte iktidara gelmeleri halinde neler yapacaklarını içeren konuşmalar yapma yolunu seçmiyorlar. Ülkemiz ateş çemberinin içerisinde kalmakla beraber ekonomik sıkıntılar da yaşıyor. Durum böyle olunca halk yığınları hayat pahalılığının pençesinde şartlar oldukça zorlayıcı ama bu gerçekler tümden geleceğe dair umutlarımızın yok olduğu anlamına da gelmiyor.

Türkiye gibi çok derin bir devlet geleneği olan bir ülke hayatta kalmak için daima bir yolunu bulmuştur, gerekirse yine bulacaktır.

Politikacılardan beklenti güzel ve müreffeh bir gelecek sağlanmasıdır. Ancak iktidarıyla muhalefetiyle tüm politik kişiler dertleri tarif etmekten çözümleri ve daha da ötesinde atılımları anlatmayı unutmuş vaziyetteler.

Halk iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasi yelpazeden umudunu ha kesti ha kesecek duruma geldi. Halka bu umudu aşılayabilecek bir oluşum ve kişi çıktığı an pragmatik seçmenimiz tüm siyasi tabloyu al aşağı etmenin fırsatını kolluyor.

SİYASET KAVRAMININ 3 BOYUTU

Konuyu bilime ve kavramlara bağlamak gerekirse:

Siyasi bilimciler, siyaset kavramına üç değişik açıdan yaklaşmaktadır!

Birincisi, siyaseti toplumu yönetme sanatı olarak gören uzlaşmacı görüşlerdir.

Bu görüşe göre, siyaset farklı çıkar gruplarını uzlaştırarak gelirleri ve serveti hakkaniyet ölçüleri içinde paylaşmak olarak gören görüşlerdir.

İkinci görüş, siyaseti aynı toplum içinde yaşayan insanların iktidarı ele geçirmek için mücadele ve kavga etme yöntemi olarak gören görüştür.

Üçüncüsü ise; aslında iktidar mücadelesinin bir toplumda siyasi aktörlerin kendi aralarında yürüttükleri bir iktidar mücadelesi olduğunu belirten görüştür.

Ülkemizde ikinci ve ne yazık ki üçüncü modele doğru gidiş var ancak halkla çok inatlaşmak siyasi anlamda doğru bir davranış değil.

Siyasetçiler seçmenlerinin onları kerhen desteklediğinin ne kadar farkındalar diye sormak gerekirse, bana kalırsa hiç farkında değiller!

Zira sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinde bile hitap ettikleri kitleyi ilgilendirecek tek bir söz etmeden sadece hamasi konuşarak sonuca ulaşacaklarına bu kadar körü körüne bağlı olmazlardı…