Anahtar Parti 1. Kuruluş yıl dönümünü Ankara Büyük Kongre Merkezi’nde kutladı.
Daha önce Bursa ziyareti esnasında basın buluşmasında dinleme fırsatı bulduğum Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’yu Ankara’da bir kez daha dinledim.
Türk siyasetinde temel bazı gerçeklikler var.
Bunlar pozitif bilimlerin bilimsel kanunları gibi değişmez nitelikte.
Bunlardan birisi de iktidarın yolunun merkeze yerleşmekten geçtiği.
Çok partili demokrasiye geçtiğimizden beri de bu böyle oldu.
Hatta CHP’nin iktidarı kaybetmesini sağlayan ekip de kaleme aldıkları 4’lü takrirde merkeze yürüme isteğinin bir manifestosu niteliğindeydi.
Hakeza AK Parti’nin iktidara gelmesinde de dönemin merkez sağ iki büyük partisi ANAP ve DYP’nin kişisel sen-ben kavgasından ötürü yok olması ve merkezi boşaltması ana etkendir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘milli görüş gömleğini çıkarttım’ sözü de AK Parti’nin merkeze yürüme stratejisinin tek cümlelik özetidir.
Aradan yıllar geçti AK Parti hükümetleri özellikle ilk kurdukları 58, 59 ve 60. hükümetler yapısı itibariyle de merkez hüviyetindeydi.
Kısa bir geçmiş hatırlatmasının ardından Anahtar Parti ve liderleri Yavuz Ağıralioğlu’na geri dönersek…
AĞIRALİOĞLU KENDİ SINIRLARINI AŞABİLECEK Mİ?
Elimizde de bir tane doğa kanunu gibi kesinliği ortada olan bir gerçek var: İktidarın yolu merkezden geçer.
Buna ek olarak da bağımsız değişken olarak da bunu test etmeye aday olduğunu ifade eden Anahtar Parti ve liderleri Yavuz Ağıralioğlu var.
Söylemlerin temelinde de merkeze yürüyüş stratejisi yatıyor.
Gerek Bursa’da gerekse Ankara’da izlediğim Ağıralioğlu her fırsatta buna vurgu yapıyor.
Bunu başarabildiği ölçüde oylarını arttıracağını biliyor.
Ancak tabii ki bunu yapıp yapamaması kendi sınırlarını aşmasıyla alakalı bir durum zira nasıl ki Recep Tayyip Erdoğan çıktığı toprak olan milli görüş çizgisinden kendisini ve partisini merkez sağ hatta merkez siyasetin tamamına taşıyabilmişse Ağıralioğlu’nun da kendisini çıktığı milliyetçi çizgiden kendisini ve partisini merkez sağa taşıması gerekiyor.
Tabii bir de seçmene bunu anlatıp ikna etmesi gerekiyor.
Konuşma esnasında ve salonda milliyetçi kökten geldiklerini hatırlatan sözler ve dokunuşlar vardı.
Özellikle yeni başlayan ve bir şekilde mesafe alınan demokratikleşme sürecine dair çıkışları milliyetçi kökenin tezahürü niteliğindeydi.
Klasik bir oy dağılımını sokaktan çevirdiğimiz 14-15 yaşında bir genç kardeşimize sorsak da bilir.
Yüzde 20 bandında bir milliyetçi oy (bu seçimde toplamda 25 bandına çıkabilir) DEM Parti’nin en yüksek temsilini yaptığı Kürt seçmenin meylettiği bir bölüm yüzde 7 buçuk 10 arası. CHP’nin kapattığı yüzde 25’lik bir sol oy. Ve en güçlü olduğunda yüzde 55-60 bandında bir merkez oy.
Anahtar Parti kendi içerisinde söylemleri ve eylemleriyle halkın kendisini nereye konumlandırdığını öğrenecek.
Siyasilerin kendilerini nereye koydukları değil halkın onları nereye konumlandırdığı önemlidir.
Geçmişte İYİ Parti de çıkışında kendisini merkeze konumlandırmıştı ve bir ara yüzde 15-17 bandına kadar yükselmişti.
Ne zaman ki merkez siyasetini takip etmekten çıktı hızlı yükselişleri sınırsız bir düşüşe dönüştü.
Bu ve buna benzer örnekler çok fazla şekilde var.
ETKİNLİKTEN NOTLAR
Siyasal iletişim olarak değerlendirmem bu yönde.
Ağıralioğlu uzun sayılabilecek şekilde 2 saat kadar sahnede kaldı.
Konuşması alabildiğine canlıydı.
Kağıt ya da prompter olmadan irticalen konuştu.
Tekniğini değerlendirirsek oldukça başarılıydı. İyi bir hatip olduğu şüphesiz. Organizasyon başından sonuna kadar başarılıydı.
Sanırım inşaat edildiği tarihte Türkiye’nin en büyük kongre merkezi olma özelliğini devam ettiren Ankara Büyük Kongre Merkezi’nin salonu Anahtar Parti teşkilatları tarafından doldurulmuştu.
Rakam vermek gerekirse kongre merkezinin 5 bin kişilik olduğu bilgisi var salon dışındaki taşmalarla birlikte yoğunluğu göz önüne aldığımızda 7-8 bin Anahtar Partili’nin olduğunu söyleyebiliriz.
Başarılı bulduğum konuşmadan bazı satır başlarını vermem gerekirse yola tereddüt etmeden çıktıklarını ifade ederek sözlerine başlayan Ağıralioğlu: “Bir parti de bizim olsun diye kurulmadık, milletin de bir partisi olsun diye Anahtar Parti’yi kurduk. Söylediklerimizden daha da önemli olan nasıl söylediğimizdir. Nasıl söyleyeceğinizi bilen bir kardeşinizim. Her ne kadar kürsü tılsımlı bir mevzi olsa da burada kurtarıcı bir liderlikten söz etmiyorum. İktidar ise iyi konuşanların değil iyi yapanların mevzisidir. Kurulduğumuzda 161. Partiydik şu an birinci yıla 5. parti olarak giriyoruz” ifadeleriyle dikkatimi çekti.
Salonda sahnenin yanında bulunan Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan resimleri üzerinden yaptığı ve ‘Her seçimde CHP’yi yendiniz ancak sorunları yenemediniz’ metaforları da salondan büyük alkış aldı. Salonu dolduran Anahtar Partililerin liderlerine inançlarının oldukça fazla olduğunu gözlemledim.
Dediğim gibi uzun bir konuşmaydı birçok vurucu cümle vardı hepsini tek tek yazmak yazıyı bir hayli uzatır.
BURSA TEŞKİLATI VE FİKRET ASLAN
Gün boyu beraber olduğumuz Anahtar Parti İl Yönetimi, sorunsuz, özenli ve eksiksiz bir organizasyon yaptılar.
Bizlerle beraber olan İl Teşkilat Başkanı Murat Çayır, Medya ve Tanıtım Başkanı Fuat Üçüncü, Teşkilat Başkan Yardımcısı Furkan Yiğit ve Medya Sorumlusu değerli arkadaşım Ercan Çalışır başarılı bir güne imza attı.
Bir parantez de mesleki olarak iyi bir iş çıkartan Ercan Çalışır’a açmak istiyorum. Ortaya koyduğu performansla medya içerisinde Anahtar Parti Bursa İl Teşkilatı ve İl Başkanı Fikret Aslan’ın görünümünü yüksek bir noktaya taşıdı.
AK Parti ve CHP ile Anahtar Parti Bursa’da göz önünde olan partilerden birisi. Etkinlik sonrası Genel Başkan Yardımcısı Sedat Yalçın ve İl Başkan’ı Fikret Aslan’la bir araya geldik.
Sedat Yalçın’da partilerinin merkeze oturma doktrinine vurgu yaptı.
Teşkilat yapılanmasının tamamlanmasıyla birlikte sahada da varlıklarını arttıracaklarını açıkladı.
Fikret Aslan ilk kez tesadüf ettiğimiz günden bu yana performansını her zaman yükselten bir isim, basınla ilişkilerini her zaman yüksek seviyede tuttu. Seçimlerde Anahtar Parti’nin Türkiye genelinde aldığı oyun yukarısında bir oranı Bursa da yakalayacaklarını düşünüyorum bu fikrimi kendisine belirttiğimde “Genel merkezde öyle bir güzel durumumuz mevcut” dedi.
Etkinliğe Bursa teşkilatı olarak bini aşkın üyeyle katılım gerçekleştirdikleri bilgisini aldım.
Mahalle teşkilatlanmalarını tamamlama süreçlerine başladıkları bilgisini aldım. Bunun ardından sandık müşahitleri kadrosunu oluşturma aşamasına başladıklarını da anlattı.
Ağıralioğlu’nun Bursa ziyaretinde taşıdığım kanıyı koruyorum mevcut tabloyu devam ettirirlerse yüzde 7 buçuk gibi bir rakama ulaşabilirler.
Ancak iddia ettikleri gibi merkeze yürür ve seçmeni de ikna ederlerse yüzde 7’lerin çok çok üstünde bir seçmen bloğuyla muhatap hale gelirler!