Hava Durumu

Sentetik üretilen kavram ‘Türkiyeli’lik

Yazının Giriş Tarihi: 24.06.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2024 12:50

Dil konusunun önemini anlatmaya tabii ki hiç gerek yok.

Ortak değerlerimizin en önemlilerinden birisi, dilimiz!

Bazı kelimeler, bazı kavramlar doğal süreç içinde dile katılır.

Son günlerde ısrarla gündeme ve kullanıma sokulmaya çalışılan ‘Türkiyeli'yim sözü de anlamsız bir zorlama, parlatılma içinde.

Son sözü baştan söyleyeyim; bu kulakları tırmalayan, kavram kargaşası yaratmak istenen sakil kelime, tarihin çöplüğüne atılıp gidecektir.

Çünkü bu kelime, binlerce yıllık tarih ve yaşanmışlık sürecinden geçmemiş, sentetik şekilde imal edilmiş bir (moda tabirle) ucubedir!

KELİMELERİN BÜYÜSÜ

Türkçemiz; nazlı yârimiz, duygularımızı ifade aracımız.

Dünyada en zor öğrenilen, en kompleks dillerden birisi olan Türkçe; her dil gibi canlı, zamana ayak uyduran, dinamik bir yapı.

Başta Türk Dil Kurumu'nun çabaları olmak üzere dinamik süreç içerisinde bazı kelimeler Türkçe'ye katılıp, bazıları zamanla geride kalıp, bazıları ise çeşitli anlam genişleme ve daralmalarına maruz kalıyor.

Böylece hayatı anlatmak için yeterliliğini daima sürdürüyor ve sonuna kadar da böyle sürecek. Geçmişte otobüsün yerine kullandırılmaya çalışılan ‘oturgaçlı götürgeç’ ne kadar sakil ve halk tarafından kabul görmediyse; Türkiyelilik kavramı da tutmayacak bir kelimedir.

TÜRKLÜK KAVRAMI

İşin ırkçılık olarak algılandığına dair açıklamaları da zaten pek kimse kaale almıyor.

Zira Türklük kavramı Anayasa’da şık bir şekilde ifade edildiği üzere; 'Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.'

Irk ismi olmasının yanı sıra Türkiye'de vatandaşlık bağının da bir ifadesidir.

Ülkemiz 90'lı yılların acılı terör ortamından sıyrılmıştır.

Kimse etnik kökenini ifade ederken bir zorluk içinde değildir. Ve herkes hangi etnik kökenden olursa olsun ülkenin ismini Türkiye ve ülkeye aidiyetini Türküm diyerek ifade etmektedir.

Ülkenin belli başlı kavramları günlük değil yüzyılları bin yılları geride bırakarak oluşuyor.

İŞİN SİYASİ BOYUTU

İşin siyasi kısmına gelmeden konuyu tam anlamıyla ele almış olamayacağız.

AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Türkiyelilik kavramının hamisi olarak nitelendirirsek yanılmış olmayız.

Her iktidarın yaptığı olumlu icraatları ve hataları vardır.

Erdoğan'ın Türk milliyetçilerinin kabul edemeyeceği şekilde bu kavramı sahiplenmesi reel politik açısından partisini, ittifakını ve ittifak ortağı MHP'yi zora sokuyor.

Hele ki son AB Parlamento seçimlerinde aşırı sağın aldığı peş peşe zaferlerden sonra...

SEÇMEN DÖNMEZ, DÖNÜŞTÜRÜR

Onun ötesinde Türk seçmeninin geride kalan 20 yıllık AK Parti iktidarında, etnik milliyetçiliği bırakıp ümmetçiliğe (Ümmetçilik kelimesini siyasi bir terim olarak kullanıyorum) geçtiğini varsayarak hareket ettiğini görüyorum.

AK Parti kurmaylarında da sıklıkla gördüğüm şekilde sanırım Erdoğan, seçmen kitlesinin muhafazakarlığını; milli görüşçü, ümmetçi bir yapıya çevirdiğini düşünüyor.

Bu varsayımının yanlış olduğunu son seçimde de ve öncesindeki 4-5 seçimde de gördük. Meşhur kek tarifi örneğini yinelersek seçmen etnik milliyetçiliği, ümmetçiliğin üstünde tutar ve en önemlisi seçmen iktidarı kendisine benzetir, iktidar seçmeni kendisine benzetemez.

AK Parti iktidarının ilk yıllarındaki kabine ve teşkilat yapısına baktığımızda merkez seçmenin kendisinden bir şeyler bulacağı isimler varken, git gide hemen tüm kadronun milli görüşçü kadrolara döndüğünü görebiliyoruz.

Kadrolardaki merkez isimlerin azalmasıyla oyların düşmesi doğrusal bir korelasyon sergiliyor.

Kısacası AK Parti ve Erdoğan merkezden uzaklaştıkça oyları da düşüyor.

Türkiyelilik ısrarı da AK Parti ve Erdoğan'ı merkezden uzaklaştıracak bir hamledir.

En güçlü yıllarını geride bırakan AK Parti'nin bu yükü taşıması bana göre mümkün değil.

Seçmen tarifimizin içerisinde şunun da altını çizmek gerekir ki; seçmenimiz son derece pragmatist bir yapıdadır.

Erdoğan ve AK Parti kadrolarının bunu göze alarak davranması lazım. Geçmişte yaptığı büyük hizmetleri seçmen takdir edecektir ancak siyasette dünün olmadığını hepimiz biliyoruz.

Erdoğan'ın Türkiyelilik gibi kendisini zorlayacak toplumda kabul görmeyen, ittifak ortağı MHP'nin tepkisini alacak bir konu yerine yapısal reformlara dikkatini çevirmesi ülkemiz adına da çok önemli.

Zira seçmenimiz hâlâ AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a inanıyor…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.