Hava Durumu

Erkeğin rol modeli: Anne

Yazının Giriş Tarihi: 10.10.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2023 12:18

Dizi sektöründe uzun zamandan sonra özgün konu ile ekranlara çıkan Kızılcık Şerbeti 2. sezon ile yine zirvede oynuyor.

İki aile arasındaki kültürel/dinsel farklılıklar üzerine temellendirilen dizinin bu sezonunda, kadın ve erkek rollerine dair toplumun genel yargısı bir kez daha sert bir şekilde ortaya konulmuş.

Hatırlarsanız 1. Sezon, Fatih’in hamile eşi Doğa’yı aldatmasının ortaya çıkması ile final yapmıştı.

İzleyici merakla 2. sezonu bekledi. Doğa nasıl bir karar alacaktı? Boşanma kararı mı verecek, yoksa her defasında olduğu gibi, tüm olanları sineye çekip, “sevdiği adam” Fatih’e geri mi dönecekti?

Doğa izleyiciyi şaşırttı ve bu defa daha kararlı bir duruş sergileyerek mahkemenin yolunu tuttu.

Dizinin yeni sezonunda “aldatma” olgusu özellikle irdelenirken, bu duruma karşı muhafazakâr ve seküler ailelerin verdiği tepkilerin de altı çiziliyor.

İktidar biçiminin bir temsili olarak dizide konumlandırılan Fatih karakteri, aldatma eylemini direkt olarak “erkeğim yaparım” diyerek savunmasa da, “bir anlık hata” olarak görüp, cinsiyetinden aldığı güçle “hafifleştirmekte”dir.

Ona göre, “bir erkek olarak” yaptığı ufak bir hatadır ve eşinden beklediği, olayın üstünü kapatıp, bebeğini alıp eve dönmesidir. Çünkü ona göre, kadının yeri kocasının yanı; tek misyonu ise ailesini bir arada tutmasıdır.

Tıpkı annesi Pembe gibi!

İdeal kadın’ tipolojisi en yakınındakidir çünkü.

Çocukluğundan beri ona göre ‘doğru kadın’ yani rol modeli annesidir.

Ki annenin de, erkeğin ve kadının toplumdaki yerine bakış açısı oldukça sorunludur.

Kadının sosyal/ekonomik alanlarda yer almasını ‘tehlikeli’ bulan, yerinin sadece baba evi ve kocasının evi olması gerektiğini düşünen anne, kendisi de hayatını bu kalıplarla idame ettirmektedir.

Evdeki diğer kadınlara da sürekli bu kalıpları dayatmaktadır.

İtaatkâr/uslu gelin Nilay’ın tersine Nursema ve Doğa onun iktidarını zedelemiş, ezberlerini bozmuştur.

“Herkes hata yapar, bir kaçamak yaptı diye yuva mı yıkılırmış canım!” la ‘ailesini bir araya getirmeye’ çalışan Pembe, kendi yarattığı karakterinin yine (!) arkasında durmaktadır.

Fatih de annesinden öğrendiklerini çok can yakıcı bir şekilde eşinin üzerinde uygulamaktadır.

Derdi, eşini kazanmak değil, ‘kanının devamını sağlayacak olan’ kızını almak ve buna paralel olarak kaybetmeye başladığı iktidarını tekrar inşa etmektir.

Eşini geri döndürme isteğinin gerekçesi ya da arkasında yatan neden kesinlikle bir sevgi değil, erkekliğin getirdiği bir güç savaşı, ego tatminidir.

Bunun için de her türlü ahlaksız yöntemlere başvurmuştur.

Çünkü ona göre ‘hakkı olduğunu zannettiği’ şeyleri almak her şeyden daha önemlidir.

Fatih-Doğa evliliğine geri dönecek olursak, izleyici aslında hikâyenin en başında resmi gayet açık bir şekilde görmüştü.

‘Öyle fotoğraf çekme, fotoğrafını sosyal medyaya yükleme, onu giyme, şu saatte dışarı çıkma…’ gibi diktelerle Doğa’yı sürekli egemenliği altında tutmaya çalışmıştı.

İlişki uzmanlarının da dediği gibi, kişi, gerçek karakterini ancak kısa bir süre gizleyebilir. Sonrasında mutlaka belirli sinyallerle bunu açığa çıkarır.

Peki, bu hikâye ya da karakterler size bir şeyi hatırlattı mı?

Yüzlerce kadın cinayetinin arkasında tam da bu modeller var.

Baltalanan erkek egosu…

Kadınlara naçizane tavsiyem; lütfen bu sinyalleri arka plana atmayın!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.