‘Her canın bir hikâyesi var’

30 Temmuz'da Meclis’ten geçen hayvan hakları kanunundaki düzenlemeyle birlikte, sokakta yaşayan can dostlarımız barınaklarda ölüme mahkûm edildi.

Türkiye’deki tüm hayvan hakları savunucuları her ne kadar sokaklara dökülerek, kanunun uygulanmasını engellemeye çalışsa da başarılı olmadı. Kanun 2 Ağustos'tan itibaren yürürlüğe girdi. İçişleri Bakanlığı’ndan yerel yönetimlere tek tek yazı gönderildi: “Toplayacaksınız…”

Yerel yönetimlerin -bazıları- istemeye istemeye de olsa yasayı uygulamak zorunda kaldı ve masum canlar zaten halihazırda yetersiz olan barınaklara ya da sözüm ona ‘yaşam alanları’na hapsedildi.

Adeta insanlık sınavı verdiğimiz bu süreçte, Türkiye genelinde yürekleri kanatan manzaralara şahit olduk.

Hindistan’da bile, benzer yasa, yoğun tepkiler sonrası geri çekilirken, biz bu sınavda sınıfta kaldık.

Bizim sorumluluğumuz altında olan canlar, şu süreçte, çoğu belediye tarafından travmatik bir şekilde toplanarak kafeslere konuluyor; ölüme terkediliyor.

Bursa’da yeni kurulan Bursa Hayvan Hakları Platformu, “Masum canlar için neler yapabiliriz?” gayretiyle canla başla çalışıyor.

Platformun bir kolu olan Mudanya Hayvan Hakları İnisiyatifi’nden gönüllü çalışan Klinik Psikolog Esma Cebel ve Psikolog Gülcan Sert’le, toplatılan-hala sokakta olan hayvanların güncel durumunu konuştuk.

Bir dernek ya da vakıf değil; gönüllülerden oluşan bu platform, ‘bağımsız bir sivil oluşum’ olduklarının altını çiziyorlar ve herkesi bu çatı altında mücadele etmeye davet ediyorlar.

Bursa’nın hemen her yerinde hayvanların yaşam koşularını yerinde inceliyor; eksikleri tespit ediyor, rapor tutarak bunları ilgili mercilere iletiyor.

Toplumsal duyarlılığın artırılmasını, kamu kurumlarının üstlenmesi gereken yasal sorumlukların yerine getirilmesinin sağlanmasını hedeflediklerini belirten Cebel, her soruna çözüm odaklı yaklaştıklarının altını çiziyor.

Cebel, öncelikli taleplerini şu şekilde sıraladı:

*Etik ve bilimsel ilkelere uygun kısırlaştırma hizmetlerinin düzenli, yaygın ve şeffaf şekilde yürütülmesi

*Bakımevi koşullarının yaşam hakkına saygılı, hayvan odaklı, medeni ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması

*Belediye başkanları, ilgili daire müdürlükleri ve belediye meclis üyeleriyle doğrudan, açık ve sürekli bir iletişim kurulması.

Ayrıca, toplumsal farkındalığın artırılması adına:

*Örgün eğitim kapsamında, Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle okullarda hayvan sevgisi ve empati temelli eğitim programlarının hayata geçirilmesi

*Yaygın eğitim kapsamında Müftülük, Doğa Koruma ve Milli Parklar ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri, Toplum Destekli Polis birimleri, muhtarlıklar ve benzeri kurumlarla iş birliği yapılması

*Bu çalışmaların kamuoyuna etkili biçimde duyurulabilmesi için yerel basın ve medya kuruluşlarıyla güçlü iletişim kurulması.

Psikolog Gülcan Sert ise önemli bir konuya dikkat çekti:

Türkiye’de şiddetin sıradanlaşması!

Şiddetin sıradanlaştığı bir toplumda, merhamet duygusunun ve yaşam hakkı bilincinin toplumda yeniden temel bir değer haline gelmesini sağlamaya çalıştıklarını belirtti ve masum canların yaşam hakkının korunmasında herkesi bu mücadeleye davet etti…

Sert, "Mudanya'da her canın bir hikâyesi var” diyerek;

Toplumun tüm dinamikleriyle ortaklaşa hareket eden bir model oluşturacaklarını, Bursa'da örnek bir hayvan hakları yaklaşımı inşa etmek için tüm gayretleri ile çalışacaklarını söyledi.

****

Belediye-Basın-STK işbirliği ile sorunu kökten çözemesek bile, tek bir canın bile hayatına dokunabilmek çok çok önemli…

Biz de basın mensupları olarak, bu süreçte su damlası kadar dahi bir katkı koyabilirsek ne mutlu bize…