“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” der Herakleitos.
Her şey değişiyor, teknoloji akıl sınırlarımızı aşan bir şekilde gelişiyor; toplumun değer yargılarını oluşturan ögeler de dönüşüme uğruyor.
Ekonomik, siyasal, teknolojik dönüşümleri, sosyolojik değişimlerden ayrı tutarak düşünemeyiz.
Teknolojinin hayatımıza soktuğu sosyal medya da bireylerin dolayısıyla toplumun birçok anlamda dönüşümüne neden oldu.
Bireyin yalnızlaştığı, kendine ve toplumuna yabancılaştığı, değerlerin yozlaştığı günümüzde, artık hiçbir şeye şaşıramaz hale geldik.
Hemen herkesin öyle veya böyle bir şekilde tanınma, bol bol ‘like alma’, takipçi sayısını artırma çabasının ortaya çıkardığı sonuçlar, akıl almaz seviyelere ulaşmaya başladı.
İşyerinde, sokakta, gittiği mekânda, evde, hatta ve hatta yatak odasında bile sürekli çekim yapan ve bunu ifşa edenlerin sayısı korkunç boyutlara geldi.
Durumun vahametini anlatmaya maalesef kelimeler yetmiyor.
Kişiler artık çocuklarını bile bu kirli dünyanın içine sokmakta hiçbir sakınca görmediği gibi bundan büyük bir keyif alıyor.
Şimdi anlatacağım olay bu örneklerden yalnızca biri.
Anne, tahminen 6 yaşlarındaki çocuğunun ‘serzenişini’ kayda almaya başlıyor. (Ne anlatacağını bile bile)
Çocuk okulu sevmediğini ve okula gitmek istemediğini anlatırken bol küfürlü, sinkaflı ifadeler kullanıyor.
Anne soru çeşitliliğini artırarak, çocuğun küfürlü konuşmasını daha fazla tahrik ediyor.
O anlara ise annenin kahkahaları eşlik ediyor.
Anne gerçek anlamda keyif aldığı bu anları kayda geçirip sosyal medyada paylaşıyor.
Benim izlerken ve yazarken kanımın donduran bu olay, anne açısından oldukça normal hatta komik..!
Hatta, “Aslan oğlum ne güzel küfür ediyor” diye gurur bile duymuş olabilir.
Bu çocuk, kadın cinsi üzerinden edilen hakaretleri normalleştirecek ve ileride de kadına bakış açısı elbette ki hiç masum olmayacaktır.
Küfrü normalleştirecek!
Hakareti normalleştirecek!
En kötüsü de,
Şiddeti normalleştirecek!
Her isteyenin çocuk sahibi olabildiği dünyamızda bu sonuç da kaçınılmaz olacaktır..!