Sinemafiller için eylül ve ekim aylarının ayrı bir heyecanı vardır. 12-19 Eylül tarihleri arasında 28. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, 2-9 Ekim 2021 tarihleri arasında ise 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali gerçekleştirilecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek Altın Portakal'ın jürisini birbirinden usta isimler oluşturuyor.
Ulusal Belgesel Film Yarışması filmlerini yönetmen Didem Pekün, yönetmen-senarist Pelin Esmer ve gazeteci-yazar Pınar Öğünç, Kısa Metraj Film Yarışması filmleri de yönetmen-oyuncu Onur Saylak, oyuncu Öykü Karayel ve senarist-yapımcı Tunç Şahin tarafından değerlendirilecek. Yarışmalarda yer alacak filmler ise önümüzdeki günlerde açıklanacak.
Festivalin idari direktörlüğünü Cansel Tuncer, yönetmenliğini Ahmet Boyacıoğlu, sanat yönetmenliğini ise Başak Emre yürütecek.
YENİ TÜRKİYE İNŞASI
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne az bir zaman kala, geçen yıl En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, toplam 5 dalda ödülün sahibi olan aynı zamanda 77. Venedik Film Festivali'nde Eleştirmenler Haftası bölümünün de büyük ödülünü kazanan 'Hayaletler'i konuşalım istedim.
'Sulukule Mon Amour' ve 'Küçük Kara Balıklar' olmak üzere 2 kısa metrajlı yapımın ardından 'Hayaletler'le ilk uzun metrajlı filmine imza atan Azra Deniz Okyay, başarısıyla eleştirmenlerden de tam not almayı başarmış bir isim.
Okyay bu ilk filmiyle ayrıca Venedik Film Festivali'nde Türkiye'den ödül alan ilk kadın yönetmen unvanını da taşıyor.
Tüm Türkiye'de elektriklerin kesilmesiyle kaosun içinde kalan İstanbul'un Sucular semtinde yaşananları anlatan hikaye, Emin Alper'in "Abluka"sını hatırlatıyor.
Kentsel dönüşüm, göçmen sorunu, popüler kültür gibi problemlere parmak basan yönetmen, yeni/modern Türkiye inşası sürecinde adeta fillerin tepişirken çimenlerin nasıl ezildiğini tokat gibi çarpıyor yüzümüze.
Şehrin modernleşmesi (!) sürecinde bir tarafta soğuk devasa binalar, diğer tarafta ise hala insani ilişkilerin yaşatıldığı yıkık dökük evlerdeki yaşam mücadelesi 4 ana karakter üzerinden resmediliyor.
Marjinal tarzıyla dikkat çeken ve toplumun baskısından kurtulmaya çalışan Azra, feminist bir grubun içinde yer alan, mahalledeki çocuklara sinema üzerinden farklı bir kapı aralamaya çalışan Ela, belediye bünyesinde temizlik işçisi olarak çalışıp, cezaevindeki oğluna para yetiştirmeye çalışan İffet ile kentsel dönüşüm ve mülteciler üzerinden gayriahlaki yollardan para kazanan Raşit...
Mahalle aralarında ve havadan, polisin bilfiil kontrolünde olan bu semtte ne çocuk olmak ne de genç olmak kolaydır.
Mahalle halkı, ya ahlaki bir çürümüşlük içindedir ya da oraya doğru sürüklenmektedir. Bunu, diğer karakterlerin aksine politik bir bilince sahip olan Ela'nın grup eğlencesinde de açık bir şekilde görürüz.
Farklı bir dünyanın kapılarını aralayan 'Hayaletler'in izlemeye değer olduğunu düşünüyorum....