Hava Durumu

Bir ağaç gibi yaşamak

Yazının Giriş Tarihi: 29.10.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.10.2025 00:05

Sabahın erken saatlerinde Belgrad Ormanı’nda yürüyen bir adam düşünün. Güneş, yaprakların arasından ince ince süzülüyor; her ışık huzmesi, toprağa dokunurken zamanı yavaşlatıyor sanki. Kuş sesleri bir senfoni gibi, rüzgâr bir anlatıcı. O adam, sadece yürümüyor aslında; bir ağacı dinliyor.

Bir ağacı dinlemek, çoğu zaman kendini dinlemektir. Çünkü ağaçlar konuşmaz ama her sessizliklerinde bir hikâye taşırlar. Toprakla kurdukları ilişki, sabırla beklemeleri, mevsimlerle uyumları… Hepsi insana dair bir şeyler fısıldar.

Kökleriyle Yaşamak

İnsanın kökleri, bir ağacın kökleri gibidir: Görünmez ama belirleyicidir. Köklerini kaybeden bir ağaç nasıl ayakta duramazsa, geçmişini, değerlerini, hafızasını unutan insan da savrulur.

Bir gün, ormanın içinde yaşlı bir meşe ağacının dibine oturmuştum. Kabukları yer yer yarılmış, gövdesinde yılların izleri vardı. Ama o yarıklarda bir güzellik, bir hikmet gizliydi. Çünkü yaşamak, bazen kırılmakla olgunlaşmaktır.

Meşe bana şunu öğretmişti: “Köklerinle barışıksan, rüzgâr senden bir dal koparsa bile seni yıkamaz.”

Rüzgârla Dans Etmek

Hayat, bazen sert bir rüzgâr gibidir. Dallarını kırar, yapraklarını savurur. Fakat esen her rüzgâr, ağacın dayanıklılığını sınar. Rüzgâra direnen değil, onunla dans eden ağaç ayakta kalır.

İnsan da öyle değil midir? Zorluklar karşısında dimdik duran değil, eğilip kırılmadan, yeniden doğrulan insan güçlüdür.

Belki de olgunluk, direnişle değil, uyumla gelir.

Bir çam ağacının altına sığınmış bir çocuk düşünün. Yağmur yağarken, çocuk kuru kalıyor çünkü ağaç dallarını onun üstüne eğmiş. İşte insanın büyüklüğü de bazen budur: Kendi gövdesiyle başkalarına sığınak olabilmek.

Mevsimlerle Değişmek

Ağaçlar her mevsim başka bir yüz gösterir: İlkbaharda umut, yazın üretkenlik, sonbaharda kabulleniş, kışın dinginlik. İnsan da yaşamının mevsimlerini böyle yaşamalıdır.

Ne var ki modern hayat bizi hep “yaz mevsimi”nde tutmaya zorluyor: Hep üret, hep parılda, hep güçlü ol! Oysa doğa böyle işlemiyor. Her şeyin bir döngüsü, bir dinlenme vakti var.

Bir ağaç kışın yapraklarını dökerken ölmez; sadece enerjisini köklerine çeker. İnsan da zaman zaman içine dönmeli, sessiz kalmalı, düşünmeli. Çünkü sessizlikte büyür olgunluk.

Birlikte Yaşamak

Ormanda hiçbir ağaç tek başına var olmaz. Kökleri yerin altında birbirine dokunur; besinlerini, suyu, bilgiyi paylaşırlar. Bilim insanları bu görünmez iletişime “wood wide web” diyor.

Bu, doğanın sosyal ağıdır. Ağaçlar birbirini uyarır, hasta bir ağaca destek olur. Yaşamın sırrı işte burada gizlidir:

Paylaşmakta, dayanışmada, birlikte ayakta kalmakta.

Toplum da bir orman gibidir. Eğer bir kök çürürse, diğerleri de etkilenir. Eğer bir ağaç devrilirse, geride kalanlar güneşi paylaşmayı yeniden öğrenmek zorundadır. O yüzden “ben” değil, “biz” demek yaşamanın en doğal hâlidir.

Kabuğunu Sevmek

Birçok insan, yaş aldıkça yüzündeki çizgilerden rahatsız olur. Oysa ağaçlar kabuklarındaki çatlakları gizlemez, onlarla gurur duyar. Çünkü her çizik, bir fırtınanın izidir.

Bir ağacın kabuğu, onun hikâye defteridir. İnsan da kendi yaralarına böyle bakmalı. Her yara, bir direnişin, bir sabrın nişanesidir. Ağaçların öğrettiği bir başka şey de budur: Kusurlu görünmek, doğallığın ta kendisidir.

Küçük Bir Dal Bırakmak

Her ağaç sonunda toprağa döner. Ama giderken ardında bir iz bırakır: Yeni filizler, tohuma dönüşen yapraklar, soluduğumuz oksijen… İnsan da öyle olmalı.

Yaşarken ardında gölgelik bir iyilik bırakabilmek, birinin nefesini genişleten bir söz, bir davranış, bir umut olabilmek… İşte “bir ağaç gibi yaşamak” budur.

Orman Olmak

Belki de yaşamın en büyük sırrı, tek başına bir ağaç olmaktan çok, bir ormanın parçası olmayı öğrenmektir. Çünkü orman; çeşitliliktir, dayanışmadır, dengedir.

Bir ağacın gölgesinde oturan herkes, farkında olmadan doğanın insanı nasıl kucakladığını hisseder. Bu kucaklamayı biz de birbirimize sunabiliriz. Köklerimiz farklı olsa da gökyüzümüz aynı.

O yüzden, haydi bir ağaç gibi yaşayalım:

Toprakla dost, rüzgârla barışık, gökyüzüne inançla bakan…

Ve unutmayalım; bir ağacın hikâyesi, insanın hikâyesidir.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.