Acıların rektörü

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu, göreve atanır atanmaz kıyamet koptu. Acımasızca eleştirenler bir yandan, protesto eylemlerinde üniversiteye girmeye çalışanlar öte yandan...

Melih Bulu linç edildi...

Hatta protesto eylemlerine Boğaziçi Üniversitesi ile hiç alakası olmayanlar da yoğun katılım sağladı. İşte bu yüzdendir gözlerimin sulanması. Demek ki bir kısım ahali üniversite konusunda çok hassas. Her rektör atamasından sonra ince eleyip sık dokuyarak analiz ediyorlar. Eğer ki arıza görürlerse üniversite kapılarına dayanıyorlar!

Bu arada kapının kelepçelenmesi de tuhaf kaçtı. Gerçi neremiz doğru ki bu da doğru olsun!..

Rektör atama şekil ve yöntemini ilkesel olarak eleştirebilirsiniz lakin Melih Bulu'yu dinleyince gayet beğendim.

Makul, mantıklı, Boğaziçi'ni taşıyabilecek bir imaj verdi.

 "Öğrenciler beni tanıdıklarında sevecekler. Şu an beni bilmedikleri için eylem yapıyorlar. Rock dinleyen, Metallica seven biriyim" diyerek kendini biraz ifade etti.

Gayet sempatik de geldi!

Siyasete de CHP ile başlamış. Sonra Liberal Demokrat Parti'ye geçmiş. Son durağı da AK Parti olmuş.

Bir yerlere gelebilmek için siyasette bir ayağının olması gerektiğini kavramış. Yırtmaya çalışmış. Sonunda da kapağı Boğaziçi Üniversitesi'ne atmış!

Demek ki doğru bir yöntem izlemiş. Kimse kimseyi suçlamasın. Bizim memlekette işler böyle yürüyor!..

Çoğunluğun izlediği yolu aynen seçmiş kendisi. Muradına da ermiş...

Kimi tanıdığımız, bildiğimiz rektörlerle karşılaştırdığımızda da çok daha ağır basıyor Melih Bulu...

Açıkçası duruşuyla, söylemleriyle içime sindi.

Gençlerin de içine sinecektir zaman içinde...

Belki ben de lince uğrayabilirim ama kanaatimce o koltuğa oturmasında sakınca yok.

İntihal konusunda "Tırnak içinde yazmayı unutmuşum" sadece demesi de sempatik geldi. Profesör olup benzerini yaşayan yüzlerce kişi de var. Sonuçta ders vermeyecek, idarecilik yapacak.

Öcü göreve atandı sanmıştık hiç de değilmiş.

Eski lise yıllığı da elime geçti. Elektronik alet edevatları fena halde bozan, zamazingo düşmanı bir öğrenciymiş. Dersi kaynatma konusunda da uzmanmış. Arkadaşları çok eğlenceli şeyler yazmışlar onun hakkında.

"Yıllar yılı dert yolunda

Ne ilk ne de sonuncusun

Kahrediyor sınıf seni

Sen acılar başkanısın"

Yıllıktaki dörtlük hayli manidar.

Ortalama bir öğrenciymiş. Burnundan kıl aldırmayan, sürekli derse gömülen öğrencilerden değil.

Kısacası rahat ol Türkiye! Boğaziçi'nin başına gelen bir kötülük yok.

'Acıların Başkanı' olarak tanımlanan Melih Bulu rektör oluvermiş...

Gerçek gündeme dönebiliriz.

Mesela FETÖ'nün siyasi ayağı meselesi!

Ne oldu o iş?

Ne zamandır tartışmıyoruz!..