Bir millet normalleşiyor

Toplu ulaşımda yüzde 50 sınırlaması kalktı. Otobüsler, minibüsler, metrolar tam kapasite hatta kapasite fazlasıyla da çalışabilecek. Eskisi gibi...

Normalleşmeye çabalıyoruz...

Kararı erken bulanlar var lakin sınırlamaya uyanların sayısı da sınırlıydı. 7 yolcu alması gerekirken minibüse 35 kişi sığdıran şoförleri de görmedik mi? Ahali bir zahmet kendi binmeyecek kalabalık görünce artık! Kendi önlemini alacak!..

1 Haziran normalleşmesinin sonuçlarını önümüzdeki hafta göreceğiz anca...

Şehirlerarasında ise sınırlama sürüyor. Seyahat yasağının bitişi sonrasında talep fazla olunca ve koltukların boş bırakılması da zaruri hale gelince bilet fiyatları uçaklarla yarışır oldu.

24 saatlik uzun yollara minimum 400 TL ödüyor vatandaşlar. 500-600'e çıkan 'dudak uçuklatan' hatlar da mevcut. Otobüsler uçuyor adeta ama yerde. Zararına kimse çalışmıyor haliyle...

Toplu taşımadaki gibi sınırlama yakında kalkar fiyatlar böyle olunca. Birini sınırlayıp diğerini serbest bırakmak zaten mantıksız. 

Hem şehirlerarası yolculukta ayakta binen de mevcut değil. Toplu ulaşım ise maşallah sınır tanımıyor.

Şehirlerarası fiyatlar da normalleşmeli...

Ve normalleşme olması gereken diğer bir konu da hastaneye başvuran sayısı. Koronavirüs sürecinde herkes hastanelerden uzak durdu. Ancak çocuk aşıları dahi ihmal edildi bu dönemde...

Çocukların aşılanması artık mutlaka yapılmalı. Aşı konusu acilen normalleşmeli. Yoksa çok farklı hastalıklar yayılabilir...

Elimizi ayağımızı hastanelerden çekince kan konusunda da sıkıntılar baş gösterdi.

Hastane korkusunu yenelim ey ahali! 

Biraz cesaret lütfen...

1.8 milyar dolar!

Çok iyi para...

Mükemmel...

10 yılda sıfırdan bugüne gelen Türk yazılım şirketi tam 1.8 milyar dolara ABD'liler tarafından satın alındı. Şirket yine faaliyetlerine eskisi gibi Türkiye'den devam edecek.

Neredeyse THY'nin değerine satıldı yerli oyun şirketi. Dövize en çok ihtiyacımız olan bugünlerde ekonomiye can suyu olacak resmen.

Helal olsun tüm emeği geçenlere...

Ee artık bir zahmet patronlarımız fason tekstilcilikten vazgeçme zamanının geldiğini kavrasın. Yatırımlarını teknolojiye, bilişime, yazılıma kaydırsın.

Kilo bazındaki ihracat değerimizi artıralım.

Yazılıma meraklı, eğitimli, kafası çalışan ve kendini geliştirmek için yatırımcıya muhtaç bir genç kesim var ülkemizde. İş adamlarının desteğini gördüklerinde dünyayla rekabet etmemeleri için hiçbir neden yok.

Görüldüğü üzere biz de dünya yazılım liginde üst sıralarda yer bulabiliyoruz. Şampiyonlar Ligi'ne yükselebiliyoruz bilişimde...

1.8 milyar dolarlık satış bundan sonrası için de önem taşıyor. Birilerini uyandırma açısından...

Artık geleneksel yatırımların yanı sıra bu tip yatırımlara da girmeli iş dünyası...

Gelecekte nice böyle başarı hikâyeleri duymak için her şey elimizde mevcut.

Yeter ki gençlerimize inanalım... 

Teknoloji konusunda önemli teşvikler de varken...

Daha ne duruyorsunuz?