Hava Durumu

Bizi "sallayan" deprem

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2019 06:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2019 06:07

İstanbul'da meydana gelen 4,7 büyüklüğündeki deprem hem bölgeyi hem de sosyal medyayı salladı. Doğrusu ne zaman bir deprem meydana gelse ahali ikiye bölünüyor sosyal medyada:

  1. "Tedbir alınsın, bir türlü depreme karşı gerekenler yapılamadı. Bizi yönetenler ne iş yapar" diye eleştirenler...
  2. "Deprem doğal afettir ne tedbiri? Tedbiri alsan da Allah bilir ne zaman deprem olacağını ve kimlerin öleceğini. Öleceksek de ölürüz. Mukadderat" diyenler...

Bu tip kafalar ve türevleri cirit atıyor tüm sosyal medya platformlarında...

Öncelikler her şeye "mukadderat" diye yaklaşıyorsak neden şantiye alanlarında kask ile geziyoruz? Yani sen tedbirini alacaksın, almalısın. Hayatta kalmak için elinden gelen her türlü çalışmayı ve çabayı gösterdikten sonra kendini Allah'a emanet edeceksin. Yan gelip yatmak yok. Önce her türlü tedbiri alalım sonra zaten hepimiz Allah'a emanetiz... Bunda bir sıkıntı yok...

Oysa biraz daha istatistik verilere bakmalı. Misal; ortalama 150 yılda 1 yıkıcı deprem oluyorsa yine olacaktır vakti yaklaştığında. Tabii 10 yıl öncesi veya sonrası olabilir. Hata payı vardır.

Tedbir almak amacıyla gerekli bilimsel çalışmaları yapacak olan kim? Hükümetimiz. Peki, neyle yapacak? Elbette kaynakla... Yani parayla... Peki, para var mı? Aslında 17 Ağustos sonrasındaki deprem vergisi yıllarca toplandı ve sonrasında kalıcı hale geldi. Kimse de ses etmedi. Nasılsa depreme kullanılacaktı. Lakin deprem vergisi adı altında toplanan kaynaklar başka yerlere aktarıldı!..

Yani un vardı, yağ vardı, şeker vardı lakin helvayı yapmayı tercih etmedi bizi yönetenler. E tabii bütçemiz yamalı bohça misali olduğundan... Ali'nin külahı Veli'ye, Veli'nin külahı Hasan'a formülüyle devletimiz yönetildiğinden deprem vergilerinin akıbetini bulmak olası değil!

Elbette memleket içinde kaldı paralar ancak sanıyorum deprem hariç de her şeye harcandı. "Benim bütçem tutmuyor yandım bittim... Limon şenliği yapacağız, yağlı güreş düzenleyeceğiz, muz festivali yapmazsak ilçe bize küsecek" diyenlere yardım edildi anladığım kadarıyla. Paralar yandı bitti kül oldu. Yahu bari vatandaş başına birer düdük ile fener vereydiniz. Hiç olmazsa "Deprem vergisi kıyısından köşesinden bize de döndü" derdi ahali...

Kimse bizi sallamadığından her şey son derece ortada cereyan etti. Zaten vatandaşı tek sallayan şey var o da deprem. "Bizi sallayan deprem" başlığını manidar olsun diye attım. Keşke ülkemizi yönetenler bizi deprem kadar sallasa manasında... Güldürürken düşündüren nitelikte...

17 Ağustos depreminin üzerinden 20 yıl geçti lakin hâlâ riskli bölgelerdeki binalar dahi hakkıyla incelenmiş ve envanteri çıkarılmış değil...

Kentsel dönüşüm rant kapısı yapılmış durumda...

Enkaz arasında yavrusunu aramanın ne demek olduğunu bilemeyenler belki de depremle alakalı hiçbir göreve getirilmemeli.

17 Ağustos mağdurlarından birinin "depremden sorumlu bakan" yapılması çözüm olabilir. Kaybettiklerinin hatırasını aklına getirip çok daha sıkı ve dürüst çalışmaz mı sizce de?

Neden olmasın?

Lütfen deprem haricinde birileri de bizi sallasın!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.