Hava Durumu

Depremde yüzde 99'umuz ölmeyecek!

Yazının Giriş Tarihi: 16.06.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.06.2020 06:00

Bingöl'de deprem meydana geldi, yine biraz kulak kabarttık uzmanlara. Yine uyarılar geldi. Dinliyoruz 'Ne diyorlar?' diye lakin 2 gün sonra hepsini yine unutacağız! Her zaman olduğu gibi!..

Biz yine de yazalım ve tarihe not düşelim sevgili okur...

1939 Erzincan depreminde 33 bin kişi hayatını kaybederken, bölge insanı kerpiç evlerde oturuyordu. Perişanlık içindeydi. Yıl olmuş 2020 ve gördük ki bölgede kerpiç evlerde yaşam devam ediyor. 1939'dan sonra 2-3 nesil geçti lakin evler halen kerpiç. Bu nasıl mümkün olabilir?

Bizi bugüne kadar yöneten tüm iktidarlara ve bölgede yıllardır görev yapan yerel yöneticilere sormak lazım bunu!..

2020 yılında hâlâ evler kerpiçse deprem profesörleri ne yapsın? Kerpiç eve uyarı mı olur? Vatandaşı kerpiç evden bir zahmet sağlam eve terfi ettirmesi gereken merci hangisidir? Hele 33 bin kişinin bir anda ölebildiği bir deprem bölgesinde?

Yine konumuz 1999 depremi sonrasında salınan Deprem Vergisi oluveriyor vaziyet böyleyken! Hadi Batı'da güçlendirilmesi gereken binaları geçtim, toplanan paralarla hiç olmazsa Doğu'daki kerpiç evlere bir el atıverseydiniz!

Bir zahmet!..

Maliyeti nedir ki?

Öte yandan bir müjde de verelim; depremde yüzde 99'umuz ölmeyecek. Ne kadar güzel bir haber di mi? Muhteşem! Sadece yüzde 1 olacak ölüm oranı... Bir uzmanımız söyledi...

İyi de bir duralım...

20 milyonluk bir coğrafyada gerçekleşmesi beklenen Marmara Depremi'nde 200 bin kişinin hayata veda etmesi demek yüzde 1'lik oran!

Yani yüzde 99'luk oranın sevinilecek bir tarafı bulunmuyor... Yüzde 99'u dolu olan bardak konu deprem olduğunda "boş" görünüyor. İşte bu yüzde 1'lik dilimi yok denecek kadar azaltmak memleketi yönetenlerin işi... Yönetici kalitesi yüzde 1'lik dilimde ortaya çıkıyor!

İstatistiklere göre; afetler öncesinde tedbirlere harcadığınız 1 TL, sizi afet sonrasında 20 TL harcamaktan kurtarıyor!

Afetten sonra 20 TL harcayarak "Biz güçlü ülkeyiz" mesajını vermek değil mesele... Mesele 1 TL harcayarak önlemi baştan almak ve vatandaşına bunu hiç yaşatmamak!

Hayal tabii bizde!..

Süper mesafeli lig!

Futbolumuz Süper Lig maçlarıyla yeniden başladı. Tabii ki kurallar dâhilinde. Maske, sosyal mesafeye en azından saha dışında dikkat etti futbolumuzun aktörleri.

Lakin gol olana kadardı önlemler...

Son dakika gollerinden sonra futbolcular sahada, yöneticiler tribünde altlı üstlü oluverdiler. Sosyal mesafeyi kimse aklına bile getirmedi 3 puan alınınca... Önemli olan 3 puandır koronavirüs teferruattır...

Bir de yayıncı kuruluşun maçlara efekt eklediğini gördük. İsteyenler, dil seçeneğini tıklayarak maçları ev sahibi ekibin taraftar tezahüratını ekleyerek izledi. Taraftar varmış gibi stadyumda yani... Tuhaf kaçtı bazen. Misal; taraftarı pek bulunmayan Başakşehir'in sanki binlerce fanatik taraftarı var gibi oldu...

2 farklı geriye düşen takımın taraftarı hâlâ "şampiyonluk geliyor" gibisinden tezahürat yapıyordu. Oysa o anlarda tribünlerin homurdanması gerekliydi... Doğalı buydu...

Ve sahaya tükürme olayından da kimse vazgeçmedi. Maşallah çimler virüslerden nasibini aldı...

Son olarak, kartondan taraftar da sadece benim mi garibime gitti acaba?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.