Dev kurtarma operasyonu!

Dev başkanlar...

Dev futbolcular...

Dev teknik direktörler...

Dev derbilerde karşı karşıya gelirler bizim memlekette... Adettendir...

Şimdiyse "dev kurtarma operasyonu" başlatıldı. Hayır uğurlu olsun...

Meşhurdur bizim 3 ayrıcalıklı futbol kulübümüz. Futbolumuzda olmazsa olmazdır onlar. Lakin birbirleriyle yarışırken hızlarını alamadılar maalesef...

Yıllar boyunca tuhaf transferlerle, tuhaf yönetim anlayışlarıyla zarara gire gire bir de baktık ki üçünün toplam borcu 7 milyar TL'yi bulmuş durumda...

Diğer kulüpleri de katarsak toplam borç 10 milyar TL'yi aşıyor futbolumuzda... Astronomik bir para...

Normalde 10 milyar TL borçlanmış bir ligden en azından Şampiyonlar Ligi'nde final oynamış 1-2 kulüp ya da UEFA Avrupa Ligi'ni kazanmış birkaç kulüp daha çıkmalıydı...

Ama nerdeee...

10 milyar TL borçlanmış, üstüne bunun da belki de 20 katını harcamışız. Dişe dokunur bir başarı elde edememişiz yıllardır. Yazık ki ne yazık... Sermaye uçmuş gitmiş... Türk futbolu don gömlek kalmış... Futbol kulüpleri hortumlanmış...

Kalitesiz yabancıyı getirirken cebine para ver... Gönderirken yine cebine milyon avro koy... Birilerine üstüne komisyon öde... Teknik direktörü omuzlarda getir, tu kaka ilan edip gönder...

Hepsi ayrıca maliyet...

Yönetici-menajer-teknik direktör üçgeninde ödenen komisyonları da eklersek kapkara tablonun çıkması hiç de sürpriz değil tabii... Perşembenin gelişi çarşambadan da değil pazartesiden belliydi ey sevgili futbolsever!..

En garibi de yeni transferler uçakla hava alanına inerken yapılan yorumlardı o musmutlu pembe günlerde...

"Havaalanı bizim renklere büründü... Uçaklar bizim için iniyor" diye böbürlenenler şimdiyse devletin kurtarmak için devreye girmesinden dolayı pek mutlular.

Yahu hani uçaklar sizindi? Havaalanı sizindi? Koca Atatürk Havalimanı size çalışıyordu? Nereye gitti havanız? Uçaktan indiniz, halk otobüsüne bindiniz. Ne oldum dememeli ne olacağım demeli...

Şimdi TFF ile bankalar birlikte kurtarma operasyonu yapacak diye bayram havasındalar her renkten taraftar...

Havaalanında transferleri omuzlara alanlar bu kez de bankaların genel müdürlerini mi omuza alacaklar acaba? Yapmalılar belki de...

Neden bu duruma gelindi? Biraz daha açalım. FIFA mali fair play çıkarınca işler sarpa sardı. Oysa kulüplere kalsa daha da borçlanılırdı. Borç yiğidin kamçısıdır demişler. FIFA denetimleri sürekli enselerinde olunca çıkmaza girdi borçlu büyükler. Milyarlarca TL'nin yeniden yapılandırılması gündemde şimdi malum...

İyi güzel de piyasa şartlarının çok da dışında bir faz oranı olmayacağı söyleniyor...

Diyelim ki borcunuz 2.5 milyar TL... (Bir büyüğümüzün borcu tam bu kadar.) Yüzde 1 ile yapılandırdınız. Çok iyimser bir ihtimalle diyelim... Aylık ödemeniz 35 milyon TL yapıyor... 120 ay için...

Her ay 35 milyon TL borç ödeyip bir de üstüne kulübün mevcut masraflarını karşılayacaksınız...

Borcu yarısı kadar olan bir kulübümüz ise aylık 17 milyon TL geri ödeme yapmak durumunda...

Minimum yıllık 500-600 milyon TL gibi bir bütçe yaratacaksınız ki bunu başarabilesiniz...

Peki, bu bütçeye ulaşabilen kulüp çıkmış mı?

Anca Şampiyonlar Ligi'nde yarı final yapacaksınız ki bu bütçelere yaklaşabilesiniz... Yoksa işiniz bol bol duaya kalmış vaziyette...

'Allah kurtarsın!' demekten başka şansımız da yok.

Bursaspor için de borcunun bütçeye oranına baktığımızda İstanbul takımlarından pek de farkı yok.

400 milyon TL'lik yapılandırmayı her ay ödeyip üstüne kulübü geleceğe taşımak hiç de kolay değil. Her yıl Vakıfköy'den bir yıldız çıkartıp 6-7 milyon avro bedelle satma hedefi koymak ve bunu gerçekleştirme durumunda işin içinden çıkmamız mümkün.

Yoksa çanlar Bursaspor için de çalıyor...

Bakalım kurtarma operasyonu başarılı olacak mı?

Yoksa zaman içinde yapılandırmaları ödeyemeyen kulüpler kapısına kilit mi vuracak?

Futbolumuzu pek hareketli günler bekliyor...

Bekleyelim görelim...