Duygusal meseleler

Memleketimizde bu ara tartışılan moda meseleler hep duygusal... Tamamen duygusal günlerden geçiyoruz...

Son 1 yıldır yani enflasyon arttığından beri hep duygusal gündemde yoğruluyoruz...

Öncelikle asgari ücret meselesine girelim.

Asgari ücret pazarlığı başlamadan önce TÜRK-İŞ açıklama yaptı ve "7 bin 785 TL kırmızı çizgimiz" dedi.

Diğer bazı sendikalar 'O para artık sadece kira parası' diyerek ikilik yarattı, kafa karıştırdı.

Gerçi TÜRK-İŞ'in açıklamasına ben de şaşırdım.

Otomobil ilanı verirken "100 bin TL'nin altına satmam kesinlikle" der misiniz? Yoksa 110 bin TL bedel koyup 103 bine satar mısınız?

Ben ikincisinin tercih edildiğini sanıyordum bugüne kadar...

Poker oynarken elini belli etmezdi kimse...

Haliyle tuhaf kaçtı...

Diğer sendikalar da biraz bozuk attı doğal olarak...

***

Gelelim diğer meselemize...

EYT'ye; Yani emeklilikte yaşa takılanlara...

Yıllardır emekli olma mücadelesi veren milyonlarca insanımız sabırsızlıkla Bakan Vedat Bilgin'in Meclis'te yapacağı açıklamalara kilitlendi.

Bakan Bilgin biraz daha sabır istedi ve kapsamlı bir çalışma içinde olduklarını duyurdu.

EYT'liler beklemeye devam ederken yaş sınırı getirileceğine dair söylentiler zaten vardı. Muhtemelen EYT sıkıntısı yavaş yavaş halledilecek, sıkıntı bir anda çözülmeyecek gibi...

Malum yine duygusal nedenler... Tazminatlar ciddi yük ve iş dünyası da hükümetten bir takım destek veya düzenleme beklentisinde...

Yeni EYT'liler olacak gibi şimdi…

EYT'lilerin nüfusu azalacak kanaatimce...

***

Bu arada asgari ücret için de devletin elini taşın altına koyması şart. Biraz gelişmiş ülkeler gibi yapmalı.

Hanelerin gelirini hesap edip gerçekçi bir sosyal yardım yapılmalı. Nakit olarak yardımdan söz ediyorum. Adaletli, denetleyerek yapılan yardım...

1500-2000 TL gibi aylık yardımlar yapmak zaruri. Özellikle açlık sınırı dolayında geliri olan ailelere...

Bu arada EYT'lilerin tazminatları için de sıfır faizli kredi vermek de pek yük getirmez hazineye...

Matematik yapalım biraz...

Emekli olanların aylıklarını biriktirme ihtimalleri hiç var mı?

Maaşını alan ya markette ya da mağazalarda tamamını harcayacak. Devlet vergi gelirini artıracak piyasaya daha fazla para girdiğinde...

Hele borçlanıp araç vs. alırsa ballı ekmek kadayıfı...

Yani hükümet bir elden verirken diğer elden de geri toplayacak. Bu arada bir kısım ahali de nefes alacak. Herkes kazanacak...

Asgari ücretli kaç kişi var sorunsalı da halen çözülemedi. Rivayet muhtelif... Yüzde 60 diyorlardı ancak Bakan Bilgin yüzde 37 olduğunu söyledi.

Tabii asgari ücretin hemen üstünde gelir elde eden grup da sürekli asgari ücrete doğru yaklaşıyor bizim sistemde... Asgari ücretin -moda tabiriyle- 'bir tık' üzerinde kazanıyor...

Bir gün herkes asgari ücretli olabilir!

Duygu dolu ekonomik vaziyet budur...