Erken seçim olur mu?

Muhalefet seçim istiyor, iktidar "Seçimler zamanında yapılacak!" diye atakları bertaraf ediyor. Tabii biz ne erken seçimler, ne baskın seçimler gördük! O yüzden her an her şey olabilir şeklinde teyakkuzdayız basın olarak!.. 6 ay sonra seçim olacak gibi yaklaşmak zorundayız meseleye...

Dün AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı İstişare Toplantısı Bursa'da yapıldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ile Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala da toplantıdaydı. Elbette vekillerimiz de katıldı. 30 dakika basına açık devam eden toplantıda Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ev sahibi konumundaydı.

Başkan Aktaş kentlerin büyümesine dair ilginç bir örnek verdi:

"Bursa 1971'de Almanya'nın Darmstadt şehri ile kardeş şehir ilişkisi kurdu. O dönem kardeş şehir ilişkisi kurulan Darmstadt'ın nüfusu yaklaşık 137.000 iken, Bursa'nın şehir nüfusu ise ortalama 400 bin civarındaydı. Günümüzde Darmstadt şehri ortalama 160 bin nüfusa sahipken, Bursa'nın nüfusu 3 milyon 100 bini geçmiştir. Yani geride yarım yüzyılda Bursa nüfusu 8 kat artarken, Darmstadt'ın nüfusu ortalama yüzde 15 artış göstermiştir!"

Biz büyük abi konumuna geldik, Darmstadt ise minik kardeş yani... Bizim kent devasa büyüdü, onlarınki ağır aksak gitti... Tabii hangisi sağlıklı olan? Tartışılır!.. Belki biz fazla orantısız büyümüşüz ama Darmstadt da pek az aşama kaydetmiş. Doğruya doğru. Darılmasın kardeşimiz ama pek minik kalmışlar...

Nüfusumuz 1.5 milyon olsaydı, yani 4 kat büyüseydik şimdiki sorunlarımızın büyük kısmını yaşamayacaktık... Sanayi yatırımları Bursa'da olunca, istihdamın olduğu bölgeye göç olması da kaçınılmaz haliyle!

İktidarların özellikle son 50 yıldaki sağlıksız planlamalarının ceremesini çekiyoruz maalesef!..

Önemli olan bu kontrolsüz değişimi yönetebilmek tabii... Kalabalıklaşan kentleri mümkün mertebe sağlıklı kılabilmek için gerekli adımları atabilmek...

AK Parti'nin elindeki en büyük şehir olan Bursa son dönemde yatırımlardan payını daha fazla almaya başladı. Eskiye nazaran iyileşme söz konusu. Ürettiği değere oranla geri dönüşün az olduğunu sürekli yazıp çiziyorduk. Gelinen nokta gelecek adına memnuniyet verici.

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki de Ekrem İmamoğlu ve seçimi kaybettiği rakibi Mansur Yavaş'ı hedef alan açıklamalara imza attı:

"Belediyecilikte bizi zorlayan kimse yok. Belediyeler zor yerler... Belediyeler başarısız oldu ve AK Parti öncesi dönemde partilerine oy kaybettirdiler... Şimdi "Bizi çalıştırmıyorlar" algısı yapıyorlar. Oysa belediye meclislerinde dosyaları İstanbul'da 98 Ankara'da yüzde 97 oranında kabul etmişiz. Onlarsa geçmişte yüzde 30 reddetmişler... 25 yılda 23 milyar TL borç yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 20 milyar TL borçlanma yetkisi aldılar. Ankara'da ise bu rakam 3 milyar TL. Ankara'da dönemimizde 8.5 milyon ton asfalt döküyorduk şimdi 1.5 milyon tona düştü... Tamamen algı operasyonu... İçimizi acıtan diğer konu; 'Hiçbir emekçiyi işinden etmeyeceğiz' dediler... 11 bin 706 kişi İstanbul'da işten atıldı. 18 bin kişiyi işe aldılar. Ankara'da 4 bin 500 kişiyi işe almışlar. Günü algıyla geçirirseniz şimdilik başarılı olabilirsiniz sadece..."

Özhaseki'nin eleştirilerine CHP'lilerin vereceği cevabı da merakla bekliyoruz. Borçlanma yetkisi alındığını ancak kullanılmadığını da biliyoruz. Özellikle Ankara'da...

Tabii işten çıkartılma hangi belediye olursa olsun hoş değil. Özellikle yerine daha fazlası alınırsa...

Özhaseki'nin de dediği gibi; belediyeler önemli yerler. Belediyede verdiğiniz hizmet genel seçimde de önünüzü açıyor ya da kapatıyor...

Önümüzdeki 2 yıl, hem yerelde hem genelde çok kritik...

Her icraat altın değerinde...