Hava Durumu

Futbol nereye gidiyor?

Yazının Giriş Tarihi: 04.01.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.01.2020 06:00

Açıkçası 80'lerdeki futbolu ve Milli Takım'ın 8 yediği yıllardaki masumiyeti çok özledim. Her maç ayrı bir heyecandı. Amatör bir ruh vardı. Futbol henüz bir endüstri olmamıştı. Sahadaki oyun tartışmalı da olsa, sahalar da şimdiye nazaran kötü olsa futbol daha cazipti.

Gol sevinçleri bile daha içtendi topçuların. Şimdi dikkat ederseniz sevinçler bile endüstriyel. Önceden çalışılmış. Doğallıktan uzaklar. "Gol atarsam işte böyle sevineceğim" diye önceden antrenman yapıyor güzide topçularımız. Kariyerindeki ilk golünü atan genç topçu bile 500 gol atmış Ronaldo misali klasik sevinç yapmaya başlıyor! Yahu hiç olmazsa 3 gol at, ondan sonra uydurduğun sevinci sergile!..

Oysa gol attığında o an ne hissediyorsan ona göre sevinirsin. Golün atılma şekline, önemine göre doğaçlama gelişir sevinç. Şimdi 10 gol atılıyorsa 9'unda sevinç endüstriyel. Samimiyetten uzak ve yapay!

VAR sistemi diye bir şey geliştirildi kritik yerlerde devreye girsin diye ancak tartışmalar tam gaz devam ediyor. Ne anladık bu işten? Sistemi uygulayan bizim yerli insanımız olduğuna göre VAR sistemi de ilaca merhem olmuyor. İsterse VAR'ın daha da gelişmişini getirin hiç fark etmez! VAR'ın başına yine bizim tartışmalı hakemleri oturtup sistemin düzgün çalışmasını beklemek safdillik değil mi?

İlgili hakemler zaten doğru düzgün maç yönetseler VAR sistemine ihtiyaç olmazdı. Onlar yüzünden VAR sistemi icat edildi lakin kullanımını da aynı hakemlere verdiler. Güler misin ağlar mısın? VAR sistemini kullanacak kişiler bence aktif hakem olmamalı. Eski hakem hocaları veya yorumcular dahi olabilir. Yeter ki aktif hakemi oturtmayın. Sahada da olsa beceremiyor, VAR'ın başında da!..

Türk hakemleri VAR sistemini yüzüne gözüne bulaştırıyor ancak eloğlu Avrupa'da tıkır tıkır işletiyor. Kimse de bıdı bıdı etmiyor. Yani bizim harcadığımız milli servete yazık. Onca elektronik teçhizata, bilgisayara verdiğimiz milyonlarca liraya yazık. İptal edin gitsin sistemi böyle olacaksa. Eskiye dönelim. "Hakem ne derse o" sistemine dönelim. Herkes kaderine razı olsun. Paramız da cebimizde kalsın.

Sadece hakemlerde değil futbolcularda da sıkıntı büyük. 17 yaşındaki genç takım topçusu bile A Takım kadrosuyla 2 defa antrenmana çıktığında vücudunu anında dövmelerle donatıyor. Bacağını ara ki bulasın dövmelerden arta kalan yerlerinden. Sonra silinip gidiyor tabii aklı bir karış havada olunca. Geceleri dövmeleriyle baş başa kalınca ayna karşısında hüzünlü duygulara gark oluyorlardır muhtemelen. Gözyaşlarıyla ıslanıyor nice korkutucu şekilli dövme...

En kötüsü de futbolcuların çoğunluğu dürüst değil. "Futbolcu sağlığı önemli" kuralını "kendini ölmüş gibi yere atarak" kötüye kullanıp duruyorlar. Yere yatan kalkmıyor. Özellikle son 10 dakikada bacağına kramp giren topçu sayısı ciddi oranda artıyor. Futbol yerine yere yatmış şortlu erkek izliyoruz. Pek keyif vermiyor haliyle...

Futbol dediğin basit oyundur. Öyle derlerdi eskiler. Katılmamak da mümkün değil. Lakin öyle abarttılar ki inanılmaz. Topçu izlemesi yapan scout ekipleri, diyetisyenler, fizyoterapistler derken istatistik, yazılım ve algoritma alanında uzman mühendisler, analistler, matematikçiler ve fizikçiler çalışmaya başlamış Avrupa kulüplerinde.

Kerameti meşin bir yuvarlağı 3 direk arasından geçireceksin. Ne analisti, ne uzman mühendisi yahu?  Futbolun geleceği 'Big Data (Büyük Veri) ve Yapay Zeka'da' demiş bir futbol adamı. Yok daha neler! Sahada meydana gelen her aksiyonu, her pası, her taç atışını, her ikili mücadeleyi bir gol olasılığına dönüştürmeye uğraşıyorlarmış fizik ve teknoloji mühendisleri.

Gidin yahu işinize! Adamın asabını bozmayın!.. Sen istediğin kadar yapay zeka kullan, topçunun kendini yere atması ve debelenmesi şeklinde cereyan eden zekasıyla baş edebilir misiniz?

Gülünç olmayın!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.