Kafe ve restoran meselesi!

Salgında herkesin işleri bozuldu ancak en çok kafe ve restoranların hali harap...

Bıçak kemiğe dayandı!

Kimi esnaf intihar etme noktasına geldi!..

Kiralar işliyor...

Çalışanlar da perişan işverenler de...

Artık çok daha üst perdeden söylüyorlar haklı olarak!

Türkiye çapında milyonlarca kişiden söz ediyoruz. Restoranların tedarikçilerini de hesaba katarsak sayı daha da büyüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün konuya dair konuştu:

"Şu anda başarılı bir süreç var. Bu başarılı süreci tekrar tersine çevirmek böyle bir şeyin altına girmek, o riski almak istemiyoruz. Diyoruz ki bu süreci dikkatle yürütelim. Ama elimize gelen verilere bakarız. O verilere göre de gerekirse bir esneme yapılabilir."

Esneme artık elzem görünüyor. Çünkü işletmelerin üçte biri artık açılamama durumuyla karşı karşıya!

En sert tedbirlerle açılsın... Uymayanlar kapatılsın...

Müşteriler HES koduyla giriş yapsın...

Aşılamada yeme içme sektörüne öncelik verilsin... Risk azaltılsın...

Hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymayanlar ifşa edilsin...

Kendi önerileri bunlar...

Tabii öneriler mantıklı lakin bunca mekânın nasıl sağlıklı şekilde denetlenebileceği asıl problem. Belediye ekipleri 3 günde 1 mekân denetleyebilse iyi...

Çünkü diğer yanda başka işler de yürüyor. İşleri sadece kafe restoran denetlemek değil.

'Güvenli Restoran Belgesi' vermek nispeten bir çözüm olabilir lakin iş geliyor çalışanın inisiyatifinde bitiyor.

Mutfakta maskesini çeneye düşürdü mü, ellerini dezenfekte etti mi? Bilemiyorsunuz!..

Restoran sahibi de sürekli elemanlarının başında nöbet tutacak değil...

Hazır döner paketleme tesisindeki çalışanların dönerleri atıp tuttuğu ve Türkiye gündemine oturan maskesiz danslı TikTok videosu tam da üstüne geldi...

İnsan kalitemiz ortada maalesef!

Restoranlar açılsın ama herkes kendi tedbirini en sert şekilde almalı...

Zaten toplu taşıma devam ederken diğer yerleri kısıtlamak çok mantıklı da gelmiyor...

1-2 beden gevşemek şart...

Cimoyê Bahattîn President

AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Twitter marifetiyle ABD'nin yeni başkanı Joe Biden'ın Kürt olduğuna dair ortaya atılan söylentileri gündeme getirdi; "Geçenlerde konuştuğum bir Kürt dostum söyledi, ciddi olduğuna inanmak zor olsa da amacın ne olduğunu tahmin etmek zor değil, birileri diyormuş ki, Biden'ın gerçek ismi Cimoyê Bahattîn Ağa imiş! Erivan'dan ABD'ye göç etmiş bir Kürt aileden geliyormuş ve aslen Bıruki aşiretindenmiş!"

Gel de yerinden zıplama şimdi...

İngiltere Başbakanı Boris Johnson malumunuz Çankırılı ve Osmanlı torunu ilan edildi. Çankırılılar beklenti içine girdi...

Şimdi de yenidünya lideri genç ve dinamik Başkan Biden'ın Bıruki aşiretinden olduğu iddia edildi.

İyi de aşiretten olduğunun yazılıp çizilmesi için başkan olması mı gerekiyordu?

ABD Dışişleri Bakanı iken neden aşiretten olduğu söylenmedi?

Biden'ın kendi aşiretinden haberi var mı?

Cimoyê Bahattîn Başkan!

Cimoyê Bahattîn President...

Dünya Emniyet Müdürü Bahattin Ağa!

Yok daha neler!..