Kahraman deniz Marmara!

Her kötü olayda yeni şeyler öğreniyoruz... Son 1 ayda en çok kullandığımız kelimeyse "müsilaj" oldu. Marmara Denizi, deniz salyası (müsilaj) ile doldu. Önce denizin kendi kendine yok etmesini bekledik. "Doğal bir olay" dedik!

Sonra baktık ki denizin dibinde durum vahim. Balıklar ölüyor. Böyle doğal olay mı olur? Hiç de doğal bir olay değilmiş. Kandırılmışız! Düpedüz insanoğlunun kirini iade ediyormuş Marmara Denizi! Kusuyormuş meğer!.. Bir denize kaldıramayacağı kadar pislik atarsanız kusar haliyle...

Ayıbımızı yüzümüze vurdu!..

Türkiye'nin üçte biri Marmara Bölgesi'nde ikamet ediyor. Maşallah denize tüm atıkları deşarj edip duruyoruz. Üstüne sanayi atıkları... Bir maşallah daha! Ve vurdumduymaz denetlenmeyen gemilerin saldığı kirliliği de eklersek çok bile dayandı Marmara!.. 2021'i çıkarması bile mucize... Yıllarca kahramanca işkenceye dayanmış bir bünye artık ölmek üzere...  Kahramanlık da bir yere kadar arkadaş... Böylesine bir eziyete daha fazla dayanmak mümkün değildi...

Deniz salyasını kusunca Kanal İstanbul mevzusu yeniden gündeme geldi. Muhalifler deniz salyası olayını "Kanal İstanbul öncesi ilahi bir mesaj" diye nitelendirirken, kimileri salya sümük ağladı. İktidar ise "Marmara'yı yedirmeyeceğiz" mantığıyla temizleme olayına girişti. "Kanal İstanbul'da acaba hata mı ediyoruz?" diye şüpheye düşmedi...

Ve hatta "Kanal İstanbul deniz salyasını bitirecek" şeklinde bir açıklama geldi!..

Marmara Denizi temizlenmek için Karadeniz'e muhtaç hale geldiyse zaten hepimiz dükkânı kapatıp evimize dönelim, hiç uğraşmayalım!

Yıllar boyunca gelinen noktada Karadeniz'de oksijen sürekli azalıyor. Karadeniz'de hayat yok. Karadeniz'de mevta olmuş gemilerin batıkları, oksijen azlığı nedeniyle uzun süre bütünlüğünü koruyor. Bozulmadan dipte aslanlar gibi duruyor...

Vaziyet arkeolog camia için bulunmaz bir nimet lakin deniz biyologları, ekolojik dengenin tehdit altında olduğu uyarısını yapıyor yıllardır. Yani canlılık her geçen gün daha da bitiyor Karadeniz'de...

Arkeologlar Marmara'nın dibini yıllarca rahat araştırsın niyetindeysek Karadeniz ile birleştirmek çok doğru. Canlı çeşitliliği azalsın diyorsak yapılan yanlış! Karadeniz boşuna kararmadı ey ahali... Boşuna 'Karadeniz' dememişler.

Temizlemek için, korumak için harekete geçen ülkeler de yok...  Karadeniz'in neredeyse cenaze namazı kılınacak... Yani Karadeniz'in kendine hayrı yok ki Marmara'yı müsilaj belasından kurtarsın! Kendisi bir muhtaç dede, başkasına himmet ede!..

Marmara'ya da 'Küçük Karadeniz' diyebiliriz 20 yıl sonra...

Kimi bilim insanlarının karşı çıktığı, kimilerinin olur verdiği Kanal İstanbul'un artıları da elbette var ancak Marmara'yı temizlemek onlardan biri değil. Oldu olacak, "Kanal İstanbul etrafına yapılacak binalar İstanbul'un silüetini düzeltecek. Bölgeye göçü azaltacak. İstanbul daha yaşanabilir bir kent olacak" diyelim de tam olsun! "Mucizevi bir kanal" şeklinde ilan edelim gitsin! "Kanal İstanbul gelecek dertler bitecek" diye bir sloganın da peşine takalım ahaliyi!..

Ha bir de "Dış güçler Kanal İstanbul'u engellemek için Marmara'yı kasten kirletiyor. Oyun büyük" diyenler de var! İnsanı yerinden zıplatan, ispatı zor iddialar bunlar...

Müsilaj hallerimiz işte budur!..