Korona ama sayılmaz?!..

Vaka semptom varsa hastadır! Semptom yoksa sadece vakadır! Vaka vaka olarak kalmak istemiyorsa semptom sahibi olmalı!..

Biraz kafa karıştırıcı gibi görünse de vaka ile hasta ayırımını her fert bilmeli.

Çünkü koronavirüs hastalarını bu yöntemle tabelaya ekliyoruz. Semptomu bulunmayanlar tabelaya girmeyi beceremiyorlar. Onları saymıyoruz!

39 derece altında ateşi olanları da tabeladan düşürürsek yüzde 20 kazancımız olur. Dakikada 20'den az öksürenler de pekâlâ kendileri atlatabilir. Yenebilirler virüsü. İnancımız tam. Onları da gereksiz yere hasta diye yazıp ahaliyi ürkütmeye gerek yok!

Salgınla mücadeleyi sahada kazanmasak da tabelada kazanabiliriz. Koronavirüs tabela tutuş şeklimize kimse karışamıyor nasılsa. 

39 derece ateş altı sayılmaz... Az öksürenler sayılmaz... Halsiz görünenler de sayılmaz... Sadece koku alma duyusu çalışmayanlar hiç sayılmaz...

Okulları da 10 güne kadar açarız biraz daha tabela üzerinde bu şekilde yoğun mesai verirsek!..

Şaka bir yana vaka - hasta ayrımı yapıyoruz ve sayıları kendi yöntemimizle belirliyoruz tamam da...

Bilim Kurulu üyeleri dahi bilmiyormuş uygulamanın böyle yapıldığını!.. Onlar da şaşırmışlar. Bilim Kurulu azaları şaştıysa biz ne edelim ey okur?..

Aynı günde 4 arkadaşımın babası çeşitli nedenlerle vefat etti. Hiçbiri de koronavirüs olarak işlenmedi.

Semptom göstermeyenlerin organlarında hasar oluştuğunu söylüyor çok önemli uzmanlar! 

Yani korona harici gibi görünen ölüm sebeplerinin çoğu da koronavirüs kaynaklı!..

İşin içinden çıkamıyoruz...

Ve Bakan Koca gece yarısı bir paylaşımda bulundu:

"DSÖ, bugün Avrupa Bölgesi'nde kovid-19 veri raporlamasını uyumlu hale getirmek için yayınladığı basın bildirisi ile virüsün yayılmasını önleme stratejimizi takdir etti."

Sahada yer alan sağlık çalışanlarının mücadelesini mi tabela tutma konusundaki 'Ali Cengiz Oyunu' stratejisini mi takdir ettiler çözemedim!

"Keşke bizim aklımıza gelseydi sizin tabela tutma stratejiniz!.." diyerek özendiklerini mi bildirdiler?

Bursaspor'un tahtası

Eksi 3 puan ve transfer tahtası için çalışmalar yapan Bursaspor yönetimi TFF'den 15 gün daha süre aldı.

Yurt dışındaki dosyaları halletmek elbette kolay değil. Yılların birikimi bir dosya kirliliği mevcut. Yük ağır...

Kolay işler değil lakin yükün ağırlığı en baştan biliniyordu. O yüzden "Vay be kimse çıkmadı ama Erkan Kamat çıktı. Helal olsun. Yükün altına girdi!" demek de anlamsız.

Önemli olan yükün altına girmek değil, yükün atına girdikten sonra kaldırabilmek!

Dünya rekorunu kırmayı deneyen ve başaramayan halterci de yükün altına girmiyor mu? Sadece yükün altına girdiği için ona madalya veren var mı?

"Bursaspor kayyuma mı devredilseydi, o zaman daha mı iyiydi?" diye bilgiç bilgiç soranlar da var!..

Vallahi kayyum çok farklı sonuçlara yol açabilirdi. Camiada oluşan hava kenti yönetenleri harekete geçmeye mecbur bırakabilirdi!

Şimdi herkes çekildi ve Erkan Kamat'ı izliyor... Kamat mücadelesini sınırlı imkânlarla veriyor...

Belgelerle bir açıklama yapacak şimdi Başkan Kamat... 2 haftadır bekliyoruz...

İyi de bu denetleme kurulunun işi...

Bursaspor'un durumu zaten malum!

Transfer tahtasını açamayacağız belli ancak pırıl pırıl gençlerin sahada kazandığı puanlar masada kaybedilirse çok ayıp olur.

Eksi 3 puan cezasını halledemeyen bir yönetim kurulu da yerini koruyamaz!..