'Korona Süper Lig' kuralları

Türkiye ayak topu oyunları genel sorumlusu Nihat Özdemir, tüm ligleri 12 Haziran'dan itibaren başlatacaklarını açıkladı! Lakin "Şimdilik" diye de ilave etti!

Başka planları da var imiş TFF'nin... A planı olmazsa B, C, D, E ve dahası devreye girebilir!..

"Şimdilik" A planı devrede. Yani 'Korona Süper Lig' başlayacak... Sezonun geri kalanı bu isimle tamamlanacak...

Kimi taraftar, "Biz nasıl fabrikada çalışıyorsak futbolcular da sahada topunu oynasın. Ne var bunda?" diyor lakin saha içi fabrikalara nazaran kargaşa ortamı. Fabrikada çalışan kişi maske takabilir ama topçu takamaz. Fabrika işçisi kimseye yaklaşmamayı kendi seçebilir. Kendi göbeğini kesebilir ancak topçunun diğer oyunculara yaklaşmama lüksü yok! O yaklaşmazsa diğerleri ona yaklaşırlar. Mesafe ayarlanamaz takdir edersiniz ki...

O zaman biz de hal böyleyken "şimdilik" maçların nasıl olması gerektiği konusunda topa girelim. TFF'ye önerilerde bulunalım:

1- İlk önerimiz çok radikal. Her takım kendi yarı sahasında kalsın. İstediği düzende ama aralıklı olarak dizilsin. Voleyboldaki gibi yani. Sadece arada file olmasın. Birbirlerinin kalelerini uzaktan 60 dakika yoklasınlar. Gol olmayacaktır muhtemelen. Golsüz eşitlik sonrasında beşer penaltı atılsın. Kazanan belli olsun. Sıfır risk var bu sistemde. 'Korona Süper Lig'e son derece uygun!

2- Voleyboldaki dizilişe dudak bükülürse de önerilerimiz hazır. Markaj ortadan kaldırılsın. Her topçu demarke olsun. Kimse kimseye yaklaşmasın. Yaklaşmazsa temas da olmaz. Bulaşma riski ortadan kalkar. Her temas kırmızı kart olsun ki ceza caydırıcı olsun... Virüs de yayılamasın. Hevesi kursağında kalsın!

3- Maçlar seyircili olsun ama her tribüne maksimum 25 seyirci alınsın. Tribüne aralıklı olarak serpiştirilsinler! Her maça toplam 100 seyirci girsin. Talihli taraftar çekilişle belirlensin. Milli Piyango bilet satsın. Gelir korona ile mücadeleye bağışlansın. Hem maçlar iyice sessiz sinemaya benzemesin hem de bir gelir kapısı olsun. Bu önerimi çok beğendim!..

4- Oyuncuların maçta baraj kurması yasaklansın. Baraj demek temas demek çünkü. Serbest vuruş olduğunda antrenmanlarda da kullanılan cansız adama benzeyen barajlar kullanılsın. 2-3-4 ve 5 kişilik hazır barajlar saha kenarında bekletilsin. Serbest vuruş olduğunda görevliler kaç kişilik baraj talep ediliyorsa alıp saha içine taşısın. Kalecinin talep ettiği şekilde yerleştirsin. Harika bir öneri bu da. Kendimi tebrik ediyorum!

5- Gol sonrası sevinçler de yasaklansın tabii ki. Sevinç yumakları büyük tehlike. Her takım standart gol sevincinde bulunsun. TFF sevinme şekli yönetmeliğini belirleyip takımlara göndersin. Misal; gol sonrası futbolcular 5'er metre arayla dizilip şeref tribününe doğru el sallasınlar. Öpücük göndersinler! Standart sevinme şart! Sahada düzensizlik olmaması açısından!..

6- Kayarak ve yatarak müdahaleler yasaklansın. Malumunuz topçular yasağa rağmen sahaya sümküreceklerdir. Yatarak müdahale demek çimde pusuya yatmış virüse yakın olmak demektir. Kayarak kimse müdahale etmesin. Yasaklayalım. Tabii sümkürme de sarı kart olmalı. Çift sümkürmeden kırmızı kart!..

7- Kornerlerde ceza sahası ana baba gününe dönüyor. Bazen rakip kaleci bile gol atmaya geliyor. Tabii 'Korona Süper Lig'de bu manzaralara tahammülümüz yok. Her takımdan 3'er kişinin aynı anda ceza sahasına girmesine izin verelim. Nerelerde duracaklarını da yine TFF belirlesin. Köşe atışı, paslaşma yapmadan direkt ceza sahasına doğru kullanılsın. Riski minimuma indirelim böylelikle...

8- Kaleciler eldivenlerinin üstüne steril eldiven taksın. Her top tutuşun ardından da eldivenini değiştirsin. Hijyen kaleden başlasın!..