Matematiği zapzayıf ülkem!

Sağlık Bakanlığı il bazında vaka sayılarını açıklayacağız demişti. Nitekim de yaptılar. Allah razı olsun ancak ahalinin kafası pek karıştı haftalık sayılar sonrasında...

Çünkü vaka sayısı her 100 binlik nüfusa göre ilan edildi. Diyelim ki Bursa'nın nüfusu 3 milyon. Haftalık vaka sayısı da yüz binde 34. Yani milyonda 340. 3 milyonda 110 gibi yapıyor. Böyle hesaplamak gerekiyor.

İyi de milletçe en zayıf olduğumuz konu matematik. Millet allak bullak oldu. Her 10 kişiden biri açıklamayı çözdü ve hesaplamayı doğru olarak yapabildi anca. İçler acısı halimiz yani...

İşte ahalinin beyninin arıza yaptığını gösteren bazı yorumlar:

• Bursa 34 bin kişi demek mi? Sadece 34 kişi mi?
• Arkadaş 100 bin kişi diyor Trabzon'da, 228 bin vaka açıklıyor bu nedir?
• Yüzdelik veriyor vakalar 100 altında Bursa...
• Uzay sorusu gibi olmuş? Mekikle çıkınca astronotlara çözdürürüz!
• Hastane çalışanıyım; yalan haber, Bursa'da 34 diye bir şey yok.
• 100000/34=2941 kişi haftada demek herhalde...
•  Rize'nin nüfusu 200.000, yok nasıl oluyor, 220 bin vaka var.
• Biraz daha anlamayı zorlaştırsınlar. Bu nedir yaa! Biz matematikçimiyiz?
• 34.000 kişi haftalık vaka sayısı oluyor.
• 3 milyon kişide yüzde 34.87 pozitif olsa 340 bin 870 kişi olur!
•  Yine beynimiz yandı biri bizi düzeltsin!..
• Nüfusu yüz binin altında olan yerlerde vaka yok mu yani?
• Önemli olan her il kendi nüfusunu bilmesi... Gerisi matematiksel işlem...
• Suriyeliler de dâhil mi?..

Görüldüğü üzere zaten aşırı sıkılmış, tembelleşmiş ve matematiği zaten kıt olan bizlere hükümet bu tip açıklamalarla gelmemeli.

Zaten eser miktarda aklımız kaldı. Onu da siz almayın!..

İl Bursa: Nüfus 3 milyon... 1 haftalık vaka sayısı 1020... Nüfusa oranla vaka yüz binde 34...

Böyle açıklayacaksınız ki insancıkların şalterleri atmasın. Bilmece misali açıklamalardan kaçınalım...

Halkımız adına rica ediyorum. Yalvarıyorum...

Bu feryat dikkate alınsın!

Geri dön mizah!

Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın neredeyse 5'er yıl hapsini istedi savcılık. Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla...

Müjdat Gezen savunmasına TDK sözlüğüyle gelerek "Sözlükte de haddini bil kelimesi hakaret olarak geçmemektedir. Değerini bil anlamına gelmektedir. Eğer haddini bil hakaret olsaydı zaten Cumhurbaşkanı kimseye söylemezdi" şeklinde yaptı.

Savunmaya bu açıdan bakarsak verilecek karar emsal niteliğine olacak...

"Haddini bil" hakaret mi değil mi buna karar verecek mahkeme...

Kararı örnek gösterilebilir ve sonrasında onlarca siyasetçinin başı ağrıyabilir...

Bu arada Turgut Özal ve Süleyman Demirel ne sabırlı insanlarmış...

Medyada onlar hakkında yazılanları, çizilen karikatürleri aklıma getiriyorum da!..

Mizahçılar hakikaten çok özgürmüş o zamanlar...

Rahmetli Levent Kırca yaşasaydı herhalde son zamanlarını cezaevinde geçirecekti...

Mizahçı saf tutmaz...

Gün gelir iktidarla, gür gelir muhalefetle dalga geçer...

Mizah geri dönsün memleketimde...

Lütfen...