Hava Durumu

Memleketin seçim halleri

Yazının Giriş Tarihi: 03.04.2019 06:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.04.2019 06:05

Nasıl ki futbolda maç 90 dakika oynanıp 3 gün tartışılıyorsa seçimde de aynı durum hâsıl oldu. 31 Mart'taki seçim halen tartışılıyor. İstanbul'u kazanan da resmen 10 gün sonra belli olacak. İtirazları son olarak YSK karara bağlayacak. Seçim 10 gün sonra anca bitecek. Umarız karakolda bitmesin. Herkes sonucu kabullensin.

Daha önceki seçimlerde muhalefet "oylarımız çalındı, çöplükten çıktı" diye yaygara yapardı. İktidar partisi müstehzi gülüşlerle karşılardı, gülüp geçerdi. Şimdi baktım roller değişmiş. "Hırsız CHP oylarımızı çaldı!" diye bas bas bağıranları izliyoruz özellikle sosyal medyada...

Varsa bir çalma çırpma çıkar 3-5 güne ortaya... Sonucu değiştirecek kadar çıkmasını pek de mümkün görmüyorum. İktidar partisinin seçim ekipleri, bugüne kadar 2 bin 700 civarı eksik yazılmış Binali Yıldırım oyu tespit etmişler. Hadi diyelim 3 bin oyda hata yapılmış olsun. Sonuç yine değişmiyor.

Sonucun değişebilmesi için geçersiz oylardan geçerli oy yaratmak şart. "Seçim sonucunu etkileyecek 319 bin 570 geçersiz oy durumuyla karşı karşıyayız" diyor AK Parti yetkilileri. "Geçersiz oylar da aslında bal gibi geçerlidir" fikrindeler. Geçersizlerin bir şekilde geçeri olmalı onlara göre...

İyi de sandıklarda müşahitler her partiden olduğuna göre, nasıl oldu da kendi müşahitleriniz ses çıkartmadı? Geçersizin geçerli olabileceği neden çok sonraları akıllara geldi?

Müşahitler Ali Cengiz numarası çevirdiyse neden İstanbul ilçelerinde çevirmediler mesela? Bunu da sorgulamalı. Sadece Büyükşehir'i almak neden yeterli olsun? Hazır eline fırsat geçmişse, şebekeyi sandık başında kurmuşsan neden her türlü kullanmasın? 5-6 ilçeyi de benzer numaralarla alamazlar mıydı?

Bana öyle geliyor ki tam olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi vaziyet. İlgili ilçelerde AK Parti'ye oy veren seçmen Binali Yıldırım'ı beğenmemiş. Ya da moda deyimiyle Binali Yıldırım gönüllerine girememiş. Ekrem İmamoğlu girmiş. Durum bundan ibaret...

Dertli gönüllere giren Ekrem İmamoğlu olmuşsa "Nerede hata yaptım?" diye kendini sorgulayacaksın.

Seçmenin biraz da dediklerine bakalım klasik bir şekilde. İşte "Seçmen ne dedi?" sorusunun cevabı:

"Eyy AK Parti ekonomiyi düzelt. Çarşıyı pazarı ucuzlat. Sonra gelip oy iste. Benim evimin bekası daha önemli. Ve bana lütfen yeni yüzlerle gel. E artık eskilerden bıktık gayri."

Böyle dedi seçmen...

Bir de defalarca "Bu seçim cezalandırma seçimi değil" dendi seçmene. Şöyle bir algı oluştu akıllarda; "Tamam cezalandırın bizi aslında hak ettik ama 31 Mart'ta değil. Bu seçim cezalandırmayın"...

Seçmen ne düşündü o vakit?

Peki, 31 Mart'ta cezalandırmayayım tamam ama ne zaman cezalandırayım? İlk seçim bundan 4,5 yıl sonra... Bekle babam bekle... Kim öle kim kala? Peki ya o seçim geldiğinde de "Bu da cezalandırma seçimi değil" derlerse? 1-2 yıl daha ertelerlerse!..

"Bu seçim cezalandırma seçimi" diye dürüstçe söyleyecekler mi mesela 2023'te?

Hangi iktidar yapar bunu? Kimse "Yoğurdum ekşi veya bu seçim cezalandırma seçimi" demez...

O yüzden ahali hazır gollük pozisyon varken iktidarın filelerini havalandırdı. Fırsatı kaçırmadı. Cezalandırdı...

Tabii sınırlı, ölçülü bir ceza söz konusu...

"Verdikçe veren" seçmen bazen vermiyorsa hatanı bulup düzelteceksin.

Bu kadar basit!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.