Şu an güzel memleketimde hangi makamı istemezsiniz deşeler herhalde 'Merkez Bankası Başkanlığı' uzak ara birinci gelir.
Sebebi ortada lakin tabii açalım biraz konuyu..
Bugüne kadar hiç Merkez Bankası kararlarının bu denli yakından takip edildiğine şahit oldunuz mu?
Artık hepimizi ilgilendiriyor toplantıları:
Şaka gibi gelebilir ama değil...
Eskiden MGK toplantılarının başına 'kritik' kelimesi eklenirdi. Şimdi Merkez Bankası toplantıları kritik oldu. İşleri çok ama çok zor.
Faizi azaltsalar 'İktidarın baskısı sonucu karar alındı. Siyasi bir faiz kararı maalesef. Memleket çıkarları gözetilmedi. Kara günler bizi bekliyor' denilecek...
Faizi artırsalar 'Kılıçdaroğlu'nun ziyareti sonuç verdi. Muhalefetin baskısıyla siyasi karar çıktı. Merkez Bankası iktidara karşı bir anlamda kazan kaldırdı. Erken seçim pek yakın. Onlar da bunu hissetti' diye yazılacak çizilecek..
Hiç artış veya azalış yapmayıp 'Faiz aynı oranda devam' deseler bu defa da şunlar söylenecek:
Merkez Bankası ne şiş yansın ne kebap dedi. Etliye sütlüye dokunmadı. Memleket yangın yeriyken elini taşın altına koymamayı seçti. Kararsız kaldı... Belki de iktidara da muhalefete de beni rahat bırakın mesajı verdi... Muhtemelen dış güçler bu kararı aldırdı. Piyasalar allak bullak olacak... İstif yakın.. Ey ahali sıkı durun!
Vaziyet budur..
Mevcut ortamda kimseye yaranamaz göz bebeğimiz Merkez Bankamız... Ve bankamızın başkanı ve yardımcıları...
O yüzden sirkülasyon son yıllarda pek bol oldu Merkez'de...
Ne İsa'ya ne Musa'ya yaranılacak bir ortam var an itibariyle. Bu ortamda kimsenin başarılı olması da mümkün değil. Herkes elini kolunu uzatıp bankayı karıştırıyır. Görevden af isterim ben de olsam...
En güzeli Ziraat Bankası'nı Merkez Bankası yapalım gitsin. Daha rahat müdahale edilir. Sen sağ ben selamet...
Kritik toplantı bugün...
Yazımı buna göre okuyun..
Sonumuz hayrola!..