Salgın hallerimiz

Giresun'da yürürken sigara içmek yasaklandı.

İlk bakışta tuhaf görünse de alınan kararda bir mantık var. Bulaş riskini artırdığı için kamuya açık alanlarda sigara içmek yasaklandı. Yani aslen sadece "yürürken" sigara içmek yasaklanmış değil. Yürümeyip koşsanız da... Çömelseniz de... Amuda kalksanız da açık havada olduğunuz sürece sigara içmek yasak!..

Yani diyorlar ki "evinde iç şu mereti."

Hakikaten maske altından sigara içen insan manzaraları pek tuhaftı. Maskeyi aç, sigarandan bir nefes çek, sonra maskeyi tekrar tak. Zaten zor nefes alırken araya bir de sigarayı sokmak akıllı insanın işi değildi elbet...

Yasak güzel görünmekle birlikte pek de sonuç vermez gibime geliyor. Siz istediğiniz kadar yasaklayın lakin sigara tiryakisi dediğimiz kişi korona morona dinlemez. Sigarasını mutlaka içer. Öyle ya da böyle!

Kalp ameliyatından yeni çıktıktan sonra sigara isteyen tiryakileri bilmiyor muyuz?

Oksijen maskesiyle sigara içmeye kalkıp kendini yakan tiryakileri okumadık mı?

Biliyoruz ve okuduk...

Yoğun bakımda ölmek üzere olan sigara bağımlıları ağızlarına sigara verilince hayata dönüyor yahu... Daha ne diyelim?

Yani açık havada sigara içmesi yasaklanan tiryaki kişi yerin altına girer ve yine de o sigarayı içer. Gider bir cami tuvaleti bulur, ya da bir apartman boşluğuna girer, olmadı bir iş hanı girişinde kuytu yer bulur. O sigarayı tüttürür. Engel olamazsınız!

Sigara üzerinden getirilen yasaklar sonuç vermez bizim memlekette. Hiç boşuna uğraşmayalım!

Ne biz üzülelim ne tiryaki üzülsün!..

Sigara içme kısıtlaması Giresun'da geri alınsın... Giresun'u örnek alıp aynı yasağı getirmeye çalışanlar da boşa kürek çekmesin.

Gelelim salgın kontrolüne...

Bizim memlekette salgın döneminde her şey kötüye giderken dahi tedbir almaktan imtina edenler var malumunuz. Söylenenler bir kulaklarından girip diğer kulaklarından transit şekilde çıkıp gidiyor!

Şimdi bu adamlara "Salgın kontrol altına alındı, yayılma hızını kontrol etmeyi başardık" dersek, 40 yılda bir takar gibi yaptıkları maskeleri iyice atarlar. Daha da akıllarına bile gelmez.

Bu yüzden Sağlık Bakanı Koca'nın dünkü "Son 1 haftadaki tedbirlerimizle vaka artış hızı kontrol altına alındı" açıklamasını yadırgadım. Hiç yapmamalıydı.

"Kontrol altına aldık" denildiği an kontrolden çıkıyor işler! Bunu daha idrak edemedik sanıyorum!..

Sağlık Bakanı Koca belli ki eleştirilerden bunalmış durumda. İyi bir haber gelince hemen vereyim dedi. Yalnız mevzubahis kamu sağlığıysa iyi haberleri biraz kendinize saklayınız... Rica ve temenni ediyorum...

Öte yandan EBA'nın ilk canlı derste çökmesi ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yoğun ilgi sonrası çökmeyi bir anlamda sevindirici bulması da tartışılıyor!

Ben de bunu hiç sevindirici bulamıyorum maalesef. Sistemi kuranların derslerini iyi çalışmadıklarını ve gereken matematik hesabını yapamadıklarını düşünüyorum.

Derse tüm öğrencilerin aynı anda gireceğini hesap ederek bant genişliği ayarlamaları gerekiyordu. Ona göre internet servis sağlayıcı hizmeti almalıydılar.

Facebook ve Instagram'da da canlı yayınlar yapılıyor ve her gün milyonlarca kişi aynı anda izliyor. Neden sistemleri çökmüyor? Demek ki derslerini iyi çalışıyorlar, yatırımlarını ona göre yapıyorlar!

Milli Eğitim de dersini çalışmalı!

Hal ve gidişat orta!..