Hava Durumu

Sosyal mesafe tanımaksızın...

Yazının Giriş Tarihi: 09.06.2020 06:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.06.2020 06:08

Futbolda "Mesafe tanımaksızın şut atma yeteneğine sahip" denir bazı topçular için. Uzaktan çok iyi vururlar. Kalecilerin korkulu rüyasıdır bu tip topçu arkadaşlar. Vurduklarında titretirler. Sahada her yerden kaleyi rahatsız edebilirler.

Şimdiyse "Sosyal mesafe tanımaksızın" abuk sabuk hareketlerde bulunan bir kesim var toplumda. Kaleyi değil hepimizi rahatsız ediyorlar! Hiçbir şey yokmuş gibi hayatlarına devam ediyorlar. Sanki hepimiz koronavirüs salgını diye bir halüsinasyonun esiri olmuşuz. Onlarsa olayı çözmüşler. Bize bıyık altından gülüp duruyorlar...

Keşke biz de onlar kadar cesaretli olabilsek. Millet virüs dolayısıyla kaçacak yer ararken bunlar eskisinden daha beterler...

Parti veriyorlar... Eğlencenin dibine vuruyorlar...

Horoz dövüşü düzenliyorlar... Adrenalinin dibine vuruyorlar...

Asker uğurlamasını daha da coşkulu yapıyorlar...

Taziyelere gidiyorlar... "Geçmiş olsun"a gidiyorlar...

Ne maske, ne sosyal mesafe var!

Hiçbirini tanımıyorlar!..

Sağlık Bakanı kendini paralıyor... Sağlık çalışanları keza fedakârca mücadele veriyor... Onlarca uzman çenesini yoruyor... Gün sonunda bakıyoruz ki asker uğurlamasından 58 vaka çıkmış ortaya...

"Geçmiş olsun" ziyaretiyle de 190 vaka çıkıvermiş anında...

Anlıyor musunuz şimdi virüsün bulaş etkisini?

Bu aralar "Hayırlı olsun ve geçmiş olsun" ziyaretlerine gidenleri tespit edip kendilerine "yazıklar olsun" ziyaretleri yapmalı. Tabii sadece kapıdan. İçeri girmeden. "Yazıklar olsun" diyerek söylene söylene geriye çekilmeli. Belki anlar!..

Hakikaten kendimizi atacağız bir yerlerden...

Bizde "Sosyal mesafe tanımayan" vatandaşlar böyle yaptıkça yakamızı koronavirüsten kurtaramayız arkadaş. Vakaları sıfırlamak tatlı bir hayalden öteye gidemez. Yatay çizgide aylar belki de yıllar boyunca devam ederiz. 600-800 arası vakalarda gider geliriz. Dünyaya komedi malzemesi oluruz netekim...

Yahu koca Sağlık Bakanı Koca salgının üçüncü ayında hâlâ "maske böyle takılmamalı" diye fotoğraf çektirip paylaşıyor... Eli mecbur... Ne yapsın... Maske takmayı öğrenemedik halen... Ne maskeymiş yahu... Sanki soğuk füzyonu bulmaya çalışıyor ahali de zorlanıyor!..

Pes doğrusu...

Vatandaşa anlatmalı bir kez daha... Salgında kimse özgür olamaz maalesef. Kimseye virüs bulaştırma özgürlüğünüz yok... Kurallara uyacaksınız... Lakin kim anlayacak ki!

Tüm yazdıklarım ışığında sanıyorum ki bu hafta sonu evdeyiz...

Hayırlı uğurlu olsun!..

Futbola dönüş

Süper Lig'de bu hafta sonu, TFF 1. Lig'de ise 1 hafta sonra karşılaşmalar başlayacak. Seyircisiz maçlarla başlayacak liglerde son 3 haftanın seyircili oynanması hayal ediliyor. "Hayal" diyorum çünkü gerçekten pek zor seyircili maçlara kavuşmamız.

Bu arada, salgın sonrası başlayan liglerde seyircisiz oynanan maçlarda iç saha galibiyet yüzdesi çok düşmüş. Almanya'da pandemi öncesi yüzde 43 olan ev sahibi kazanma oranı yüzde 22'ye gerilemiş durumda... Diğer liglerde de ev sahipleri kayıp yaşıyorlar.

Yeni normalde koronavirüs ev sahibi - misafir takım eşitliğini de sağladı. Zengin - fakir ayrımını ortadan kaldırdı gibi...

Taraftarı arkasına alıp rakibi veya hakemi baskı altına alamayacak kimse yeni futbolda...

İyi oynayan kazanacak... Bu defa gerçekten...

Evimde oynuyorum diye gerinme, artık hepimizin evi... Senin evin benim evim yok... En fazla kartondan taraftarın var birader... O da kimseye sökmez!

Böyle biline!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.